Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Hayır, bu yarı finalde öfkeye yer yok... Hüzünlenebiliriz. Elbette 48 yıl sonra katıldığımız bu Dünya Kupası yarı finalinden finale ulaşamamanın üzüntüsünü paylaşabiliriz. Ama ne olur, biraz sportif düşünelim. Başa baş mücadele ettiğimiz en kıdemli Dünya Şampiyonu karşısında yenildik. Teslim olmadık. Başımız eğilmedi. Bu maçı oynamak onurunu buraya kadar gelmek gururuyla birleştirdiğimiz zaman yine de övüneceğimiz bir sonuç çıkıyor ortaya. Üçüncülük maçı oynayacağız ve en kötü olasılıkla dünya dördüncüsüyüz.
Bu maçı niye kaybettik?
Sanırım adale ve gönül yorgunluğundan o kadar yüklü sevinçler yaşadılar ve öylesine sıkı mücadele ettiler ki, dün Brezilya karşısına çıktıklarında oyunun tamamını kontrol altına alamadılar. Evet, topun yüzde 56’sına sahip olup rakibe pek az oynama fırsatı vermek iyi de, bu futbolu oynarken defans, orta alan ve hücum fonksiyonlarını da dengeli biçimde yerine getirebilmeliydik.
Olmadı...
Kaleci Rüştü’nün maçın başından sonuna kadar gurur ve güven abidesi olarak yaptığı kurtarışlar, ileride çok çalışan ve gerçekten gol için ölesiye enerji harcayan Hakan Şükür, ya da bir başka forvetimizin golüyle tamamlanamadı. Rivaldo’nun fişek şutlarına, Roberto Carlos’un frikiklerine dayanan savunmamız, Ronaldo’nun golüne seyirci kaldı. Atak Fatih’in önünde başladı, Alpay ve Bülent’in tutukluğuyla devam etti ve sonunda güvendiğimiz Rüştü kalesi de yıkıldı!
Dünkü maçın top kayıpları inanılmaz fazlaydı. Sağ kanatta Davala, solda Ergün, ortada Tugay etkili olamadılar. Hasan Şaş ve Yıldıray Baştürk, Brezilya’nın sert müdahalelerinden kurtulup net pozisyonlar oluşturamadılar. Genç Emre yalnız kaldı. Oyun tüm ağırlığıyla savunmamızın üzerine çöktü. Savunma oyunu ileri taşımaya çalışırken açık verdi, Brezilya’ya gol fırsatları ikram etti.
Hiçbir yetersizliğimiz için onları kınamayalım. İlhan Mansız’a, Mustafa İzzet’e, Arif’e, hepsine teşekkür edelim. Busan’da bronza oynayacağız. Sakın dudak bükmeyin, Arjantin, İtalya, İspanya, İngiltere ve Fransa’nın kıskanacağı yerdeyiz. Futbol dünyasının saygı duyduğu bir ülkeyiz.
Teşekkürler çocuklar, teşekkürler Şenol hoca.