Lazio, İtalyan futbolunun sıkıntılı takımlarından biri. Sezon başında büyük ekonomik krize giren, başkanını kaybeden ve futbolcuların özverileriyle ayakta durmaya çalışan moralsiz bir ekip. Gelin görün ki, Roma Olimpiyat Stadı’ndaki bu ev sahibi, Beşiktaş karşısında yine de golü buldu, azımsanmayacak bir avantaj sağladı. Bunda Beşiktaş’ın sergilediği pasif ve kırılgan futbolun etkisi vardı elbette.
Pekiyi bu olumsuz tabloyu Lucescu mu yarattı ? Biraz öyle... Biraz da Lucescu’nun futbolcuları. Savunma oyuna iyi başladı. Cordoba dahil etkisiz Lazio ataklarına karşı direniyorlardı. Ne var ki, Beşiktaş, tıpkı Trabzon’da olduğu gibi sadece direnen, sadece ayakta kalmaya çalışan bu oyun anlayışıyla futbol adına hiçbir şey üretmeden maçı kurtaramazdı. Kaan Dobra ve Tamer kulübede otururken, Lucescu sağ kanatta Niyazi’yi görevlendirdi. İbrahim’in zorunlu vekili Serdar da solda oynadı. Ama ikisi de etkisizdiler. Özellikle Serdar’ın, golde topu taça atacağı yerde rakibine kaptırması affedilmez bir hataydı.
Öte yandan Tayfur ve Giunti’nin biraz da birbirlerine güvensizlikten yakın oynaması Beşiktaş’ın hücuma dönük katkılarını azaltıyor, Sergen ve Pancu’nun, İlhan’a servis yapmak yerine forvet kimliğine bürünerek oynamaları da orta alanda bir başka sıkıntı yaratıyordu. İlhan’ın hareketsiz oyunu, Beşiktaş’ın yakaladığı ender gol fırsatlarını da harcamasına neden oldu. Lucescu oyunun sonlarında Ahmet Yıldırım ve Nouma’yı da alarak İlhan’la birlikte gerçek üçlü forvete dönüş yaptı. Bu dakikalarda da Beşiktaş’ın yakaladığı gol fırsatları İtalyan savunmasının içinde tükendi.
Beşiktaş biliyoruz; haftalardır iyi futbol oynayamıyor. Üstelik peşpeşe gelen kartlar ve cezalar da kadro devamlılığını engelliyor. Lazio kesinlikle korkulacak takım değil. 1 - 0’lık yenilgi eleme maçlarında rövanşa umut taşıyabilir. Ancak Beşiktaş’a ne kadar güvenebiliriz ? Bu sorunun yanıtını vermek kolay değil !