Ali Nail Kubalı

Ali Nail Kubalı

ankubali@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

DEĞERLİ Milliyet Okurları, bu yazımla size “Merhaba...” diyorum. Bu bir tanışma yazısı olduğu için size “Değerli Milliyet Okurları” olarak hitap ettim. Bundan sonraki yazılarımda “Değerli okurlarım...” diye hitap edeceğim.
İlk köşe yazımı 1 Haziran 2002 tarihinde yazmışım. Belki bir çoğunuz bilecektir; ben ekonomi, politika ve yakın tarihimiz ile ilgili araştırma yazıları yazıyor ve konferanslar veriyordum. Ama köşe yazıları yazmıyordum. İkisinin ayrı işler olduğunu, uzunca bilimsel araştırma yazıları yazmakla köşe yazıları yazmanın birbirinden farklı iki şey olduğunu düşünüyordum.
Osman Gencer beni ikna etti. Haftada dört gün yazarım diye konuştuk, ama kısa bir süre sonra acayip bir rahatsızlıkla karşılaştım. Omuzlarım kitlendi. Kollarım kalkmaz oldu. O tarihe kadar böyle her gün daktilo başına geçip yazı yazmamıştım. Doktorlarımın bu nedeni bulmaları biraz zaman aldı. O tarihten sonra haftada iki güne indirdim yazılarımı. Biraz da egzersizle kollarım açıldı. Ama haftada iki gün yazı yazmayı sürdürdüm. Milliyet EGE’de de haftada 2 gün sizlerle birlikte olacağım.
*   *   *
Ben pek yerel konularda yazmıyorum. Milliyet EGE’de de genellikle ekonomik ve politik konularda yazacağım. İnşallah yazılarım ilginizi çeker.
1 Haziran 2002 tarihli ilk yazımda şunları söylemiştim:
“Her kurumun ve kuruluşun uyması gereken ‘etik’ (ahlak) kuralları olması gerekir. Köşe yazarlarının da. Ben bu yazımda kendi kurallarımı sizinle paylaşmak istiyorum:
İnanmadığım hiçbir fikri kendi fikrim gibi yazmayacağım.
İnandığım bir fikri herhangi bir baskı karşısında yazmaktan vazgeçmeyeceğim. Yazılarımda sadece kendi inançlarımı savunacağım.
Hiçbir konuya tutucu ve objektiflikten uzak bir biçimde yaklaşmayacağım. Eleştiriyi hak eden her konuda eleştiri yapacağım ancak eleştirilerim hakaret ve art niyet içermeyecek. Herhangi bir konuda hata yaptığım takdirde mutlaka düzeltip özür dileyeceğim...”
*   *   *
Genelde yazarlar gazete değiştirince bunun nedenleri pek açıklanmıyor. Kulaktan kulağa birşeyler duyuluyor. Ama neyin doğru olduğu bilinmiyor. Ben açıkça yazmak istiyorum. Yanlış düşünceler doğmasın diye.
*   *   *
Yeni Asır’da 2002’den bu yana keyifli yazılar yazdım. Yeni Asır çalışanlarına bana bu fırsatı tanıdıkları için teşekkür ve sevgi hisleri duyuyorum.
Ama gazete el değiştirdi.
Yeni yönetim ilk defa olarak en son yazdığım yazıyı yayınlamak istemedi.
Türkan Saylan ve rektörlerin başlarına gelenlerden sonra yazmıştım. Eleştirel bir yazıydı. Yeni bir yazı göndermem istendi.
Ben de yukarıdaki kurallarım nedeniyle yeni yazı göndermedim. Orada bitti...
Milliyet’teki dostlarıma beni çağırdıkları için teşekkür ederim!
Ve... Hepinize tekrar “Merhaba...”