Kupa maçı deyip geçmeyelim. Skor tabelasına bakıp esnemeyelim. Bu maç kolay ve sıradan bir futbol müsabakası değildi. Daum'un sezon başından beri belki de en doğru seçimle en doğru uygulama ve en doğru sistemi bulup oturttuğu bir maçtı.
Beşiktaş, kupanın gürültüsünde kaybolan devlere karşılık dün Yimpaş Yozgatspor karşısında hem maçı kazandı, hem de kendini... Yozgatspor, karşısında sadece göstermelik bir rakip olarak kaldı.
Artık yerli yerine oturmuş, ilkelerini benimsemiş, yerleşme düzenini sağlamış, birbirine alışmış bu dörtlü savunma hiç bozulmamalı. Ali Eren, Ronaldo - Ahmet, İbrahim, Beşiktaş'ın tıkır tıkır makine düzeninde işleyen geri dörtlüsünü oluşturuyorlar. Hem çağdaş, hem güvenceli...
Asıl güzellik orta alanda... Sağ kanatta Nihat'tan boşalan yere Dimitri Khlestov'u koymuş Daum... Doğrusu çok iyi yapmış. Rus Milli Takımı'nın değişmez oyuncusu dün Beşiktaş'ın en etkili elemanıydı. Hem savunmaya yardım etti, hem de hücuma olağanüstü güzellikte katkılarda bulundu. Baya ve kaptan Tayfur keyiflerince oynadılar. Hem gollerini attılar, hem de sorumluluk aldılar. Yimpaş Yozgatspor'un ortadan oyunu kontrol etme isteği bu iki adamın etkinliğiyle sıfırlandı. Sol kanatta da Bayram vardı. Daha ne diyelim, o da golünü çaktı!
İlhan Mansız ve Sertan dün gayretlerine rağmen gol atamadılar. Canları sağolsun. İyi niyetle arkadaşlarına uymaya çalıştılar. Mansız, penaltıyı güzel kullandı ama hakçası Diallo da o köşeye iyi uzandı.
Net skor... Ne tasasız, endişesiz çeyrek final mutluluğu.
Beşiktaş bu rüzgarı ligde de estirebilir. Çünkü Daum, nihayet doğruyu buldu.