Beşiktaş'ta yıllardan beri izlemeye alışık olduğumuz film, bu yıl da hiçbir değişikliğe uğramadan, yenilenmeden, heyecan uyandıracak yenilik katılmadan aynen vizyona giriyor.
Ahmet Dursun, üstünüze afiyet, yine sakat... Tedavisinin ne kadar süreceği hiç belli değil... İlhan Mansız da şimdilik en az üç hafta tedavi edilecek. Olumlu sonuç alınamazsa, ameliyat kaçınılmaz!
... Ve Ali Eren, galiba filmin birazcık yenilenerek tekrarlanan bölümü bu, sözleşmesi yenilenmeden gönderiliyor.
Ahmet Dursun ve İlhan Mansız, bu takımın hücumdaki en etkili, en iddialı oyuncuları... Tek mi oynarlar, ikisi bir arada mı, onu elbette Lucescu bilir ama, ikisi de bu ülkenin birinci sınıf golcülerindendir. Ne var ki, birinci sınıf golcüler, geçen yıl 100. Yıl onurunu şampiyonlukla taçlandıran Beşiktaş'ta başrol oynayamamışlardır. İkinci dereceden, yardımcı, hatta figüran düzeyindeki rollerle yetinmişlerdir.
En pahalılar
Takımın en pahalı oyuncularıdır Ahmet'le İlhan... Birinin yıllığı 800 bin dolar, ötekinin yıllığı 2 milyon Euro ! Ama dedik ya, geçen sezon baş fiyata anlaşıp başrole soyunmamış starlardır. (Aralarındaki ücret farklılığı da bir başka sorundur elbet).
Bu süper santrforlar, ne hikmetse, hemen her sezon başında sakatlanırlar. Arkadaşları fizik kondisyon değerlerini geliştirmek için tazı gibi koşup yorulurken, onlar tatil sonrası tam işbaşı yapacakları gün sakatlıklarını hatırlarlar. Uçağa atladıkları gibi kendilerini emanet ettikleri yabancı doktorlara koşarlar. Tedavileri haftalarca sürer. Hazırlık dönemi biter, beyefendiler takıma döner. Fizik kondisyon değerleri elbette arkadaşlarından geridedir. Bu nedenle lig haftalarının rutin çalışmaları sırasında da sık sık sakatlanmaları rutin bir olaydır.
Şimdi aklıma takılan soru şu: Beşiktaş bu müzmin sakat oyuncularına hangi gözle bakıyor ? Onlara çuvalla para öderken, bu paranın karşılığında sağlıklarıyla ilgileniyor mu ? Tatilde ikisini de sıkı kontrolden geçirtip sezon başı hazırlıklarına kadar gerekli tedavileri yaptırmayı neden düşünmüyor ?
Güvenilir mi ?
Ahmet Dursun ve özellikle İlhan Mansız'ın da takımda olacağını varsayarak Kore'de turnuvaya katılıp para kazanmayı hedefleyen Beşiktaş, şimdi bu iki futbolcusunu oynatamayacağı belli olduğuna göre, organizatörlere mahcup olmayacak mı ? Ali Eren gibi usta bir savunmacıyı bir kalemde gözden çıkarırken, eksikleri, kusurları, yanlışları ve sakatlıkları bir türlü bitmeyen Ahmet Dursun ve İlhan Mansız için gösterilen sabır ve anlayış bu kadar sonsuz olabilir mi ?
Ve son soru: Beşiktaş'ta Ahmet Dursun ve İlhan Mansız'a güvenilerek sezon planlaması yapılabilir mi ?
Pınar - Nihat Kahveci çiftinin düğünü, geçen hafta Çırağan Sarayı'nda göz kamaştıran güzelliklerle gerçekleştirildi. Real Sociedad'da attığı birbirinden güzel gollerle tartışmasız en iyi Avrupa temsilcimiz olduğunu kabul ettiren Nihat, başarısındaki en büyük yardımcısı olan Pınar'ı nihayet futbol alemine gösterdi. Nişanlılık döneminde medyadan kaçan çift, düğün gecesi medya mensuplarının da aralarında bulunduğu davetlilerle öylesine ilgilendiler ki, dansa yeterince zaman kalmadı.
Kahveci'lerin düğününde federasyon, kulüpler, eski - yeni yöneticiler, Milli Takım, antrenörler titiz bir liste düzenlemesiyle çağırılıp dargın - barışık ayrımı yapılmaksızın ustaca masalara yerleştirilmişti. Örneğin TFF Başkanı Haluk Ulusoy'la geçen seçimlerde ona karşı aday olan Ayhan Bermek aynı masada derin bir sohbete daldılar. 2004'de adaylığını koymayıp çekileceğini söyleyen Ulusoy'a kurullarını yenileyip yola devam etmesini önerdim. En az işi kadar futbolu da düşünen Ayhan Bermek'le beraber olsalar örneğin, fena mı olur!
Pınar ve Nihat'a mutluluklar diliyorum.
Takımlar koşu ve özel maçlarla lige hazırlanırken, Futbol Federasyonu'nun uzmanları da sessiz bir hazırlık telaşındalar. Ligin en önemli unsurlarından biri olan fikstürün ana şablonu hazırlanıyor. Yıllardan beri oturmuş sisteme göre, dört büyüklere (Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor), aynı kentin takımlarına (Gençlerbirliği, Ankaragücü) önceden belirlenmiş numaralar kura ile verilecek. Sonra da numaraların birbirini izleyerek eşleştiği lig haftalarında kimin kiminle oynayacağı belli olacak.
Bu alışılmış sistemin artık kusurlarından arınması gerekiyor. Geçen yıl örneğin, takımlar Gençlerbirliği ve Beşiktaş gibi iki dişli rakiple peşpeşe oynamak zorunda kalmışlardı. Beşiktaş - Galatasaray derbileri de ilk yarının ve ligin bitiminden önceki haftalara (16. ve 33. haftalar) rastlatılmıştı. Bu fikstür sıkıntı ve gerilim yarattı.
Genel Sekreter Aydın Torunoğlu ile Gıyasettin Şenman'ın, teknisyen arkadaşlarıyla yapacakları çalışmada, derbileri, Şampiyonlar Ligi, UEFA Kupası ve Euro 2004'ün son eleme maçlarını dikkate alarak, adil bir fikstür düzenleyeceklerini düşünüyorum.
Biraz daha dikkat ve duyarlılıkla!
SPOR
ANDERSON ŞOKU
At yarışları
Avrupa Ligleri
Oyun kurucu Erdoğan!
2. LİG puan durumu
KOBE DEPREMİ
Filede atak
Kartal'a ağır ders: 2-5
MAXİM SÜRPRİZİ
Evim, evim güzel evim!
DAHA YÜKSEĞE: 0-3
Gelecek Tuncay
Haydi Emre için
Sarı mayo Nazon'da
Pirelli heyecanı
Son süre 5 Ağustos
Haber turu...
Beşiktaş'ta eski film