Aysun Kaba

“İyi giyim, itibarı artırır” diye bir söz vardır. Çalışan, üreten kadın her zaman çevresine kıyafetiyle de iyi mesajlar vermelidir

Kadın olmak harika ama bir o kadar da zor değil mi sizce de? Hem iyi bir anne hem iyi bir eş hem çalışıp ev bütçesine katkı sağlamak hem de bakımlı ve çarpıcı olmak... Çalışan, üreten kadın her zaman çevresine kıyafetiyle de iyi mesajlar vermelidir.
Kıyafetlerimiz konuşur, yaşam tarzınızı, nasıl bir işte çalıştığınızı, kültürünüzü, ekonomik durumunuzu, ruhunuzu belli eder. O yüzden de çok dikkatli olmanız gerekir. İstemeden yanlış mesajlar verebilirsiniz. Özellikle iş hayatı çok iddialı kıyafetleri kaldırmaz. Biraz dozunu kaçırırsanız, sizi ciddiye almaları zorlaşabilir. Çünkü kıyafetiniz kişiliğinizin önüne geçtiği anda ön yargılar başlar. Tabii ki renkli giyinmek, farklı olmak iş hayatın da kabul görür ama ince bir çizgi vardır işte o çizgi sizi gösterendir.

Sektörle uyum şart!

İş giysileri aynı zamanda sofistike görünmenizi de

Yormadan, çabalamadan bir stil, saçların doğallığı ve güvenilen bacaklar ve diyor ki; “Sakin bir stilim, göz yormam!” Tam da bir hafta sonu şıklığı diyorum ve böyle bir bacak yoksa giyme derim.

Sevgili İlkyaz Özel’e bizden çok kalp.

Alışveriş yaparken bize tavsiye edileni veya bizi ekran başından almaya yönlendireni seçmemeli; farklı duyu organlarımızı da devreye sokarak, bilinçli ve
farkında davranmalıyız

Geçtiğimiz hafta sevgili Özgür Mumcu ve Eray Özer’in ‘Yeni Hayat’ podcast serisinden ‘Yavaş Moda’ bölümünü dinledim. Gerçekten inanılmaz aydınlatıcı ve bilgilendiriciydi. Başlık lütfen sizi yanıltmasın, sadece bu sektörde olanların değil; herkesin can kulağıyla dinlemesi gereken bir podcast...

Artık ‘Az al, iyi al, uzun süre kullan’ dönemindeyiz. Ben de bu konuya takmış durumdayım; giymediğimiz yüzlerce kıyafetler var ve gereksiz tüketim, gereksiz zaman, gereksiz kendini anlık iyi hissettiren duygular... Yıllarca bu yanlışları yapmışız...

Bilinçli alışveriş

Ben tabii marka danışmanlığı da yaptığımdan, ürünlerin bana gelmesi onları incelemem ve markaya ürünler hakkında yorum yapmam gibi bir işe sahibim. Bu sebeple kendi kıyafetlerim fazlalaştığında ya kız kardeşlerimle ya arkadaşlarımla ya da ihtiyacı olan kişilerle paylaşıyorum.

Aslında sadece payla

Burcu Tandoğan, 2021’in parizyen kadını...

Stil cesaret ister, umrumda değil der...

Dekolte giyiyorsanız işte size güzel bir örnek. Zarif, elegan, saç modelinden file çorabına, çantasına, giydiği ayakkabılar ve üzerine aldığı kocaman o ceket diyor ki; “Maskulen içinde, feminen petite bir kadınım.”

Stilini keşfeden Burcu’ya bizden kocaman kalp.

Suzan Toplusoy, Roman mağazalarının tasarım direktörü, Roman kadınının çizgisinden de görüldüğü gibi kendini yenileyen ve üreten bir kadın... Kendisiyle çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik

Roman mağazalarının tasarım direktörü Suzan Toplusoy tam bir girişimci, idealist, vizyoner, araştımacı ve kendini sürekli yenileyen birisi olunca bugün Roman mağazalarının gelişiminden de bunu görüyoruz. Roman kadınının çizgisinden de görüldüğü gibi kendini yenileyen ve üreten bir kadın... Suzan Toplusoy kıyafetlerinde en önem verdiği, iyi bir kumaş ve iyi bir dikiş.
Kendisiyle çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

- Başarılı bir tasarım direktörü Suzan Toplusoy neler yapıyor?

Çok çalışıyor... kendini sürekli geliştiriyor.
Çalışkan, detaylara önem veren dikkatli bir yapım var. Kendi kültürümüzden ve farklı disiplinlerden besleniyorum. Sanat, tarih, sosyoloji, coğrafya... Ayrıca zaman yönetimi konusunda yıllar içinde geliştim. Özellikle tasarımda zamanlama çok önemli. İlk,

Çok ünlü bir mücevher markasının çekimi fakat mücevherler bile bu görüntüde geri planda kalmış... Ve tabii ki Serenay da... Bu styling ne Serenay Sarıkaya’yı yansıtıyor ne üstüne giydirilen kıyafetleri ne de kullanılan mücheverleri. Yani Serenay bir ‘Bond’ filminden mi fırlatılmak istenmiş, yoksa Yeşilçam filmlerindeki sahne kostümlerine mi gönderme yapılmış... Maalesef bu look’larda denge, zaman ve mesaj birbirine girmiş durumda... Çünkü, bir markayı Serenay temsil ederken, ne markanın geride kalmasını sağlar ne de kendisini ön plana çıkarır.. Ama bu look’larda hiçbir denge yok... Vücut proporsiyonu bile doğru görünmüyor. Serenay her zaman kendine yakışanı çok iyi bilen cool birisidir... Ama bu sefer olmadı...

Bugünkü yazımda sevgili beylere yaklaşan kış mevsiminde şık giyinmeyle ilgili ipuçlarını vereceğim

Sevgili beyler, şıklık detaylarda gizlidir...Takım elbise seçerken gömleğinizin yakası, kol uzunluğu, takımınızın boyu, bel kısmı ve omuz detaylarınız nasıl olmalı diye sorar gibisiniz, o zaman gelin size küçük detaylarla doğru giyinmenin ipuçlarını verelim.

Gömleğin yakası, üzerinden görünecek şekilde ceketin yakası ile birleşmeli. Çok üstünde veya çok içinde kalmamalı.

Kol uzunluğu başparmağın bitimine kadar olmalıdır. Daha uzun, sizi dinamik göstermez. Gömlek manşetiniz de ceketinizden 1 cm. görülmelidir.

Kollarınızı yana doğru tuttuğunuzda ceketin arka uzunluğu kalça hizanızda bitmeli. Yani ceketinizin bittiği yer başparmak eklemiyle aynı noktaya denk gelmelidir.

Yan ve ya orta yırtmacın siz ayaktayken açık görünmesindense, kapalı duracak şekilde olması gerekmektedir.

Ceketin bel kısmı ne çok dar ne de geniş olmalı; dar olmaktan uzak durmalıdır. Olması gerekenden dar olursa şık bir görüntü vermez, bol olursa  beden