Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir milyona yakın öğretmenimiz atama beklerken 80 bine yakın ücretli öğretmen istihdam etmek kabul edilemez.

Hele ki kadrolu olmayı fazlasıyla hak eden öğretmenlerimizin ücretli olarak üç kuruş maaşa taşeron mantığı ile çalıştırılıyor olmaları hiç kabul edilemez.

Nasıl ki yargı mensuplarının, milletvekillerinin ya da kamusal görev yapan diğer meslek mensuplarının ücretlisi, geçici görevlendirileni olmuyorsa öğretmenlerin de asla olmamalıdır.

Neden mi?

Onlar geleceğin mimarlarıdır da ondan!

Neden mi?

Bir kişinin ömrü boyunca karşısına çıkacak en büyük şans, kendisini keşfedecek, geliştirecek, doğru yönlendirecek bir öğretmendir de ondan.

Haberin Devamı

Neden mi?

Onlar hâkimi, mühendisi, gazeteciyi, politikacıyı, işçiyi, işvereni, zengini, fakiri, sanatçıyı, sporcuyu hepimizi yetiştirenler onlar da ondan.

Hiçbir çocuğumuzu bu şanstan mahrum etmemek için öğretmenlerimizi en iyi şekilde yetiştirelim, KPSS, mülakat, ayrıştırıcı statüler ve benzeri dayatmalarla mesleklerine soğutmayalım, çocuklarımızın rol modeli ve geleceğin mimarları olduklarını unutmadan maddi ve manevi her türlü desteği kendilerinden esirgemeyelim…

Gelecek için en büyük yatırımımız bu olacaktır! Ne olur artık bunun farkına varalım…

Onlar ne kadar donanımlı ne kadar huzurlu ne kadar mutluysa çocuklarımız, velilerimiz, ülkemiz de o denli donanımlı, güçlü, huzurlu ve mutludur.

Bu dünden bugüne hep böyle gelmiştir. Böyle de gitmelidir. Onlar ülkenin temel direği, harcı ve en önemlisi de ortak aklıdır. Onlar çökerse eğitim sistemi de çöker. Eğitim sisteminin çökmesi ise her türlü sorunun kaynağı olur…

Eğitim, bilim, öğretmen ve bilim insanları baştacı edildiğinde ise gerisi de teferruat olarak kalır.

Biz zaten böyle bir kültürden geliyoruz. Binlerce yıllık devlet geleneğimiz, örf ve adetlerimiz onları hep onore etmiş, saygı duymuştur…

Onların yeri bir başka!

Çoğu meslek insana hiç dokunmaz, yaşamını hiç etkilemez. İşleri, işte başlar, işte biter.

Her gün birbirinin aynıdır. Sizden özel bir katkı da beklenmez. İstenileni yapın yeter.

Bazıları da var ki geleceğe onlar yön verir. Örneğin öğretmenler.

Haberin Devamı

Eğitim, onlar için herhangi bir iş değil sevdadır.

Öğretmenler arasında da mesleğini herhangi bir iş gibi olarak görenler yok mu?

Elbette var. Hem de fazlasıyla. Hangi meslekte yok ki!

Asıl önemli olan bu noktaya nasıl geldikleri!

Onlar mı geldiler yoksa koşullar mı onları bu noktaya getirdi?..

Tıkanma noktasına gelen eğitim sistemimizden hala çok başarılı öğrenciler ve mezunlar çıkıyorsa, bu fedakâr öğretmenlerimiz sayesindedir.

Görevini layıkıyla yapmayanlara bakıp onları da acımasızca eleştirmek hiç doğru değildir.

Görev aşığı idealist öğretmenlerimizin sayısı azalıyor mu?

Evet azalıyor ve bu noktaya gelmelerinin onlarca farklı gerekçesi var.

Sessiz bir çoğunluk da var ki onlar hala mesleklerini en iyi şekilde yapmanın gayreti içerisindeler.

Her koşulda onlara sahip çıkmalıyız, dikkatlerini dağıtacak her türlü gelişmelerden uzak tutmalıyız. Günlük tartışmaların bir parçası ya da başarısızlığın günah keçisi haline getirmemeliyiz.

Kolej öğretmenleri

Haberin Devamı

Devlette çalışan öğretmenlerin önemli bir bölümü mutsuz da özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerimiz hayatlarından çok mu memnun?

Özel okul ücretleri yükseldikçe maaşları azalmasa da artmıyor. İş güvenceleri yok.

Okul sahipleriyle konuştuğunuz da onlar da vergi yükünden şikayetçi.

Devlet bütçesinden en büyük pay eğitime, MEB bütçesinin dörte üçü maaşlara gidiyor. Özellerde bu oran o kadar yüksek değil ama eğer iddia edildiği gibi maaşları daha çok kâr isteğinden değil de farklı nedenlerle düşük tutulmak zorunda kalınıyorsa buna da bir çözüm üretmek gerekir. İlk kez onlar da Ankara yollarına düştüler. Görünen o ki sektörde ciddi sıkıntılar var.

“Çocuğunu özel okula gönderen vergisini de versin” demek en kolayı. Konuların çok dışında olanların bu bakış açısı sorunları daha da büyütmenin ötesine geçemez.

Her şeyden önce çocuğunu koleje gönderenlerin hepsi zengin değil. En az yarısı zorunluluktan böylesi bir tercihte bulunuyor ve sürekli katlanan öğrenim ücretlerini beyaz yakalıların karşılaması her geçen daha da güçleşiyor. Bu da öğrenci ve veli domografisinde ciddi anlamda değişim yaratıyor.

Özetin özeti: Öğretmene, öğrenciye, veliye, eğitim sistemine ve eğitime bakış açısı bizim gibi genç nüfusa sahip ülkelerde çok önemli! Ne olur artık hak ettiği önemi hep birlikte verelim.