Anadolu mirası dokumalar podyuma çıktı

Anadolu’nun miras kumaşlarını tasarım dünyasına taşımayı hedefleyen Türkiye Dokuma Atlası projesi, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Sergi Salonu’ndaki sergiden sonra şimdi de Türkiye’nin önde gelen moda tasarımcılarıyla hazırlanan özel bir koleksiyonla tanıtıldı.

Türkiye Dokuma Atlası projesi, asırlık dokumaları sandıklardan çıkarıp, tasarım dünyasına taşımayı ve ekonomik değere dönüştürmeyi amaçlıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde, Milli Eğitim Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB), İstanbul Sabancı Beylerbeyi Olgunlaşma Enstitüsü ve Marmara Üniversitesi’nin katkılarıyla yürütülen projenin ilk etkinliği, haziran sonunda Cumhurbaşkanlığı Beştepe Sergi Salonu’nda açılan sergiydi. Türkiye Dokuma Atlası sergisinde, bölgesel rotalar izlenerek, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden bir araya getirilen 151 çeşit dokuma türü izlenime sunuldu.

Proje kapsamında, akademik araştırmalar sonucunda, “Osmanlı Saray Kumaşları” ve “Anadolu Yöresel Kumaşları” başlıklarında Türkiye’nin kumaş haritasını oluşturan 397 yöresel kumaş tespit edilerek özellikleri veri tabanına işlendi. Hedef Antep kutnu, Ankara sofu, şal şepik, Rize bezi/feretiko, ehram, beledi ve Denizli Buldan gibi dokumaları çağdaş tasarımlara dönüştürerek dünyaya tanıtmaktı. Bu doğrultuda Ayşe Dizman’ın koordinatörlüğü ve Güneş Güner’in küratörlüğünde Türkiye’nin önde gelen moda tasarımcılarıyla bir araya gelindi.

“Geçmişten Geleceğe” koleksiyonu

“Yaşadığımız toprakların tarihi ve doğal güzelliklerinden izler barındıran her durakta, geleneksel dokumalarımızla kültürel ve coğrafi zenginliğimizi çeşit çeşit sergilemeye özen gösterdik” diye anlatıyor serginin küratörü Güneş Güner. Tasarımcı Ece Ege ise projenin yıllardır beklendiğini belirterek, “Ülkemizin bütün yörelerinin farklı güzellikte dokuma sanatı unutulmuştu. Anadolu’da hala bu tezgâhların olduğunu ve kumaşların dokunduğunu bilmiyordum. Bunları sektöre katmak kendi tasarımlarımızda kullanmak, ihraç etmek en büyük arzumuz. Bizlere zenginlik katacağına inanıyorum” diyor. Moda tasarımcılarının ve Olgunlaşma Enstitüsü öğrencilerinin hazırladığı “Geçmişten Geleceğe” temalı koleksiyon, Emine Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen 99 ülkenin büyükelçi ve eşleri ile bazı bakanların katıldığı bir davetle tanıtıldı.

Emine Erdoğan’ın himayesinde yürütülen Türkiye Dokuma Atlası Projesi kapsamında “Geçmişten geleceğe” temasıyla tasarımcıların Türkiye coğrafyasındaki yüzyıllık dokumalardan tasarladığı kıyafetler yer aldı.

Defilede tasarım zenginliği

Yemek sonrası Beştepe Sergi Salonu’ndaki defile alanına geçildi. Ece Ege, Dilek Hanif, Nedret Taciroğlu ve Tuvana Büyükçınar ile birlikte defileyi izledik. Prodüksiyon ve koreografisini Yasin Soy’un üstlendiği teatral defile, günün ilk ışıkları mizanseniyle başladı. İstanbul Beylerbeyi Olgunlaşma Enstitüsü’nden Zeynep Telli’nin Hatay ipeğinden tasarladığı yorgan palto ve Burdur ibecik bezinden tasarladığı elbise çok beğenildi. Daha sonra Lug Von Siga markasının kurucusu Gül Ağış’ın kutnu, Burdur alaca ve Burdur ibecik bezlerinden oluşan ilk tasarımı ve hemen ardından Bayburt Belediyesi’nin sağladığı ehram kumaşıyla tasarladığı kıyafeti izledik. Defile, Tuvana Büyükçınar’ın kutnu kumaşından tasarladığı pembe bluz, ibecik bezinden günlük kaftan, Hatay ipeği ve Şile bezinden pantolon tasarımıyla devam etti, Tuvana Büyükçınar da heyecanla izlediği defileyi telefonuyla görüntüledi. Arzu Kaprol, Muğla üzümlü dastar ve kutnu kumaşından ve Antalya gılamık bezi ile kutnu kumaşlarından tasarladığı iki farklı günlük kaftanı sergiledi. Daha sonra öğle saatlerinde giyilebilecek tasarımlara geçildi, Dilek Hanif’in Hatay ipeğinden, Nedret Taciroğlu’nun kutnu ve Hatay ipeğinden tasarımlarıyla devam edildi. Sırada İstanbul Beylerbeyi Olgunlaşma Enstitüsü’nden Emre Bayhan’ın kutnu kumaşından paltosu, Şile bezinden bluzu, Hatay ipeğinden pantolon tasarımı yine Emre Bayhan’ın Hatay ipeğinden tasarladığı bluz, etek ve pantolon vardı. Daha sonra ise projenin küratörü Güneş Güner ve proje koordinatörü Ayşe Dizman’ın Siirt Belediyesi’nin sağladığı şal şepik kumaşıyla tasarımı sergilendi.

İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü’nün kandıra bezinden hazırladığı elbise ile devam eden sergide, Güneş Güner, Ayşe Dizman ve İstanbul Beylerbeyi Olgunlaşma Enstitüsü’nün Ankara sof bolerosu dikkatleri çekti.

Yakında Tophane-i Amire’ye gelecek

Öğleden sonra giyilebilecek kıyafetler bölümü ise Aslı Filinta’nın Burdur ibecik bezinden, Muğla üzümlü dastar ve Ödemiş ipeğinden ve Tokat alaca, kutnu kumaşlarından tasarımlarla başladı. Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü’nden Zeynep Esra Telli’nin Şile bezi bluzu, Tokat alaca eteğiyle devam etti. Simay Bülbül’ün ehram kaftanı, kutnu elbisesi, Buldan bezi pantolonundan sonra Tuvana Büyükçınar’ın kutnu, Burdur ibecik bezi, Hatay ipeği, Şile bezi ve Ankara sof kumaşlarından tasarımıyla bölüm sona erdi.

Özel anlar bölümü ise Nedret Taciroğlu’nun kutnu ve Hatay ipeğinden ve Ödemiş ipeğinden tasarımlarıyla başladı. Dilek Hanif’in kutnu kumaşıyla yaptığı tasarımla devam etti. Sırada İstanbul Beylerbeyi Olgunlaşma Enstitüsü’nden Eda Öztürk’ün kutnu ceketi, Bursa ipeği gömleği, kutnu pantolonu tasarımı vardı. Final, Ece Ege’nin Bayburt Belediyesi’nin temin ettiği ehram ile tasarladığı elbiseyle yapıldı.

Defilenin en güzel yanı ise hiç şüphesiz Türkiye’nin önde gelen moda tasarımcılarıyla Olgunlaşma Enstitüleri öğrencilerinin geleneksel kumaşlardan çağdaş tasarımlarının bir arada sergilenmesiydi.

Defile sonrası hep birlikte sergi alanına geçildi ve defilede de kullanılan kumaşlar ve hikâyeleri, Türkiye Dokuma Atlası sergisinde yakından incelendi.

Cumhurbaşkanlığı Beştepe Sergi Salonu’nda hazirandan bu yana ziyarete açık olan serginin çok yakında İstanbul’da Tophane-i Amire’ye gelmesi planlanıyor.