Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İstanbul Moda Haftası’na tam iki gün kala, konumuz moda. İstanbul Moda Haftası’ndaki yeniliklerden bu hafta moda gündeminde konuşulanlara geçiyoruz

Bir İstanbul Moda Haftası daha başlıyor. Her moda haftamız yeni bir macera. Bu yıl büyük değişiklikler var. İlk şaşkınlığı LCV yaparken yaşıyorum. Atıl Kutoğlu defile davetiyesi posta kutuma düşüyor, LCV yapmak üzere cevap veriyorum. 5 dakika sonra mesaj geliyor, koltuk numarama kadar. Doğrusu ağzım açık kalıyor. Türkiye’de ilk defa bu kadar düzenli bir etkinlik göreceğiz.
Kolay olmadı bu aşamaya gelmek. Bol takım elbiseli, protokol açılışlarla başladık, zavallı Meg Ryan’ın çadırdan sürünerek kaçmasına bile neden olduk. Sonra sponsor Ali Ağaoğlu’nun ön sıraya sıra çıkmasına da şahit olduk, herkes ön sıraya oturmak isteyip de Ceylan Çapa ve Burak Özçivit’le kucak kucağa kalması üzerine.

Haberin Devamı

Ne değişti?
Tam artık bundan sonra daha kötüsü olamaz dediğimiz aşamada ani bir değişiklik oldu. Artık New York, Berlin, Sidney, Zürih ve Moskova gibi şehirlerin moda haftalarını gerçekleştiren IMG Fashion düzenliyor moda haftamızı. IMG’nin Doğuş Grubu ile ortaklığı protesto edilmezse ilk defa iyi şeyler olacak gibi...
12 Mart’ta başlayacak olan Fashion Week’te bu yıl değişen sadece organizatör firma değil, moda haftasının artık New York’ta olduğu gibi bizde de resmi bir sponsoru var, Mercedes Benz. Hatta haftanın adı bile değişti, Mercedes Benz Fashion Week İstanbul oldu.
Amerikalı top model Karlie Kloss ve fotoğrafçı Ryan McGinley de Mercedes’in son reklam filminin tanıtımı için moda haftasında İstanbul’a geliyor. Daha da önemlisi, filmin kreatif direktörü, Another ve Dazed&Confused dergilerinin kurucusu Jefferson Hack de moda haftası için İstanbul’a geliyor. Kate Moss’un kızı Lila Grace’in babası olan Hack daha önce de İstanbul’a panellerde konuşmacı olarak gelmişti ama moda haftamızı ilk kez izleyecek.

Ön sıra sorunu
Organizasyon, sponsor derken yenilikler devam ediyor. İlk defa numaralı oturma düzeni olacak. İstanbul’da birçok davette ünlülerin isim yazılı koltukların üstünden başkalarına ait isimleri söküp yerleştiğini görüyoruz. İşte bu yüzden numaralı oturma düzeni bizi ne kadar etkiler, emin değilim. Karışıklık yine devam edecektir. Yine herkeste bir ön sıra krizi olacaktır. Ön sıraya mümkün olduğunca çok isim sığdırılmak için yine kucak kucağa oturulacaktır. Ama biz buyuz, buna alışığız. Bize bir şey olmaz. Tek sorun yabancı basın ve satın almacılarda olur -ki zaten aslında moda haftamızın en büyük hedef kitlesi de onlar. Neyse ki dünya basını İstanbul Moda Haftası’nı Getty Images ve InDigital’dan takip edebilecek, görsel ve videolara ulaşabilecek.
Defilelerin yanı sıra, marka ve tasarımcılara tasarımlarını sergilemek için yeni bir alan yaratılmış. Adı Studio. Studio’da, defile yapmak istemeyenlerin koleksiyonları sergilenecek.

Buluşma noktası: Bej ve Pera Palace
Yurt dışında olduğu gibi bizde de moda haftası kalabalığını buluşturacak iki adres var; Karaköy’deki Bej’de Vogue Lounge ve Pera Palace otelde Harper’s Bazaar’ın ev sahipliği yapacağı Bar Bazaar.

Haberin Devamı

Moda haftasına hazır mıyız

Naomi Watts’ın Oscar’larda giydiği Armani Prive elbise...

Haberin Devamı

Armani, Abazoğlu’nu taklit mi etti?

Oscar’lardan ülkemizde geriye kalan ve hâlâ konuşulan, Armani Prive’nin Cengiz Abazoğlu’nu taklit ettiği oldu. Naomi Watts’ın Oscar’larda giydiği Armani Prive elbise ‘cut out’ dekoltesiyle Cengiz Abazoğlu’nun daha önce yaptığı bir elbiseye, evet, benziyordu.
Ama “Armani, Abazoğlu’ndan çaldı” demek biraz komik değil mi? Arkasında müthiş finansmanın, dolayısıyla ekibin olduğu Armani Prive,
50 bin avrodan başlayan elbiseler tasarlıyor. Böyle bir düzende Armani Prive tasarımcıları, büyük ihtimalle adını bile duymadıkları Abazoğlu’nu taklit etti demek için çıldırmış olmak gerekmiyor mu?

Moda haftasına hazır mıyız

Cem Yılmaz-Ahu Yağtu

Cem Yılmaz’dan önce de vardı

VIntage denince Türkiye’de akla iki isim geliyordu, Ece Sükan ve Ahu Yağtu. Ece daha medyatikti, Ahu daha geri planda durmayı tercih ediyordu. İkisi de hem vintage kıyafetleriyle hem de vintage ürünler satan butikleriyle moda meraklılarının ilgi alanına giriyordu. Derken Ece butiğini kapattı. Ahu Yağtu ise 2005’te açtığı Second Chance adlı butiğini Bebek’ten Galata’ya taşıdı. Şimdi işleri daha da büyüttü, Au Vintage adlı internet sitesiyle devam ediyor.
Vintage ve ikinci el parçalara meraklıysanız Au Vintage’da bulmanız mümkün. Eskitemediğiniz kıyafet ve eşyaları satmak istiyorsanız site bu konuda da devreye giriyor.
Bunları bilmeseniz pekala “Ahu Yağtu, Cem Yılmaz’ın eskilerini satıyor” minvalindeki haberlere inanabilirsiniz. “Cem Yılmaz’dan önce de yapıyordu” açıklamasını şüpheyle karşılayabilirisiniz. Peki ama sırf Cem Yılmaz kadar sevilen biriyle evlendi diye Yağtu’nun bunca yıllık emeğinin ‘kocasının eskilerini satıyor’a indirilmesi haksızlık değil mi?