Bir mesleğin itibarı ne zaman zedelenir? Bir üniversite hocası sınıfta zorlandığı bir işlemi başardığı için “Yaptım!” diye sevinen öğrencisine “Yatakta çıkardığın sesleri burada çıkaramazsın, burası sınıf ortamı” dediğinde mi, yoksa bu korkunç sözler sınıf dışına çıkıp başkaları tarafından da duyulduğunda mı? O kız öğrencinin kendisini o ‘kutsal’ sınıf ortamında aşağılayan öğretmeni korumak gibi bir görevi var mıdır?
Olay, 2 Aralık’ta Karabük Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Endüstriyel Tasarım Mühendisliği bölümünde yaşanıyor. Yrd. Doç. Dr. Erkan L., ’solidworks video eğitimi’ dersinde İ.K.’ya ettiği o cümleden ötürü dekanlığa şikayet ediliyor. Önce dekanlık olayı “tatlıya bağlama’yı deniyor. Fakat Karabük Üniversiteli Kadın Kollektifi olayın örtbas edilmesine izin vermiyor. Hocanın odasına gidip “Üniversitelerde tecavüzcü, erk dili besliyorsunuz, biz üniversiteli kadınlar olarak buna izin vermeyeceğiz” diye açıklama yapıyorlar ve sonuçta bir disiplin soruşturması başlatılmasını sağlıyorlar.
İki gün önce de soruşturma sonuçlanıyor. Ceza: Öğretmene ‘Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak’tan uyarı, öğrenciye 2 hafta uzaklaştırma.
Hadi aslında o suçun devlet memuru vakarına yakışmamaktan ziyade ‘taciz’e benzediğini göz ardı ediyorlar da, kız öğrencinin kabahati ne? ’Yükseköğretim kurumunda kişilerin şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü ve yazılı eylemlerde bulunmak’. Nasıl olmuş o? Bir sürü öğrencinin gözü önünde yaşanan olayın üstünün örtülmesine göz yummayarak, Türkçesi ‘kırık kolun yen içinde kalmasına izin vermeyerek’.
Çünkü taciz edildiğinde utanıp susumalıydı, başını önüne eğip razı olmalıydı. Hadi onu yapmadı, dekanlık “Hocanız özür dilesin, barışın” dediğinde öpüp başına koymalı, daha fazlasını beklememeliydi.
Sanki bu, özür dilenerek kapatılabilecek bir cümleymiş gibi. Bir kız öğrencinin sevinen sesinden aklına o cümle gelen öğretim üyesinin itibarından söz edebiliyoruz da, olay basına yansıyınca zedeleniyor tabii o.
Artık alışsanız iyi olacak, sosyal medya diye bir şey var ve o kadar kolay değil kırılan kolların yen içinde kalması.
Siz kolları kırmamaya bakın.