Anlaşılan o ki, Beşiktaş seyircisi de, artık işi oluruna bırakmış... Öfkeler azalmış, takıma sahip çıkma duygusu öncelik almış... Lucescu'yu, Sinan Engin'i ve futbolcuları sık sık alkışlayarak, arada Fenerbahçe'ye sloganlar atarak olabildiğince sakin, olabildiğince takımlarının yanında alkışçı bir tavırla izlediler maçı... Lucescu, uzun süredir ilk kez formsuz Sergen'e nefes alma ve kulübede oturma fırsatı verdi. Oyuna Tümer destekli Pancu - Ahmed Hassan hücum forvetiyle başladı. Savunmada Ronaldo'nun vekili libero görevini üstlenen Ahmet Yıldırım'dı.
Beşiktaş, maça uzun süredir ilk kez rahat başladı. Yüksek tempolu bir hücum gösterisiyle golü çabuk buldular. Ahmed Hassan'ın attığı gole üç dakika sonra Devran'ın verdiği yanıt ilginçti. Beşiktaş, koşa koşa gol arayıp, pozisyon üretme çabasını sergilerken, savunma da bu akışa kendini kaptırıyor, ancak rakibin çaldığı toplarla sıkıntıya düşüyordu. İşte Devran'ın golü, böyle bir sıkıntının sonucu oldu. Neyse ki, yenilen her golden sonra İnönü'de sık sık rastladığımız takım ve tribün gerginliği Gaziantepspor önünde yaşanmadı. Bunda hemen üç dakika sonra Pancu'nun attığı gol önemli ve olumlu bir etki yarattı. Sonra da Tümer'in golü... Beşiktaş'ın hücum üçlüsü daha yarım saat dolmadan görevini yapmış, her biri attığı gollerle rahatlamıştı. Ancak savunmadaki sıkıntılar sürüyordu. Gaziantepspor, Bülent ve Sedat ile kurduğu sağ ve sol kanadı sonra değiştirerek, Beşiktaş yarı alanında sürpriz ataklara iştahlandı. Ancak o bir gol, Beşiktaş savunmasının alarma geçmesi için yetmişti. Yasin ile Giunti daha kontrollu oynadılar, savunmadaki arkadaşlarına destek sağladılar. Tümer hem sağdan, hem soldan yönettiği ataklarla, Ahmed Hassan hareketli değişken oyunuyla seyir zevki yarattı. Arada Pancu'nun da mahalle çocuğu hınzırlığıyla yaptığı ufak tefek beceri gösterileri de var. Elbette önce skor tabelası, sonra da bu rahat ve stressiz oyun anlayışı tribünlerden hak ettiği alkışı aldı.
Maçın son yarım saatinde Lucescu, Sergen ve İlie ile devam etti. Tümer ile Pancu'yu dışarı aldı. Taraftar baskısı altında zaman zaman olumsuz günler yaşayan Yasin Sülün, şimdi liberoya geçmiş, maçın başından beri yaptığı olumlu işleri sürdürme fırsatı bulmuştu. İlie, Sergen ve Ahmed Hassan da, ileri uçta Beşiktaş'ın keyifli oyununu sürdürmeye çalıştılar. Maçın son golünü atan İlie, rakipten çaldığı topun ödülünü aldı, alkışı kaptı.
İsmet Arzuman futbol oynatmaya çalışan bir hakem. Zaman zaman sertliklere izin veriyor. Oyun gereği çatışmaları kasıt yoksa sürdürüyor. Onun da, dün oynanan futbola olumlu katkısı var. Bazı kararları hoşa gitmese de, iki takımın futbolcuları onun bu üslubuna saygı gösterdi, hır çıkmadı.
Beşiktaş; Trabzonspor ve Fenerbahçe'nin peş peşe oynanan karşılaşmalarda aldıkları galibiyetten sonra psikolojik baskı altında çıkması beklenen günün son maçına hızlı golle başlayınca, gerginlik ve tutukluk olasılığı ortadan kalktı. Şimdi ufukta derbi var. Kartal, yeni bir soluk alıp, umuda kanat çırpıyor. Beşiktaş, yavaş yavaş kendi yarattığı sorunları aşıyor.
SPOR
Kartal taburcu: 4-1
At yarışları
Avrupa Ligleri
Efes ligde durdu: 67-59
İkinci Lig Puan Durumu
Miami keyifli
Filede bugün
Dinamit gibi!
Sandıktan Nobre çıktı: 1-2
Almanya çıkarması
İnadım inat!: 2-3
Koltuk Sakarya'nın: 4-2
2. Lig'de olaylı gün
Horoz'un sesi çıktı: 3-0
Sebat dayanamadı: 1-1
Gençler tutunamadı: 2-0
Bursa ateşle oynuyor: 1-1
Ankaragücü kaptı üçü: 3-1
Haber turu...
Yine şampiyon balı
Kırılma noktası
Sorun Hagi'yse...
Gol gösterisi
Altın üçgen
Hooijdonk ve Nobre ile