Sur Kültür Yolu’nda Atatürk’e büyük ilgi
Sur Kültür Yolu Festivali için cuma gününden beri Diyarbakır’dayım... Geçen yılki festivale, 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden gelmiştim. Bu yılki planım da öyleydi, ama 7-14 Ekim arasında yapılması planlanan 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali malum, ‘Kanun Hükmü’ belgeseline kurban edildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin en eski film festivalini yapamadı ama bu yıl ‘100 günde 11 festival’ parolasıyla yola çıkan Kültür ve Turizm Bakanlığı, ilkine oranla Diyarbakır Sur Kültür Yolu Festivali’nin içeriğini daha da zenginleştirerek başlattı. Ancak bakanlık ilk gün akşamüstü festivalin süreceğini, ama tüm konser ve gösterilerin iptal edildiğini açıkladı.
14 Ekim’de başlayan ve dokuz gün sürecek festival; ziyaretçilerini, ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yapay zekâ ürünü fotoğraflarıyla karşılıyor. Cumhuriyet Müzesi’nden alınan binin üzerinde Atatürk fotoğrafı ‘Bir Hayalin İnşası’ projesi için yapay zekâ programına tanıtıldı. Teknoloji ve sanatı bir araya getiren proje sonunda ortaya çıkan fotoğraflar 4x5 metre boyutlarında ekrana yansıyor. Atatürk’ün çocuklarla birlikte karelerin her biri müthiş...
Diyarbakır Arkeoloji Müzesi Bahçesi’ndeki yapay zekâ ürünü Atatürk fotoğrafları ‘Sur Kültür Yolu Festivali’nin en çok ilgi çeken ve önünde fotoğraf çektirilen noktası oldu.
Sur Kültür Yolu’nda bu yıl ilk kez 1136-1206 yıllarında yaşamış fizik, mekanik ve sibernetik alanlarında müthiş icatlar yapmış El-Cezeri’nin sergisini gezdim.
Leonardo da Vinci’ye ilham kaynağı olduğu düşünülen Cezeri’nin ‘Filli su saati’, ‘Tavus kuşlu ibrik’, ‘Kandil saati’, ‘Otomatik su makinesi’, ‘Abdest için otomatlar’ ve ‘Saz çalan robotlar’ gibi icatlarından acayip etkilendim. Fizikçi, robot ve matris ustasının, 12’nci yüzyılda yaptıklarından etkilenmemek mümkün mü?
El-Cezeri Sergisi’ndeki ‘İçecek Sunan Çocuk Otomatı’ isimli icat.
Aynı kitaptan iki farklı komedi
Birol Güven’in aynı adlı kitabından tiyatroya uyarlanan ‘Yatak Odası Diyalogları’, yıllar önce izlediğim bir oyundu. İki perdelik komedide Levent Ülgen ile Goncagül Sunar oynuyordu.
Birol Güven’in ‘Yatak Odası Diyalogları’ndan yeni bir içerik ve yeni bir kadroyla yeni bir oyun daha çıktı. ‘Yatak Odası Diyalogları’nda yıllarca Levent Ülgen ve Goncagül Sunar’ın oynadıkları karakterleri, bu kez Güven Kıraç ile Melda Gür üstlendi.
Prömiyeri Kadıköy’deki Baba Sahne’de yapılan komedinin metinleri ilkinden farklıydı. Çünkü kitabın yazarı Birol Güven, ilk baskısı 2007 yılında çıkan kitabındaki espriler ve diyalogların çoğunu Güven Kıraç ve Melda Gür’ün sahnelemesi için yeniledi.
Oyunu izlemeye gelenler arasında Güven Kıraç’ın belgesel ortağı Erkan Can da vardı. Erkan Can’ın kendi seyirciler arasındaydı, ama telefonla aradığı evli arkadaşını kaçamak yapmaya teşvik eden ses olarak da sahnedeydi.
Vigor Kültür Sanat ve Yol Yapım’ın yapımcılığını, Galip Erdal’ın yönetmenliğini üstlendiği, bir çiftin yatak odasında yaşadıklarını mizahi bir üslupla anlatan oyunun çoğu yatakta geçtiği için adı ‘Yatak Odası Sırları’ yerine ‘Yatak Sırları’ veya ‘Yatak Muhabbetleri’ olabilirdi.
Oyun; 21 Ekim’de KKM Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi’nde, 24 ve 25 Ekim’de Sahne Beşiktaş’ta, 27 Ekim’de Cevahir Sahnesi’nde, 28 Ekim’de ise Moi Sahne’de seyirciyle buluşmaya devam edecek.
GÜNÜN SÖZÜ
“Ne geçmişe bak üzül, ne de geleceğe bak tasalan, içinde bulunduğun anı yaşa; çünkü o an varsın.” (Mevlana)