Hadi, UEFA Kupası’nın yorgunluğu ve Lazio üzüntüsü diyelim, onları hoş görelim. Elbette oyun temposu ve dayanıklılıkları beklenen düzeyde değildi. Ne var ki, Lucescu’nun Beşiktaş’ı tıpkı Lazio maçında da olduğu gibi oyunda inanılmaz prensip yanlışları yapıyordu. Yorgunluk hoşgörülebilir, ancak sistem ve prensiple ilgili sorumsuzluklar ve yanlışlar, lig liderine asla yakışmıyor.
Beşiktaş, ligin ilk yarısında İnönü’de yenişemediği, yıllardır deplasmanda yenemediği Gaziantepspor karşısına yine ürkek ve güvensiz bir oyunla çıktı. Orta alanda Kaan Dobra’nın ne yaptığı, ne işe yaradığını anlamadık. Sol kanatta İbrahim henüz istenen etkinliğini kazanamamış, ama yine de canla başla mücadele etti. Orta alanda Tayfur, Yasin ve Pancu, Gaziantep’in sürekli bastıran, çabuk oynayan genç adamları karşısında fazla tutunamadılar. Devran, Erdal ve Murat Erdoğan onları çabuk oyunda top kaybına adeta mahkum etti. Beşiktaş’ın verimsiz orta alanı, iletişimsiz çift santrforla birleşince güvensizlik doruğa çıkıyor. Bu üretmeyen orta alan ile birbirlerine adeta küs gibi oynayan Ahmet Dursun - İlhan Mansız ikilisi geride, savunmada mücadele eden Zago, Ronaldo ve Ahmet Yıldırım’ın üzerinde negatif baskı oluşturuyorlar. Maçın en iyileri, Cordoba, Zago ve Ahmet Yıldırım’dı.
Gaziantepspor, Beşiktaş’a karşı son derece güvenerek, inanarak, yardımlaşarak ve koşarak oynadı. Takımının ilk kornerinde golü bulan İbrahim, Ronaldo’yu, Yasin’i ve Cordoba’yı tek kafa vuruşuyla avlayıverdi.
Lucescu, takımının sakatlık ve cezalarla oluşan, UEFA Kupası maçlarıyla yoğunlaşan sorunlarını çözmekte güçlük çekiyor. Doğrusu bu ya, onun gayretlerine Sergen dahil takımdan da çok sayıda futbolcunun yardımcı olduğu söylenemez. Beşiktaş, anormal riskli top kullanırken, yardımlaşamamanın, topu olgun atak anlayışıyla kullanamamanın savrukluğunu bir türlü üzerinden atamıyor. Ligin lideri, adeta bir ip cambazı gibi. Çocukluğumuzda vardı öyle cambazlar. Gözleri bağlı, iki ayakları bir gaz tenekesinin içinde zıplaya, zıplaya çelik tel üzerinde bir direkten ötekine giderlerdi. Beşiktaş da rakibine pozisyon vererek, orta alan ve ileri uçta top kaybederek, Trabzon’da Pancu’nun, Gaziantep’te Nouma’nın golleriyle beraberiği yakalayarak ip cambazlığına devam ediyor.
Selçuk Dereli, gergin ve heyecan dozu yüksek maçı doğru kararlarla yönetti. Kartları da, penaltı düdüğü de doğruydu. Türkiye’nin en temiz maç seyredilen kentinde ne yazık ki tribün kirlenmesi var. Üzülerek izledik, anonsları ibretle dinledik. Demek ki, Celal Doğan’ın spordan kopma kararı boşuna değilmiş.
SPOR
Oscar Cordoba'nın: 1-1
At yarışları
Avrupa Ligleri
Beşiktaş eli boş döndü : 90-74
2. LİG puan durumu
Hido kenarda
Arçelik taş gibi: 1-3
MART AYI, DERT AYI
"Artık içim acıyor!"
Ses yok görüntü var : 3-0
Trabzon fırtınası : 3-0
Zirve karıştı
GENÇLER’E YOL AÇIN : 1-3
Körfez pes etmedi : 1-2
Yeni kral Raikkonen
İngiliz’e güvence yok
KOLTUK SEBAT’IN : 1-2
Haber turu...
Cezayı seyirci çekti
Gençler oynuyor, kazanıyor
Antep’in gazisi Beşiktaş’ın Niyazi’si
İp cambazları
Sessiz sedasız
Sürgündeki sefa