Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Valentino’nun kreatif direktörü Pierpaolo Piccioli, 25 yılın ardından modaevinden ayrıldı. Tam bir hafta sonra ise Gucci’nin önceki yıldız tasarımcısı Alessandro Michele bu göreve atandı.

Geçen hafta Valentino’nun kreatif direktörü Pierpaolo Piccioli’nin 25 yılın ardından modaevinden ayrılacağının açıklanmasıyla yine sandalye kapmaca oyunu geldi akla. Yine yeniden başka bir modaevinden bir yıldız tasarımcı mı transfer edilecek konuşmaları başladı, listeler bile yapıldı. 

Bu arada bazı moda yazarları, bunun artık demode olduğunun altını çizdi.  Modaevleri de maliyetleri düşürmek için yıldız isimler yerine daha genç yeteneklere şans vermeyi tercih ediyor; artık sandalye kapmaca devri bitti, diyenler oldu. Ama tam 1 hafta sonra beklenen açıklama geldi: Gucci’nin önceki yıldız tasarımcısı Alessandro Michele, İtalyan modaevi Valentino’nun kreatif direktörlüğüne atandı. Tam da Gucci’nin sahibi Kering’in, Valentino’nun ve aynı zamanda Beymen’in de sahipleri olan Katarlı yatırım fonu Mayhoola’dan yüzde 30 hisse satın almasından aylar sonra. Temmuz 2023’te yapılan anlaşmaya göre, Kering 2028 yılına kadar İtalyan modaevinin tam kontrolünü ele geçirme seçeneğine de sahip. 

Haberin Devamı

1960 yılında Roma’da kurulan Valentino, dünya çapında 211 mağaza işletiyor ve 2022’de 1.4 milyar euro gelir ve 350 milyon euro kâr elde etti. Hatırlayalım; Alessandro Michele, 2015’te Paris merkezli Kering tarafından Gucci’yi tasarlamak üzere işe alındı ve böylece moda dünyasında bir yıldız haline geldi.  

Moda dünyasında sandalye kapmaca devam ediyor

Güçlü büyümenin ardından düşüş 

Maksimalist ve tuhaf tarzı ile bohem vizyonu, markanın satışlarını dört yıl içinde ikiye katlayarak yıllık 10 milyar euronun üzerine çıkardı. Ancak birkaç yıl süren güçlü büyümenin ardından performansın düşmeye başlamasıyla tam 7 yıl sonra 2022’nin sonunda Kering’in en büyük şirketi Gucci’den ayrıldı.  

Alessandro Michele, Gucci günlerinde verdiği bir röportajda, büyük bir modaevinde olmayı şöyle özetliyordu: “Bugün ‘Ah! Bilmiyordum, özür dilerim’ diye bir söze yer yok. Artık her şeyi bilmeniz ve her şeyi önemsemeniz gerektiği hissi var. Tıpkı okulda olmak gibi. İşim araştırma olduğundan bu zorluk bana uyuyor. Ancak bazen yaratıcılığa koyduğumuz sınırlar işleri karmaşık hâle getirebiliyor ve büyük bir şirkette olmak, yoğun bir inceleme altında olduğum anlamına geliyor. Her gün, her an herkes bana bakıyor.” 

Haberin Devamı

Ardından da şöyle ekliyordu: “Bir zamanlar tasarımcılar kraliyet ailesi gibiydi; doğru ismin olmadan sahtekâr olarak görülürdün. Günümüzde etiketler daha çok devam eden anlatılara benziyor. On iki yaşındaysanız ve Instagram’a giriyorsanız bir elbise ya da kemer almanıza gerek yok. Vizyonun veya hayal gücünün bir parçası olmak için ürünleri satın almanıza gerek yok. Moda artık bir bakış açısı ya da bir sahne. Bu kıyafetlerle ilgili değil. Gençler benimle selfie çekmek istediklerinde çantayı umursadıklarını sanmıyorum; dünyayı önemsiyorlar. Ve yansıtmak istediğim dünya şunu söylüyor: Garip ol, zavallı ol, ucube ol. Sorun değil. Çünkü ben gençken ‘modaya uygun’ tanımı çok dardı: zayıf, beyaz, zengin, yaşlı.” 

Haberin Devamı

Moda dünyasında sandalye kapmaca devam ediyor

“Valentino’yu Gucci’ye çevirmesin” 

Zevk sahibi olmanın demode olduğunu savunan ve tuhaf olmakla övünen bir kreatif direktörün Valentino’ya uygun olup olmayacağı şimdiden tartışılmaya başlandı bile. Alessandro Michele’in yeteneğine elbette söylenecek bir söz yok, onun için de kendi markasını kurmalı diyenler çok. 

“Valentino’yu Gucci’ye çevirmesin” diyenler de var. Ne de olsa Gucci bir çanta ve bavul markası olarak başladı, Tom Ford sayesinde giyim koleksiyonlarıyla dikkatleri çekti. Oysa Valentino Garavani, hâlâ hayatta ve haute couture tasarımlarıyla moda tarihinde büyük bir öncü olarak yerini koruyor. 

Alessandro Michele ise biraz daha farklı bakıyor modaya. Gucci’deyken yaptığı açıklamalar öyle en azından: “İnsanların biraz tuhaf görünen biri hakkında ‘Gucci’ye benziyor’ dediğini duyduğumda, bu beni mutlu ediyor. Ucubeyi modaya uygun hâle getirmeyi başardıysam, bir şey başardım demektir. Bu, dünyanın biraz değiştiği ve benim de bunda küçük bir rol oynadığım anlamına geliyor. Kendimi her zaman araya giren biri olarak düşünmek istiyorum. Şirketin geçmişinin kölesi olmak istemiyorum. Bugün kreatif direktör olmanın biraz şaman olmaya benzediğini düşünüyorum: Ölü bir şeye hayat veriyorsunuz. Dünkü Gucci bitti, ama aynı zamanda bitmedi. Marka tuhaf ve öngörülemeyen şekillerde büyüyor. Bu bir çeşit sihir.” Şimdi Valentino ve Alessandro Michele’in yeni iş birliğinde bu sihrin gerçekten var olup olmadığını göreceğiz. 

“80’lerde rock yıldızı olmaya benziyor”

Michele, “Bugün bir moda evinin kreatif direktörü olmak tamamen halka açık bir kişi olmakla ilgili; bazen bunun 80’lerde bir rock yıldızı olmaya benzediğini düşünüyorum. Bu yüzden ilk başta insanların beni sokakta fotoğraf çekmek için durdurmasında zorlandım. Bir milyon yıl geçse de bunun benim hayatım olacağını hiç düşünmemiştim” diyor.

Tasarımları Styles’ın üzerinde

Tasarımları, İngiliz şarkıcı Harry Styles ve Amerikalı aktör Jared Leto gibi ünlüler tarafından giyildi. Ayrıca Dionysus ve Jackie 1961 çantaları gibi popüler aksesuarları da yarattı.