Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tek tek maç pozisyonlarına, ayrıntılara girmeye hiç gerek yok. Keşke iki hakem, bir iki hatayla haftayı kapasaydı da "Hakemdir, insandır... Hata yapar" deyip hoşgörü ile unutsaydık. Hayır durum öyle değil... Durum, insan hatalarının, bireysel yanılgıların çok ötesinde başlıbaşına bir "güven bunalımı" arzediyor. Bu bunalımdan çıkış o kadar kolay değil. Kulüp yöneticilerinin eleştirileri ya da tehditleri de asla bir çözüm değil. Aksine bunalımın boyutlarını daha da genişletip derinleştirecek nitelikte.
Türkiye’de futbol hakemliğinin canına okuyan sorunlar var. Biz birkaçını sıralayalım:
* UEFA’nın üst düzey müsabaka organizasyonu Şampiyonlar Ligi’nde, bu yıl tek Türk hakemi yok.. Oysa bazı ülkeler üçer, beşer hakemle orada düdük çalıyor. Gerçeği görmezden gelmeyelim. Hakemlerimiz, uluslararası standartlara uygun maç yönetmiyorlar.
* Her hafta sonu TV ekranlarında kurulan "hakem mahkemesi" artık amacından öteye uzamaya başladı. Kurallar ve uygulamalar, alaycı, aşağılayıcı espirilerle bulamaç haline getirilerek yorumlanıyor. Ayrıcalık ve özellik uğruna sergilenen sivrilikten reytingle birlikte gerilimi ve güvensizliği de arttırıyor. Daha sakin, sade, saygılı bir üslup denenmeli.
* FİFA kokartlı hakemler dahi kuralları uygulamada yetersiz kalıyorlar. Dördüncü hakem ve yardımcılarından bekledikleri desteği göremiyorlar.
* Hakem atamalarında MHK’nİn dışındaki kurumlar ve kişiler de etkinlik gösteriyor. Kurulun görev vermekten kaçındığı bazı hakemler, başka otoriteler tarafından cepheye sürülüyor.
* Bu ülke Ahmet Güvener gibi dürüst, cesur ve bilgili MHK başkanlarını bazı kulüp yöneticilerinin kaprislerine feda etti. Bedelini şimdi hep beraber ödüyorlar.
* MHK Başkanı’nın seçimle iş başına gelmesinde hatalar yapıldı. Bu görev için adaylar, ille de federasyon başkan adayının listesine girip kulise ortak olmak zorunda kaldılar. Oysa MHK federasyon listesinin dışında tutularak daha bağımsız, kulise gereksinim duymayan bir seçim prosedürü uygulanabilir, Böylece özgürlük ve bağımsızlık öne çıkarılabilirdi.
* MHK Başkanlığı, bugünkü uygulama ile maaşlı memuriyet haline getirilmiştir. Bu pozisyonu kimse kaybetmek istemez. Bedelini ödetmek isteyenlere karşı direnmek de kolay değildir.
Sonuç: Kendine güvenmeyen kişiye hiç kimse güvenmez. Hakemlerin güven duygusunu yeniden kazanabilmesi için herkes üzerine düşen görevi yapmalı. Öncelikle kulüp yöneticileri susmalı.