Aziz Kedi

Miss Turkey 2010 güzellik yarışması tartışmaları yeniden alevlendirdi. Modern dünyanın kızları giderek vasatlaşmaya başladı. İnsan nefes kesici güzellikteki eski kraliçeleri arıyor

Atıyorum, Rönesans devrinde güzellik kavramı vardı ama güzellik yarışması yoktu. Güzelliklerin yarıştırılması fikri 19’ncı asrın sonunda, 20’nci asrın başında ortaya çıktı. İlk uluslararası organizasyon ise 1926’da yapıldı. Fakat o zamanlar adı “Uluslararası güzellik geçidi, güzellik töreni” gibi bir şeydi (Bizim Keriman Halis de 1932’de buranın birincisi olmuştur). İkinci Dünya Savaşı sırasında modernizm mutsuz dünyanın üzerinde hızla yükselince, güzellik de bir ‘spor’ müsabakasına dönüşmeye başladı. Etkinliğin bir yarışmaya dönüşmesi ve “Miss Universe” ismi de o zamana denk gelir.
Miss Turkey 2010 ile “ya bu kızlar hiç güzel değil” tartışması yeniden alevlendi. Oysa 10-15 sene evvelki Türkiye güzelleri nefes keserdi. Dünya ve kainat güzelleri ise çıplak gözle bakılamayacak kadar güzel olurdu. Bir Venezuela gerçeği vardı, anımsarsınız.

Bazen acı ve sıkıntıyla örülü gündeme aniden bir şeyler oluyor ve ortalık birkaç gün boyunca mutlu, kendinden mizahlı ve saçma sapan olaylarla dolup taşıyor. Bu iyi. Akıl sağlığımızı böyle zamanlarda tamir edebiliyoruz. Geçtiğimiz hafta da aynen böyle idi, hemen gündeme giriyorum


KAAN TANGÖZE - SEÇKİN PİRİLER
Evvela tarafımı hemen belli edeyim: İkinize de helal olsun, alnınızdan öpüyorum. Bırak bunca yıldır bu kadar baskıya göğüs germeyi, internette bir tek olumsuz yorum okuyunca bile depresyona giren, elalem ne der diye hayatını zindan eden bir sürü insan varken, sergilediğiniz cesareti ve sadeliği alkışlıyorum. Ancak zihnimi de durduramıyorum. Türkiye’nin böyle başka çiftlere de ihtiyacı olabilir. Benzer evliliklerden doğacak kimyayı ve olası sonuçları hakikaten merak ediyorum...
Hayko Cepkin - Helin Avşar: Ünlü rock müzik sanatçısı Hayko Cepkin, elinde bir ekmek bıçağıyla Akmerkez’e girip “REEAAYYNN !!” diye bağırdı. Müdahale etmeye çalışan güvenlik görevlilerine airbrush ile boya sıkan ve cinnet geçirdiği anlaşılan Cepkin göz altına alındı. Sanatçının evliliğinde sorunlar yaşadığı belirtiliyor...”
Ferhat Güzel - Şebnem Ferah: “Şebnem çok güzel bir insan. Lacivert

Uzunca bir süredir, elbette belli kültürel dönüşümler sonucunda, gençlik arasında “deli” olmak çok moda hale geldi. Tanıdığım herkesin bütünüyle zararsız, ancak görkemli bir psikolojik rahatsızlığı var

Panik ataklı, borderline ya da bipolar olmayan kimseyi bulamıyorum. Bütün bunlar artık oldukça demode hale geldiği için, aşağıda şahsen tanımladığım bazı yeni hastalıkları sıraladım. Hepsi Amerikan Psikiyatri Derneği A.P.A nezdinde tescillidir. Ortamın en çekilmez kişisiyseniz, hem çirkin özelliklerinize bir kılıf bulacak, hem de herkesin gıpta ettiği bir hastalığa sahip olacaksınız.

Taypodelik Duygu Durum Bozukluğu
Özellikle internet dünyası için çok verimlidir. Net ortamında yazarken “slmss” ve “sdlkfjsdlk” aşamalarından sonra başgösterir. Tüm ‘k’ ve ‘g’ harflerini ‘q’ olarak yazıyor ve her ‘y’den sonra bir ‘h’ koyuyorsanız, siz taypodeliksiniz. “Ne diyosun arkadaşım sen?” diyen herkese rahatsızlığınızı haykırmaktan çekinmeyin.

Dusse Doir Dèsir
Fr. Düz Duvara Tırmanma Sendromu. Erkeksiniz ve solunum yapan her memeliye karşı cinsel bir agresyon sergiliyorsunuz. Uğurlu objeleriniz; vazo, kıyma, kalorifer peteği ve kavun ahaha. Her neyse. İki saat önce tanıştığınız

Türk rock’n’ roll’unun 50 yıllık tarihine Okan Bayülgen’in gözüyle bakmaya hazırlanın. Moğollar’dan Duman’a Mazhar Alanson’dan Şebnem Ferah’a ‘resim’li, ‘müzik’li bir hikaye bu. Sayfaları çevirin

Geçen ay buradan duyurmuştum; proje sona yaklaştıkça sağda solda daha sık görünmeye başladı. İki gece önce Can Dündar’ın Canlı Gaste’sine de misafir olduktan sonra olay koptu gitti. Okan Bayülgen’le birlikte hazırladığımız Resimli Müzik Ansiklopedisi’nden söz ediyorum. Projenin gerek sergi, gerek kitap formatında direkt olarak Türkiye’nin her yanındaki üniversitelere gideceğini açıkladıktan sonra mesaj kutum gerçek anlamda kilitlendi.

NEDİR?
Meselenin detaylarını öğrenmek ve olaya entegre olmak isteyen sayısız üniversite öğrencisine buradan yanıt verebilirsem mutlu olacağım. Türk ‘rock ‘n’ roll’ tarihini 1960’lardan bugüne dek inşa etmiş insanların hemen hepsiyle konuşmanın nefes kesici olduğunu söylemeliyim. Büyük resmi görme fırsatı bulunca memlekete ve onun müziğine olan inancım kuvvetlendi. Yazının devamında yalnız teknik detayları değil, ilk defa yayımlanacak bazı fotoğrafları ve röportajlardan alınmış kimi sözleri de bulabileceksiniz.
-Tam anlamıyla bir antoloji ya

Ortalık, bu gece takip edeceğimiz 82’nci Oscar Ödül Töreni tartışmalarından geçilmiyor. Herkesin adayları, listeleri hazır. Ancak ben töreni, yıllardır içimi acıtan bir meseleyi dile getirme fırsatı olarak görüyorum. Neden biz yokuz? Neden Oscar alamıyoruz? Bir “En iyi yabancı film”cik, bir “En güzel yabancı aktris”çik kazanamıyoruz? Çünkü bize uygun kategori yok! Sevgili Akademi Üyeleri... Eğer ödüllere birkaç kategori daha eklerseniz yemin ediyorum biz de bu yarışa ortak olacağız. Sizin için birkaç örnek veriyorum. Hatta konuşma metinleri bile ekte. Nolur ya! :(


EN ERKEK OYUNCU KADiR iNANIRKonuşma Metni:

(Kadir İnanır onca insanın önünde konuşmaz. Kürsüye çıkıp 12 dakika boyunca seyirciyi süzecek ve sessizce yerine dönecektir. Aşağıdaki gördüğünüz şey Kadir İnanır’ın konuşma videosudur. Evet video. 12 dakika boyunca hareketsiz olarak izleyebilirsiniz.)

Geçen hafta sevgililik meselesine 'dev yazı dizisi' diye başlamıştım, dikkatli okurlarım anımsayacaktır (hepiniz de Kel Amerikan Kartalı gibi dikkatlisiniz maaşallah). Bu pazar sizleri sevgililiğin karanlık tarafına; yani aldatmanın, ihanetin, cürmümeşhut halinde yakalanıp kepaze olmanın, pişekâra dönüşmenin gizemli dünyasına götürmeyi planlamıştım. Hafta içinde Mehmet Ali Erbil’in son aldatma skandalı patlak verince, aldığım kararın ne kadar isabetli olduğunu gördüm. İşte, kişiler, durumlar ve çözümlere yönelik bir inceleme...

NEDEN?
Çünkü öyle olduğundan dolayı. Bunu değiştirmenin olanağı yok.

NE YAPMALIYIM?

Sevgililer Günü’ne girmeyeceğim. Sevgiliye gireceğim. Çünkü zaten şu birkaç gündür kusana kadar Sevgililer Günü yazısı okudunuz. Gerekli mi, gereksiz mi, yok efendim hangi hediyeyi alalım, Aziz Valentine kimdi filan... Bugün de aynı tantana devam edecek. O nedenle, genç ve acemi aşıklara faydam dokunsun diye meselenin temel bileşenlerini, yani sevgilileri analiz ediyorum.

MENTAL RETARDELER
Frankofon sözcüklerle yazınca iyi bir şey gibi duruyor ama bildiğin durgun zekalı demek bu. Randevuya dört saat geç gittiğiniz halde sizi hâlâ aynı yerde bekliyorsa, Chuck Norris hayranıysa ya da yıllarca aynı evi paylaştığınız halde tuvalete sizden hemen sonra girmemeyi bir türlü öğrenemediyse, sevgiliniz mental retarde demektir. Geçmiş olsun. Belli bir düzeye kadar eğitilebilir; kahvaltı hazırlamak, seks yapmak gibi şeyleri öğrenebilirler.

Türkiye’nin ‘Kay Scarpetta’sı Sevil Atasoy, Türkiye’nin en ücra köşesinde bile bir cinayeti çözmeye çalışan gizli kahramanlar olduğunu söylüyor. Ona göre her insan hikayesi ilginç. Adli bilimler uzmanı Atasoy’la ‘karanlık işlere’ daldım


Deri giysileri, topuklu ayakkabıları, konuşması ve tavırlarıyla karizmanın tecessüm etmiş hali. Onun için Türkiye’nin ‘Kay Scarpetta’sı deniyor. Biyokimya ve adli bilimler uzmanı Sevil Atasoy geçtiğimiz günlerde üçüncü kitabını yayımladı. Kendisini bir seyahat dönüşü uçaktan iner inmez yakaladım ve aklıma takılan her şeyi sordum. Uzun sorularıma kısa ve net yanıtlar verdi. Aksini beklemiyordum. Müsterihim...

Üçüncü kitabınız ‘Karanlığa Yolculuk’ çıktı, hayırlı olsun. Alt başlığı da “Gerçek Suç Öyküleri ve Başka Karanlık İşler”.
Teşekkür ederim, evet.