Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bodrum’un uluslararası bir destinasyon olarak yükselişi, her yaz başka bir boyuta geçiyor. Bu yaz global lüks markalar Bodrum’da peş peşe etkinlikler düzenliyor

Bodrum her zamankinden daha farklı bir yaz geçiriyor. Dünyanın en lüks markaları ısrarla Bodrum’da yeni mağaza açıyor, olan mağazalarını büyütüyor ve yine de satışlara yetişemiyor. Yurt dışındaki büyük şehirlerdeki mağazalardan Bodrum’a stok çekiliyor; Bodrum’daki mağazalar St. Tropez ve Capri’den bile daha çok iş yapıyor. Bunun şerefine de büyük markalar peş peşe davetler düzenliyor. 

Haberin Devamı

Valentino’nun Lucca Beach’teki partisinden birkaç hafta sonra Pilevneli Yalıkavak’ta Prada’nın özel yemeğindeyiz; Birce Akalay’dan Ece Sükan’a popüler kültürün öne çıkan isimleriyle… Zaaf’ın şefi Aras Çetin, restorandaki harika menüsünün yanı sıra bu geceye özel barbekü başına da geçiyor. Faruk Malhan’ın Yalıkavak’ta yarattığı bu mekâna ancak Murat Pilevneli’nin dokunuşu bu kadar yakışabilirdi diye düşünüyorum. Buradaki sanat eserlerini ve sergilemeyi görünce aynı fikirde olmamak mümkün değil zaten. İşte o yüzden bu yaz Bodrum’da en çok gidilen mekânların başında geliyor Pilevneli Yalıkavak. Sanat galerisi olmasına rağmen Bodrum’un en popüler yeme-içme mekânlarıyla da yarışıyor. Tabii bunda Zaaf da çok etkili. 

Bodrum’un önlenemez yükselişi

Yabancıların yatırımları 

Yemekte hiç şüphesiz en çok yabancı markaların Türkiye’ye yatırımları konuşuluyor. Hayır, sadece moda markaları değil, otel ve yeme-içme markaları da masaya yatırılıyor. Bodrum’da mesafelerin uzaklığı, bitmek bilmeyen trafik ve ulaşım derdine rağmen her akşam bir davetten davete koşuluyor.  

Bugüne kadar Bodrum’u St. Tropez ile çok karşılaştıran oldu. “Bodrum’un dünyada güçlü bir repütasyonu var. St. Tropez’yle karşılaştırılıyor. Global bir tatil destinasyonu olabilmek için tarih, kültür mirası, doğal güzellik, gece hayatı çok önemli. Bodrum ideal bir kombinasyon. Fransa’daki Côte d’Azur’la karşılaştırınca Côte d’Azur’da insan eli değmemiş yer bulmak neredeyse mümkün değil. Her yer betonlaşmış. Bodrum’daysa kıyıdan giderken çok kısa bir süre sonra tamamen çevrenin korunduğu ormanlık alanlar görüyorsunuz.” diye özetlemişti ünlü bir Fransız turizmci. 

Haberin Devamı

Tabii Bodrum’un geçmişini bilenlerin çevrenin korunduğu konusunda aynı şeyleri düşünmesi mümkün değil, bu kadar bitmeyen inşaat arasında.  

Özgün bir Ege kasabası 

Peki, ama nedir bu özenti, neden Bodrum St. Tropez’ye benzemeli? Hep aynı şeyden şikâyet ederiz; Türkiye’nin değeri yurt dışında yeterince bilinmiyor diye… Oysa global yayınlar Türkiye’nin doğal güzelliklerinden övgüyle bahseder. Ama bize yetmez, benzetmeleri severiz. Yıllarca Bodrum’u St. Tropez’ye, Çeşme’yi İbiza’ya benzettik. Oysa Bodrum da Çeşme de Türkiye’nin başka birçok tatil yeri de oldukları gibi çok güzel. Yurt dışındaki tatil yerlerine benzetmeye çalışmak yerine, önemli olan otantik kalmak ve Bodrum’un Ege kasabası halini koruyabilmek. 

Evet, Bodrum’un büyük altyapı sorunları var; elektrik, su, hatta internet bağlantısı yetmiyor yaz kalabalığına. Zaman zaman trafik kilitleniyor, yollar bile yetersiz kalıyor. Ama altyapı güçlendirilirken şehirleşme olmamalı, Bodrum’un orijinal hali korunmalı.