Seçme lezzetler bir çatı altında

Park Bosphorus otelindeki İzaka Restaurant’ı Boğaz manzarasına karşı farklı mutfaklardan seçmeleri tatmak isteyenlere tavsiye ederim...

Taksim, Gümüşsuyu’ndaki Park Bosphorus Hotel İstanbul’un 1.800 metrekarelik çatı katı (futbol sahaları 6 bin 400-8 bin 250 metrekare olduğuna göre nerede ise bir futbol sahasının l/4’ü büyüklüğünde alan) bütünü ile lokanta ve bar katı olarak düzenlenmiş. Bölmesi olmayan bu geniş alanda bir bar ve üç farklı lokanta var. Bütünü ile çatı katına İzaka adını vermişler. İzaka, Japon kelimesi gibi ama Osmanlı kelimesi imiş. “Kamus-i Osmani”ye göre (“zevk”ten gelen bu kelime) tattırma veya tattırılma, lezzet ve lezzet hissetme anlamını taşıyormuş.

Çatının ismi Osmanlıca ama çatının altındaki üç farklı lokantanın isimlerinin Osmanlıca ile ilgisi yok. Ocakbaşı ve kebap bölümünün adı The Midd. Balık bölümünün adı Mezze Mare. Uzakdoğu lokantasının ismi Hitode. Üç lokantanın arasında bölmeler yok ama masalar gruplandırılmış. Masaları, sandalyeleri, dekorları farklı. Salonun en ucundaki et lokantasının odun fırını var. Ocakbaşı var.



İstanbul ayaklar altında

Park Bosphorus otelinin yerindeki ilk bina,1888-1894 arasında İstanbul’da İtalya büyükelçisi olarak bulunan Baron Blanc tarafından yaptırılmıştı. Abdülhamid binayı satın alıp Hariciye Nezareti Konağı olarak Ahmet Tevfik Paşa’ya vermişti.. Konak 1911’de yandı. Tevfik Paşa ve ailesi konağın ayakta kalmış bölümüne yerleşti.

1930’da Tevfik Paşa’nın oğulları tarafından yeniden inşa edilen konak, değişiklik ve eklemelerle genişletilerek otele dönüştürülmüştü. Adı Miramare (İtalyancada hayranlık içinde denizi seyretmek anlamına gelirmiş) idi.

Otel birçok kez el değiştirdikten ve yenilendikten sonra Park Otel adıyla işletilmeye başlandı. Devlet adamları, ünlüler bu otelde kaldılar, lokantasında yemek yediler, pastanesinde oturdular. Park Otel 1979 yılında kapandı. Binası yıkıldı. Yeni yapı imar sorunları nedeniyle uzun yıllar tamamlanamadı. Çok sayıda sahip değiştirdi. Sonunda esas faaliyet konusu madencilik olan CVK Grubu, oteli Park Bosphorus Hotel İstanbul adı ile hizmete açtı. Otelin 378 odası ve 65 süiti var. Boğaz manzarası nefis. İzaka’da yemek yerken (tam deyimi ile) Boğaz ve İstanbul ayaklar altında!

İzaka’nın özelliği, geniş salonda hangi bölümde, hangi mutfağa ait lokantanın masasına oturursanız oturunuz, diğer bölümlerdeki farklı mutfakları olan lokantaların menülerinden sipariş verme imkanının bulunması.

Şarap listesi zengin

Biz arkadaşlarımızla et lokantası The Midd bölümünde oturduk. Servis sorumlumuz Murat Karalı idi.

Şefler Hamza Karagöz ve Cüneyt Alp de masamızla ve servisle ilgilendiler.

Mezze Mare’nin deniz ürünlerine dayalı mutfağından bir şey tatmadık ama Hitode’nin Uzakdoğu mutfağı ile The Midd’in et yemeklerinden seçimler yaparak paylaştık. Masadakiler Hitode’nin suşilerini, saşimilerini ve tempuralarını pek beğendiler.

Suşilerin altı parçası 30, saşimilerin 14 parçası 65, makilerin altı parçası 18 lira. Çok beğenilen inside out roll’ların dört parçası 24 lira. Set suşi menüsü 20 parça 65 lira.

Ocakbaşında aklım kaldı. Salonun ortasındaki uzun mangalın kömürleri nar gibi yanıyordu. Patlıcanlı, domatesli acısız kebap (50 lira) ısmarladık. Fırından sıcacık pide getirdiler. Paylaştık. Lahmacun, etli pide çeşitleri de varmış ama tatmadık. Menüde giriş yemekleri olarak humus, muhammara, çiğ köfte, içli köfte, kuru patlıcan dolması (18-25 lira) vardı. Makarnalar ve risotto çeşitleri 35-45 lira. T-bone steak, dana lokum, kuzu kaburga gibi et yemekleri 50-60 lira arasında.

Balık lokantası Mezze Mare’nin menüsünde balık çorbasının 25, altı çeşit mezenin 50, soğuk ve sıcak deniz ürünü mezelerinin tabağının 25 lira olduğu yazılı idi.

İzaka’nın şarap listesi zengin. Şarap fiyatları benzer lokantaların fiyatlarının en alt çizgisinde. Boğaz manzarasına karşı farklı mutfaklardan seçmeleri tatmak isteyenlere tavsiye olunur. Kişi başı 100-150 lira ödeme gerekiyor.