Cumhuriyet’in şımarık çocukları

25 Ekim 2023

Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlamaya başladığımız şu günlerde, tarihe kaydettiğimiz spor notlarına bakmakta yarar var. Öncelikle şunu anımsatarak başlamak istiyorum:
Mayası zaferler ve devrimlerle karılmış şanlı Cumhuriyetimizin hayatın her alanında etkisi, sözü ve damgası vardır. Elbet, sporcu evlatları da yüz yıllık tarihin hemen bütün dönemlerinde Devlet’ten ilgi, sevgi, destek ve anlayış görmüştür. Eğitimden kültür ve sanata, ekonomiden bilim ve teknolojiye kadar hemen her alanda Devlet Baba’nın evlatları olarak kucaklanan sporcular, iddia ediyorum ki Türkiye Cumhuriyeti’nin en haylaz, en afacan, en şımarık, aynı zamanda en sevimli, en başarılı, ama bu arada en savruk, en maceracı çocuklarıdır.
Atatürk’ün başkanlığındaki Cumhuriyet Hükümeti, tarihimizin en bağımsız ve sivil spor örgütü olan Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nı (TİCİ) “kamu yararına hizmet eden” kuruluş olarak kabul ederken, onları kararlarında özgür bırakmış, bu arada devlet bütçesinden ayrılan paralarla da desteklemiştir. Sportif

Yazının Devamı

Yanlış mekan, erken zaman

22 Ekim 2023

Bu maça “derbi” demek fazlaydı.. Abartmış olabilirdik. Bizim bildiğimiz derbi, oyunun öncesinde, esnasında ve sonrasında tarafların birbirine meydan okuduğu, tempolu, etkili ve bol pozisyonlu bir müsabaka olmalıydı. Hayır, tek taraflı bir gösteriye tanık olduk. Bütün hamleler Galatasaray’dan geldi. Beşiktaş bu hamlelere tek ciddi (!) tepkisini, kaleci Mert’in 30. dakikada, ceza alanı dışında net bir gol pozisyonuyla şuta hazırlanan Icardi’ye kayarak faullü biçimde düşürmesiyle gösterdi. Tartışmaya gerek yok. Elbette kırmızı kart. Beşiktaş 10 kişi kaldı.
İstatistiklerde geride,  oyunda tepkisiz Beşiktaş, personel sayısında da eksik kalıyordu. Oysa daha çok oyuncuya (!) ihtiyacı vardı Kartal’ın.
Galatasaray bilinen savunma ve forvet dizilişini bozmamış, sadece merkezde Torreira ile Kaan Ayhan’ı eşlemişti. Dünkü oyunda takımca kalitelerini, alışılmış kaliteli hücum oyununu tekrarladılar. Sadece şunu söyleyelim: Bu sezon oynadığı maçları “Gol Show”a çeviren. Sürekli sakin bir gülümseme ile işini yaparken eğlenen

Yazının Devamı

Mauro vs Vincent

18 Ekim 2023

Biliyorum, kim olduklarını anladınız. İcardi ile Aboubakar’ı yakın çevrelerinde, takım arkadaşları arasında ve ailede çağırılan adlarıyla yazıya aldım. Cumartesi günü oynanacak Galatasaray-Beşiktaş maçında karşı karşıya gelecek iki golcü huzurlarınızda. İkisi de çok başarılı, ikisi de iyi profesyonel, ikisi de çok iddialı. İkisi de hem golü bulmak için, hem de takımlarının kazanması adına samimiyetle, kalpten mücadele edip varını-yoğunu ortaya koyan oyuncular. Öyle ki daha stada giderken yolda “alkış biriktirmeniz” (!) gerekiyor. Çünkü, daha maç başlamadan, sahaya çıkıp ısınma hareketleri yaparken o alkışlara ihtiyacınız olacak.
Şakadan istatistiklere geçelim: Mauro İcardi Süper Lig’de (8 maç) 8 gol, Şampiyonlar Ligi elemelerinde (4 maç) 3 gol, Şampiyonlar Ligi’nde (2 maç), 1 gol ile toplam 14 maçta 12 gol atmış. Kıskanılacak sayılar.
Vincent Aboubakar’ın Süper Lig’de (8 maç), 4 gol, UEFA Konferans Ligi elemelerinde (6 maç), 5 gol, Konferans Ligi’nde (2 maç) 2

Yazının Devamı

Başkanı bırak, takıma bak!

11 Ekim 2023

Kariyerinin belki de en acı gününü Portekiz’le oynadığımız Dünya Kupası play - off maçında yaşadı. Penaltı düdüğü çalınca hangi takımın formasını giyerse giysin, beyaz noktaya buyur edilen adam, o talihsiz vuruştan sonra Milli Takım’dan ayrıldığını açıklayınca, kimse itiraz etmedi. Vefa göstermedi. Bir veda maçına çağırılmadı. Burak Yılmaz, Milli Takım’dan görmediği vefa, teşekkür ve saygıyı şimdi Beşiktaş’ta görüyor. Elbette büyük bir baskı ve sorumlulukla baş başa. Yine de büyük bir sevgi ve sevinçle taşımaya çalışıyor yükünü.Şenol Hoca’nın istifasından sonra İstanbulspor’a karşı ilk sınavından başarıyla çıktı ve hemen milli aradan sonra oynanacak Galatasaray maçına odaklandı. Öğrendiklerimi buraya not ediyorum.Burak Hoca (artık bu unvana alışmalı), futbolcuların psikolojik durumlarını, sosyal ilişkilerini, aile yaşamlarını biliyor ama kişilikleriyle uğraşmıyor. Antrenmanda en yüksek verimi alabilmek için “motivasyon” dediğimiz alana sabahtan

Yazının Devamı

Hoş geldin Burak Yılmaz

9 Ekim 2023

Kalpler kırık, sesler kısık, suratlar asık… Güz ortasında karakışı yaşıyor Beşiktaş… Yönetim, masayı ve kongreyi topluyor. Teknik direktör “özür dileyerek” gitmiş… Beşiktaş’ın huzuru bitmiş. Saha sonuçlarından umudu kırık… Konferans Ligi, ya da Süper Lig.. Fark etmiyor.
Neyse ki yarasını sarıyor, seyircisiyle barışıyor, Burak Yılmaz’ı bağrına basıyor… Beşiktaş bahar havasına kavuşuyor.
Zor bir süreç. Elbette “Büyük Camia” buhrandan çıkacak ve kendini toplayacak Beşiktaş. Herkese sabır ve akıl gerekli. Hayal kırıklığına karşı gerçeği yeniden analiz ederek, yeni çözüm yolları bularak ayağa kalkabilirler.
Maça dönersek… Böyle kırık - dökük zamanlarda İstanbulspor’la üstelik Tüpraş Stadı’nda karşılaşmak gerçekten şans.. Başka bir rakiple oynasalar, en azından olmayacak baskı altında ürkek ve titrek bir maç izleyebilirdik. Hayır, fazla uzatmadan ve sıkmadan erken golle olası baskıdan da sıyrıldı Beşiktaş. Gol mü? Elbette takımdan ayrı düz koşu (!)

Yazının Devamı

Kartal’ın kapkara sayfası

6 Ekim 2023

Tarih, geçmişin muhasebe defteridir. Maziyi değiştiremezsiniz. Karalama defteri de değildir tarih. Sevmediğiniz sayfaları çöpe atamazsınız.
Beşiktaş, onurlu tarihinde yepyeni, kapkara bir sayfaya imza attı.
Yönetim, teknik heyet, futbolcu grubu, olmayacak yanlışları topladı, taraftarı da yanına aldı. Futbol sınavını Müşterek Mahcubiyet’le bitirdi.
Sahadan başlayalım… Bu sezon kötü maçlara adeta alıştı Beşiktaş.. Trabzonspor yenilgisi, ardından Adana Demirspor erteleme maçı… Onun da ardından Brugge maçında zorlukla, güçlükle alınan 1 puan.
Sonrası Konya’da göz boyayan bir galibiyet. Ondan sonrası? Rezalet!
Dün gece iliklerimize kadar kızardık, utandık. Alay mevzusu olduk, yandık.
Takım kötü oynuyordu. Ne Ghezzal, ne Cenk… Ne de Oxlade Chamberlain…

Yazının Devamı

Marka değeri bir tık yukarıda!

4 Ekim 2023

F enerbahçe ile Galatasaray bu yıl Süper Lig’de inanılmaz bir ivme kazandılar. Puan cetvelinde elbette alışık oldukları yerlerde duruyorlar. Bunda şaşılacak bir durum yok. Ancak transferde kaynak ve oyuncu sağlamadaki performansları ile kadrolarına kattıkları kaliteli yıldızlar onları sıra dışı bir yere taşıyor.
Fenerbahçe, ligin yedinci haftasını da kayıpsız geçerek az rastlanabilecek bir başarı örneği veriyor. Bu örneğin temelinde yatan özellik ise istatistiklerdeki sayısal göstergelerle birlikte göz okşayan oyun ve atılan goller.
Galatasaray da hem kadrosunu güçlendirdi, hem de oyundaki çıtayı yükseltti.
İki kulübün de taraftarları stadı dolduruyor. Başarıyı alkışlarıyla ödüllendiriyor. Dahası, hem Avrupa’da hem de yurt içindeki hedefler için umudunu koruyor. Kadrolara bakacak olursak…
Galatasaray İcardi kartıyla açtı sezonu. Sonra el yükseltip Dzeko’yu getirdi. Zaha, Tete, Zyech, Ndombele, Bakambu, Davinson Sanchez’le kadro derinliği kazandı, oyun kalitesini yükseltti.
Fenerbahçe, efsane Dzeko ile iyi bir hamle yaptı.

Yazının Devamı

Tünel çıkışı güneşi gördüler

2 Ekim 2023

Konya’da oynanan oyun Süper Lig’in kalite ortalamasına, marka değerine ne kadar yakıştı? Bu sorunun yanıtını merak ediyorum. Kendi adıma tek sözcüklü (yakıştı/yakışmadı) yanıtı verecek değilim.
Özellikle ilk yarıda düşük tempolu adeta “ağır çekim” sayabileceğimiz oyuna 3 şut sığdırabildi iki takım. Beşiktaş’ınkiler (2) isabetsizdi. Çerçeveyi  bulamadı. Konyaspor’un attığını da (1) Ersin tuttu. İlk yarıda Beşiktaş’ın 6 korneri var. Konyaspor ilk kornerini ikinci yarıda attı. İki takımın rakip ceza alanında topla buluşma sayıları da ilk yarıda 10’u bile bulamadı, 9’da kaldı. 
Peki gol nasıl oldu? Sağdan Rashica’nın kale ağzına doldurduğu topu o karambolde telaşlanan Uğurcan dışarı atmak istedi, kendi kalesine vurmuş oldu. Dramatik bir an. Uğurcan, futbolda böyle kazaların olabileceğini biliyordu ama, duygusal bir çöküş yaşadı. Dostlar, solu olmadığı için ters vuruş yaptığını söylüyor. Neyse geçmiş olsun kardeşimize.
İkinci yarıda oyun ve senaryo biraz değişti. Şenol Hoca’dan “uyarıcı” bir zılgıt (!)

Yazının Devamı