Cam sanatçısı Felekşan Onar’ı, Fyshan Glass Studio ile tanıyorsunuz zaten, yurt dışındaki sergileri takip edenler Felekşan Onar’ın Londra’daki Victoria & Albert Müzesi’nden Berlin’deki Bergama Müzesi’ne uzanan sergilerini de biliyor.
Aslında yüksek öğrenimini ekonomi ve müzik dalında Cornell Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra bankacılıkla başlayan kariyerini on beş yıl boyunca tekstil-konfeksiyon sektöründeki çalışmalarıyla sürdürüyor.
TÜSİAD’dan KAGİDER’e birçok önemli iş derneğinde görev alıyor.
2003 yılında Harvard Üniversitesi OPM programından mezun olduktan sonra aktif iş hayatından çekilerek cam sanatı çalışmalarına başlıyor.
Özel bir atölyede aldığı eğitim ve sonrasında Cam Ocağı Vakfı’ndaki çalışmalarıyla birlikte Aralık 2003’te kendi atölyesini kuruyor.
“Şimdiki hayatım 2000 öncesindeki kariyerimle çok farklı, kendimi ifade edebileceğim yolu buldum, mutluyum” diyor Felekşan Onar.
Hâlen çalışmalarına Pera’daki atölyesinde devam
Hatırlayacaksınız, sanat koleksiyonunda Andy Warhol, Takashi Murakami, Damien Hirst, Alex Israel ve David LaChapelle gibi isimlerin yanı sıra Vijat M, Taly Cohen ve William Benhamou gibi genç sanatçılara da yer veren Paris Hilton, karantina döneminde resim yaptığını açıkladı.
Hilton, yaptığı resimleri çocuklara yardım eden hayır kurumu Starlight Children’s Foundation’a destek sağlamak amacıyla açık artırmayla satışa çıkardı.
Hemen sonra ise 90’ların ünlü süpermodeli Claudia Schiffer, sergi küratörlüğüne soyunduğunu açıkladı.
Schiffer, Düsseldorf Müzesi için 90’ların moda fotoğrafları temalı bir sergi hazırladı.
“Fashion Photography From the 1990s curated by Claudia Schiffer” başlıklı sergi geçen yıl gerçekleşti.
Sergide Juergen Teller, Karl Lagerfeld ve Ellen von Unwerth gibi isimlerin fotoğrafları yer aldı.
Şimdi ise süpermodel Heidi Klum tam 10 adet NFT’yle dijital sanatıyla karşımıza çıkıyor.
Sanatla her zaman ilgili olduğunu söyleyen ve uzun yıllardır resim yapan Heidi Klum koleksiyoner kimliğiyle de biliniyo
Bazıları için Güngör Hoca, bazıları için Güngör Bey, bazıları için Ali Rıza Kardüz’dü.
Bazıları için ekonomiye Ayşe Hanım Teyze kavramını sokan ekonomi yazarıydı, bazıları içinse Türkiye’de daha restoran eleştirmenliği yokken Ali Rıza Kardüz imzasıyla restoranları değerlendiren, gustosuna güvenilen yegane isimdi Güngör Uras.
Haftada tam sekiz yazı yazıyordu.
O yazıları yazmak için hepimizle konuşuyor, gündemi hem gezerek hem de 7’den 70’e farklı yaş gruplarından dostlarıyla konuşarak takip ediyor, kendini daima tazeliyordu.
Asla zamanın gerisinde kalmıyordu.
Tam dört yıl önce onu kaybettiğimizde 85 yaşındaydı ama hepimizden daha genç ve dinçti.
Güngör Abi’yle aynı gazetede yazabilmek, aynı sofraları, dost sohbetlerini paylaşabilmek benim için çok değerliydi.
Her sohbette hem birlikte çok güler hem de kendisinden çok şey öğrenirdik.
Dünyanın en önemli sanat fuarlarından biri Art Basel, sadece ticari bir organizasyon değil, aynı zamanda kültürel bir etkinlik.
Yılda bir kez Basel, Miami Beach ve Hong Kong’da düzenleniyor.
50’nci yılında Art Basel, pandemi nedeniyle iptal edildi ve dijital platforma taşındı.
Art Basel sadece dijital edisyonlarıyla değil, yatırımcılarıyla da çok konuşuldu.
Peki ama neden?
Art Basel’in sahibi MCH Group, özellikle pandemi döneminde fuarların sadece dijital olarak gerçekleşebilmesi sonucunda büyük ekonomik sıkıntılar yaşadı, bu yüzden de yeni yatırımcılar arayışındaydı.
Avustralya’da gazeteler, dergiler ve televizyonlarla çalışma hayatına başlayan, News Corporation adlı şirketini İngiliz ve Amerikan medyasına doğru genişleten ve dünyanın en önemli ve zengin medya patronlarından biri olan Rupert Murdoch’un oğlu James Murdoch,
80’li yaşlarda Celine gibi cool bir moda markasının yüzü oldu.
Bir model, oyuncu ya da şarkıcı da değildi, gazeteci ve yazardı Joan Didion.
1950’lerde Vogue dergisinin açtığı bir makale yarışmasını kazanmasıyla yazarlık hayatı başladı.
60’larda, 70’lerde ABD’nin en çok merak edilenlerini, Hollywood hayatını şimdiki ‘reality show’lar tadında yazıyordu.
Yeni gazetecilik akımını başlattı, daha sonra Pulitzer ödülünü bile kazandı.
Hatta Barack Obama’nın ABD Başkanlığı döneminde National Medal of Arts ile onurlandırıldı.
Didion’un hayatını anlatan, yeğeni Griffin Dunne tarafından çekilmiş bir de belgesel var: ‘The Center Will Not Hold’.
Bodrum’un uluslararası bir destinasyon olarak yükselişi, her yaz başka bir boyuta geçiyor. Bu yaz global lüks markalar Bodrum’da peş peşe etkinlikler düzenliyor
Bodrum her zamankinden daha farklı bir yaz geçiriyor. Dünyanın en lüks markaları ısrarla Bodrum’da yeni mağaza açıyor, olan mağazalarını büyütüyor ve yine de satışlara yetişemiyor. Yurt dışındaki büyük şehirlerdeki mağazalardan Bodrum’a stok çekiliyor; Bodrum’daki mağazalar St. Tropez ve Capri’den bile daha çok iş yapıyor. Bunun şerefine de büyük markalar peş peşe davetler düzenliyor.
Valentino’nun Lucca Beach’teki partisinden birkaç hafta sonra Pilevneli Yalıkavak’ta Prada’nın özel yemeğindeyiz; Birce Akalay’dan Ece Sükan’a popüler kültürün öne çıkan isimleriyle… Zaaf’ın şefi Aras Çetin, restorandaki harika menüsünün yanı sıra bu geceye özel barbekü başına da geçiyor. Faruk Malhan’ın Yalıkavak’ta yarattığı bu mekâna ancak Murat
Dünya Ekonomik Forumu Cinsiyet Eşitliği Raporu’na (2021) göre, dünyada kadınların ekonomik özgürlüğe sahip olma oranı erkeklere oranla yüzde 58 daha az.
Ekonomik katılım ve fırsat eşitliğindeki eşitsizlik 2020’den bu yana iyileşme gösterse de aradaki farkın kapanması için hâlâ 276 yıl var.
Dünya çapında cinsiyet farkını kapatmak için ise 136,5 yıl daha var.
Hayata Karışan Kadınlar Platformu işte tam da bu farkı daha hızlı kapatabilmek için geleceğin mesleklerine odaklanarak kadınlara yardımcı olabilecek bir ücretsiz eğitim serisiyle karşımıza çıktı.
Eğitimler, ‘Kültür&Sanat’ ve ‘Eğlence’, ‘Sürdürülebilirlik’ ve ‘İklim Değişikliği’, ‘Yeni İş Yaşamı&Dijitalleşme’ ve ‘Yeni Medya’ olmak üzere toplam dört ana başlıkta toplandı.
Platformda Brothers önderliğinde, Pernod Ricard Türkiye sponsorluğunda ve İDEMA danışmanlığıyla gerçekleştirilen eğitimler için her konu başlığında uzman mentorlar belirlendi.
Kadınların, geleceğin mesleklerinde beceri ve yet
Modayı sanat ve tasarımla birleştirmeyi başaran çok az sayıda tasarımcıdan biriydi Issey Miyake.
Japonya’nın tüm dünya modasında yer edinmesini sağlayan isimlerdendi.
En çok kırışmayan kıyafetleri ve tabii Steve Jobs için ürettiği 100 adet meşhur siyah balıkçı yaka tasarımıyla adından söz edildi.
Oysa o gerçek bir sanatçıydı, origamiden ilham alan tasarımlarıyla, hatta Artforum’ın kapağını süsleyen ilk moda tasarımcısıydı.1938’de Hiroşima’da doğan Issey Miyake, 1945’te Hiroşima’nın atom bombasıyla yıkılmasına bir çocuk olarak tanık oldu ve hatta bu yüzden hayatının geri kalanında bir bacağı hep aksadı.Üç yıl sonra annesi radyasyona maruz kalmaktan öldü.Miyake, çok nadir röportaj verirdi, ama 2009’da New York Times için verdiği röportajda, o günün ve annesinin ölümünün yaratıcılığını ne kadar etkilediğini anlattı. “Başarısız da olsa denedim, onları arkamda bırakmaya çalıştım, yaratılabilecek, yok edilemeyecek, güzellik ve neşe getiren şeyleri düşünmeyi tercih