Çeşme, sezonun en kalabalık günlerini yaşıyor... Temmuz ortasından Ağustos sonuna kadarki günlerde yollar telaşlı bir kalabalıkla doluyor... Yurdun pek çok yerinden en çok da İstanbul’dan gelenlerin istilası ile Çeşme, eski huzurlu tatil beldesi olmaktan çıkıyor.
Cumartesi akşamüzeri, Çeşme-Alaçatı arasında trafikteyim. Artık buralarda da rahat, huzur kalmadı. Her yer inşaat... Deniz kenarlarında tuhaf büyüklükte yapılar, bu güzel tatil beldesinin geleceğini düşündürüyor... Anlaşılıyor ki Türkler betonu, otobanları, çok katlı yapıları çok seviyor, yaz tatillerinde bile onlarsız yapamıyor... Yunan adaları, Güney Fransa, Amalfi gibi, doğanın korunduğu, kişilikli yerel mimarisi olan romantik yerler bize bir şey demiyor. Sonuç ne oluyor, hiç turist gelmiyor... Turist niye gelsin; çok katlı yapı, otoban görmek yerine tarih, tabiat, kültür, sanat ile ilgileniyor...
Çeşme genel olarak eğlence ve sefa yeri görünümünde... Beach kulüpler, lüks restoran barlar, üst düzeyde estetik ve hizmet sunuyorlar. Eğlence biz bize, ufacık Yunan adaları bile dünyanın koşup geldiği, tatil yapmaya bayıldığı yerler... Plajları sahil boyunca ve herkese açık; ama ne ortada karpuz kesen var ne de mangal yakıp maç yapan insanlar... Her neyse, durumdan yakınıp bir yere varılmıyor... Mevcutlar ile idare edip kısa tatil günlerini güzel geçirelim.
Çeşme’de birkaç günlük tatilimde daha çok denize baktım... Günün muhtelif saatlerinde o benzersiz maviyi seyrettim. Çocukluğumdan beri aynı yerde, aynı bahçede olmanın mutluluğu ve güven duygusu ile dalgaların sesini dinledim. Burası benim sığınağım.
Ustaların eserleri
Cumartesi günü, Çeşme-Alaçatı arasında geziyorum... Akşam saatlerinde, Valör Galeri’nin yeni mekânındayım. Galeri bugün açılıyor... Ankara’dan ve Alaçatı’dan bildiğim galeri, yeni yerinde ve görünür bir noktada olması ile pek çok kişinin kolayca ulaşabilip gezeceği bir noktada...
Açılış gününde güzel bir tango, milonga gösterisi ile ayrı bir güzellik sunuldu davetlilere... Valör’de, Türk resim sanatının ustalarının eserleri sergileniyor, mutlaka gezilmeli görülmeli.
Halil Paşa, Hoca Ali Rıza, Sami Yetik, Nazmi Ziya, Abidin Elderoğlu, Nuri İyem, Mehmet Pesen, Şeref Bigalı, Adnan Turani, Burhan Doğançay... Ve daha pek çok değerli sanatçının eserlerini görme ve satın alma şansını sunuyor Valör... Sergi sonrasında bir diğer açılış için az ileride, Alaçatı-Çamlık yolunun arkasındaki The Stay Otel’e gidiyorum... Kapısından girer girmez bahçe ve az sonra görünen bina ile başka bir dünyaya ışınlanıyorum... Çok sevdiğim bir proje... Geçen yıldan bu yana, kaliteli kültür ve sanat faaliyetleri ile de favorilerimden... Bu yılki aktivite, Kadir Akorak Sergisi... Ressam Kadir Akorak, ilginç kıyafeti ve eserleri ile yine çarpıcı... 1947 doğumlu sanatçı, figüratif resmin başarılı temsilcilerinden... Eserleri, The Stay Otel’e yakışan, güçlü kompozisyonları ile değişik bir sergi anlayışı yaratılmış... Bu iki güzel açılışla, Çeşme ve Alaçatı ile ilgili karamsarlığım bir nebze de olsa hafifliyor... “Güzellikler sunan güzel insanlar, dünyayı değiştirebiliyorlar” düşüncesi ile daha pek çok güzellik hayal ederek, günü güzel bir balık restoranında tamamlıyorum.