23 Ekim 2020’de çoklu organ yetmezliğinden yattığı hastanede 4 Mart 2021’de karaciğer, 9 Mart 2021’de ise böbrek nakli yapılan şarkıcı Hakan Taşıyan, sağlığına kavuştu.
Düne kadar ‘Güz Gülleri Gibiyim, Hiç Bahar Yaşamadım’ şarkısını dilimize pelesenk eden Hakan Taşıyan, artık ‘İkinci Bahar Yaşıyor Ömrüm’ şarkısını söylese yeridir.
Çünkü Hakan Taşıyan, bugün hayattaysa ve sağlıklıyla bunu kız kardeşi Sinem Saraçoğlu’nun böbreği ve İzmir’de beyin ölümü gerçekleşen 45 yaşındaki bir hastanın bağışlanan karaciğerine borçlu...
Hakan Taşıyan da farkında bunun...
Şarkıcının, “Bana umut ışığı oldular. Tekrar hayata döndüm. Yeni bir hayata başladım. Şifa bekleyen hastalara umut ışığı olalım. Bir organ bir hayattır, umutsuz insanlarımıza umut olalım. Gönülden sevindirelim. İnsanları tekrar hayata bağlayalım” demesi de bu yüzden...
Ömrünün 1.5 yılı hastane odalarında geçtikten sonra ilk kez Ankara dışına çıkıp, Antalya’ya bir arkadaşının yanına giden şarkıcı,
Will Smith’in Oscar Ödül Töreni’nde komedyen Chris Rock’a attığı tokat sonrası ortaya çıkan gerçekler birbirinden ilginç...
Neler mi onlar?
Örneğin her ‘Şiddete hayır’ kampanyasında haklı olarak seslerini yükselten ünlü kadınlardan bir kısmı, bu olayda Smith’i destekledi.
Hem şiddet karşıtı olup, hem gerekçesi ne olursa olsun bir erkeğin başka bir erkeği tokatlamasını “Helal olsun adama, nasıl da sahip çıktı karısına” diye alkışlamak ne yaman çelişkidir?
Smith bile, yaptığı yanlışı anlayıp Rock ve herkesten özür diledi:
“Şiddetin her şekli zehirli ve yıkıcıdır. Oscar’daki davranışım kabul edilemez, affedilmezdi. Bana yapılan şakalar işin bir parçası, ancak Jada’nın sağlık durumu hakkındaki şaka kaldıramayacağım kadar ağır geldi ve duygusal tepki verdim. Senden özür dilemek istiyorum Chris. Çizgiyi aştım ve yanılmışım. Utandım ve hareketlerim olmak istediğim adamın göstergesi değildi. Sevgi ve nezaketin olduğu bir dünyada şiddete yer yok. Ayrıca Akademi’den, şovun yapımcılarından ve dünyanın
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ‘Kartepe Zirvesi’, 24 Mart’ta başlayıp 27 Mart’ta bitti. ‘Dirençli Şehirler ve Şehrin Dönüşümü’ temalı zirveye, 22 ülkeden 280 konuşmacı katıldı. Şehirlerin ve insan yerleşimlerinin güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir kılınması, şehirlerin iklim değişiklikleri ve doğal afetlere karşı nasıl daha güçlü hale getirilebilir gibi konular ele alındı.
Zirvedeki üç etkinliği takip ettim.
Bunlardan ilki moderatörlüğünü Seda Öğretir’in yaptığı, Arzu Kaprol’un da konuşmacı olduğu ‘Dayanıklı Doğa’ oturumuydu.
Öncelikle bazı söylemlerin değişmesi gerektiğini söyleyen Kaprol, “İnsanı ‘tüketici’ diye tanımladığınızda her şeyi tüketme hakkını görüyor kendinde” dedi. ‘Karbon izi salınımı’nda tekstilin ilk sıralarda olduğuna vurgulayan Kaprol, satın alınan kıyafetlerden yüzde 20’sinin hiç kullanılmadan çöpe gittiğini söyledi. Kaprol, “Kadınların iş hayatına
Türk sinemasının yaşayan efsanelerinden Cüneyt Arkın, “Benim Kahramanım Türk Halkıdır” adlı bir kitap yazdı. Üç saatte okudum kitabı. Çünkü kitap 152 sayfa, Cüneyt Arkın’ın yazdığı anılar birbirinden ilginçti. O yüzden kitabı elimden bırakmadan bir solukta okuyup, yazacağım bölümleri işaretledim.
Yeşilçam’ın kült filmlerinden “Dünyayı Kurtaran Adam”ı çekip, yapımcısını batıran Cüneyt Arkın’ın kitabında neler mi var?
Eskişehir’de çobanlıkla geçen çocukluk yıllarından doktorluğa, aktörlükten yapımcılığa, sinemada yolunun kesiştiği ünlülerle ve “yurdum insanı”yla aralarında geçenlere, sanatçının eşi Betül Cüreklibatır, oğulları ve torunu hakkındaki yazdıkları da var kitapta.
“Benim Kahramanım Türk Halkıdır” adlı kitabın sonlarına doğru Cüneyt Arkın’ın asıl kahramanının ve arkasındaki asıl gücün kim olduğunu anlatan iki bölüm var. Bunlardan birinin başlığı “Bebeğim Betül”, diğeri “Onsuz
Yıldız Tilbe, 12 Mart’taki “Saldırgan köpek gruplarına bulundukları bölgenin halkı zehirli et versin, hepsi gebersin” tweet’ini attıktan sonra özür dileyip sildi, ama şarkıcı hakkındaki suç duyuruları henüz sonuçlanmadı. Tilbe hakkında suç duyurusunda bulunanlardan İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Sorumlusu Avukat Yasemin Babayiğit’in savcılıktan talebiyle iş başka bir noktaya gitti.
Çünkü Babayiğit, savcılığa yaptığı başvuruya Tilbe’nin 2014 yılındaki “Allah Hitler’den razı olsun bunlara az bile yapmış ne kadar haklıymış adamcaaz” çıkışını kanıt olarak sundu ve “Mesajları değerlendirildiğinde, bu söylemlerin de hiçbir çekince hissetmediği anlaşılacaktır” dedi. Avukat Babayiğit, şikayet dilekçesinde Tilbe’nin yaptığı çağrıyla neye sebep olduğunu ise şöyle vurguladı:
“Akıl veya mantık ile izah edilemeyecek, sokaklarda yaşama savaşı veren sokak hayvanlarını hedef gösteren, onların nasıl öldürüleceğine ilişkin tabiri caizse ‘katliam tarifi’ niteliğindeki nefret
Hollywood filmlerinin starı Antonio Banderas ve Türk dizilerinin yıldızı Kerem Bürsin, İspanya Malaga’daki tiyatroda bir araya geldi.
İki oyuncu Malaga’daki ‘Tiyatro Soho’nun sahnesinde buluştu.
Banderas’ın Tiyatro Soho’daki ‘Company’ adlı müzikalini izlemeye giden Bürsin, Hollywood starıyla fotoğraf çektirdi. Instagram’dan Kerem Bürsin’i takip etmeye başlayan Banderas, oyuncuyla fotoğrafını İngilizce ve İspanyolca metinle paylaştı.
Bürsin ise aynı fotoğrafları paylaşırken İngilizce’yi tercih etti.
Banderas’ın Instagram’daki takipçi sayısı 3.1 milyon, Bürsin’in ise10 milyon.
Türk dizi yıldızı, aynı postun beğeni sayısında Hollywood starına tam 10 kat fark attı, hem de paylaşımı ondan beş saat sonra yapmasına rağmen...
61’inde bir Hollywood starı ile 34’ündeki Türk dizi yıldızının Instagram verilerindeki bu fark doğal.
Çünkü Banderas, kendisini Hollywood starı yapan filmleri çektiğinde sosyal medya yoktu. Bürsin ise sosyal medya hayatımızın olmazsa olmazı olduğu bir dönemde dizi yıldızı o
"Pandemide Kenan’ın (Doğulu) bolca boş zamanı olduğu için şarkılarım üzerine çalıştık. Stüdyoda beraber bolca zaman geçirdik. Elektronik müzik türünü çok seviyorum.’
“Kenan acayip aranjmanlar yaptı şarkılara. Hayallerimin ötesinde bir çalışma oluyor, çok heyecanlıyım.”
“Şarkılarımı da videolarıyla birlikte yayınlamak istiyorum. O yüzden tam bir takvim belirlemek mümkün olamıyor. Bazı anılarımın abstrakt (öz) kısa filmleri gibi videolar hayal ediyorum.”
Beren Saat’in bu açıklamaları yapmasının üzerinden bir yıl geçti, ama beklenen albüm gelmedi. Oyuncunun, “Hayallerimin ötesinde bir çalışma” dediği bir albümün bir yılda bitmesini beklemek doğru olmaz.
Beren Saat’in albüm konusunda kendini teslim ettiği eşi, işinde çok titiz ve mükemmeliyetçi biri.
Nereden mi biliyorum bunu?
Kendi söyledi de oradan.
Beren Saat albümünün ne aşamada olduğuna dönecek olursak, Kenan Doğulu, İBB’nin İstanbul dergisindeki söyleşide Tolga Akyıldız’
Arama motoruna ismini yazdığınızda, İzmir’de doğan, Londra’da sinema okuyan, senarist ve yönetmenin çektiği filmler, aldığı ödüller çıkar karşınıza...
Yönettiği ‘Hicran ve Melek’ten sonra senaryosunu yazdığı ‘Deliler’ adlı filmlerle uluslararası birçok ödül sahibi olan Esra Vesu Özçelik, bu kez bambaşka bir sektörde ve üstelik İngiliz şirketinin tepe yöneticilerinden biri olarak çıktı karşıma.
Türkiye’nin ve Türk sinemasının kıymetini bilmediği başarılı senarist ve yönetmen, Londra merkezli yatırım holdingi IKAR’ın Spor, Eğlence ve Medya Grup Başkanı oldu.
Dün konuştuğum Özçelik, 17 Mart’ta imzalanan anlaşmayla ünlü yatırımcı Boris Verhey’in 70 milyon euro’yla IKAR’ın bünyesine katıldığını, çok katmanlı yatırım holdinginin Türkiye pazarına gireceğini söyledi.
Özçelik, “IKAR, Londra merkezli bir holding, ama Los Angeles ve İstanbul’da yapacağı yatırımlarla genişlemeye karar verdi. Türkiye’de medya, enerji ve gayrimenkul