Çağlayan Bilgen

Çağlayan Bilgen

caglayan.bilgen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ADI Ser­pil Öz­taş... Ev­li ve bir ço­cuk an­ne­si...He­nüz da­ha 17 ya­şın­da iken Ana­va­tan Par­ti­si İz­mir İl Baş­kan­lı­ğı’nda sek­re­ter ola­rak ça­lış­ma­ya baş­la­dı. Ve 21 yıl bo­yun­ca gö­rev yap­tı. Par­ti­nin iyi gün­le­ri­ni de gör­dü, kö­tü gün­le­ri­ni de...
22 Tem­muz 2007’de ya­pı­lan ge­nel se­çim­le­re ka­tıl­ma­yan par­ti­nin yö­ne­ti­ci­le­ri, baş­ta İz­mir ol­mak üze­re yur­dun çe­şit­li yer­le­rin­de ki­ra­la­rı öde­ye­me­di, ça­lı­şan­la­rın ma­aş­la­rı­nı ve­re­me­di. Hat­ta par­ti yö­ne­ti­ci­le­ri, ge­nel mer­kez ara­zi­si­ni kat kar­şı­lı­ğı sa­tı­şa çı­kar­dı.
Ser­pil Öz­taş da par­ti­nin içi­ne düş­tü­ğü du­ru­mu bil­di­ği için 5 ay ma­aş al­ma­dan ça­lış­tı. Par­ti­nin İz­mir il baş­kan­la­rı sık sık de­ğiş­ti­ği için doğ­ru dü­rüst mu­ha­tap bu­la­ma­dı.
Mu­ha­tap ola­rak kar­şı­sı­na çı­kan tek yö­ne­ti­ci ise par­ti­nin MYK Üye­si ve es­ki İl Baş­ka­nı Yu­nus Yu­nu­soğ­lu ol­du. O da “Se­nin ma­aşı­nı il baş­ka­nı ve­re­cek” di­ye­rek to­pu dö­ne­min il baş­kan­la­rı İh­san Bil­giç ve da­ha son­ra ye­ri­ne ge­len Ka­sım Gün­düz’e at­tı. An­cak her iki il baş­ka­nı da par­ti emek­çi­si Ser­pil Ha­nım’ın ma­aşı­nı ver­me­di.
On­lar da to­pu ge­nel mer­ke­ze at­tı. Bu­nun üze­ri­ne Ser­pil Ha­nım, yıl­lar­dır ça­lış­tı­ğı par­ti­den ay­rıl­mak zo­run­da kal­dı.
Beş ay­lık ma­aşı­nı ala­ma­yan Ser­pil Ha­nım, 21 yıl­lık kı­dem taz­mi­na­tı­nın  öden­me­si için da­va aç­tı. İş Mah­ke­me­si, yak­la­şık 44 bin YTL kı­dem taz­mi­na­tı öden­me­si­ne ka­rar ver­di.
Mah­ke­me ka­ra­rı ver­me­si­ne ver­di ama...
Pa­ra­yı öde­yen kim?
Çün­kü...
Ge­nel mer­kez yet­ki­li­le­ri to­pu İz­mir’de­ki yö­ne­ti­ci­le­re, İz­mir’de­ki­ler ise 44 mil­yar­lık ala­ca­ğa kar­şı­lık 5 mil­ya­rı pe­şin 10 ay şa­hıs se­ne­di ya­pa­rak 27.5 mil­yar li­ra ve­re­rek an­laş­mak is­ti­yor.
Ni­te­kim il baş­ka­nı Sü­ley­man Şam­lı, “Bu so­ru­nu ben ku­ca­ğım­da bul­dum. Da­ha ön­ce­ki il baş­kan­la­rı­nın dö­ne­min­de ya­şa­nan bir olay. Ser­pil Ha­nım hak­lı ola­rak hak­kı­nı is­ti­yor. Ama, par­ti­mi­zin du­ru­mu da or­ta­da. Pa­ra yok. Ki­ra­la­rı, mev­cut mas­raf­la­rı zor kar­şı­lı­yo­ruz. Avu­kat an­la­yış­lı dav­ra­nı­yor, an­cak Ser­pil Ha­nım’ın eşi ka­bul et­mi­yor” di­yor.
Bu ara­da sağ­dan sol­da al­dı­ğı borç­lar­la, ge­çi­mi­ni güç­lük­le sağ­la­ma­ya ça­lı­şan Ser­pil Ha­nım, par­ti­yi ka­mu­oyun­da kü­çük dü­şür­me­mek, zor du­rum­da bı­rak­ma­mak için bu ko­nu­yu faz­la dil­len­dir­mek is­te­me­di. Bu ola­yı du­yun­ca Ser­pil Ha­nım’ı ara­yıp “Ha­ber ya­pa­lım” de­dim, ka­bul et­me­di.
“Yıl­lar­dır evim bi­lip ça­lış­tı­ğım par­ti­mi zor du­rum­da bı­rak­mak is­te­mi­yo­rum“ de­di ve ek­le­di:
“Ama gu­ru­rum çok kı­rıl­dı. Bir tek yö­ne­ti­ci ara­yıp ‘ne du­rum­da­sın, aç mı­sın, su­suz mu­sun?’ de­me­di. Çok zor du­rum­da­yım. Kim­se­den sa­da­ka ve­ya yar­dım yap­ma­sı­nı is­te­mi­yo­rum. Sadece 21 yıl­lık eme­ği­min kar­şı­lı­ğı­nı is­ti­yo­rum.”
Kos­ko­ca par­ti­nin bu du­ru­ma düş­me­si gerçekten çok acı...
Üs­te­lik Tür­ki­ye’yi yö­net­me­ye ta­lip olan, hal­ka re­fah, iş ve aş va­ad eden bir par­ti, ken­di ça­tı­sı al­tın­da yıl­lar­dır emek ve­ren bir ça­lı­şa­nı­nın hak­kı­nı gas­pe­di­yor­sa ya­rın se­çim za­ma­nı bu par­ti­nin yö­ne­ti­ci­le­ri­ne kim ina­nır? Ser­pil Ha­nım, taz­mi­na­tı­nı ic­ra ve ha­ciz ma­ri­fe­tiy­le de ala­bi­lir.
Uma­rım par­ti yö­ne­ti­ci­le­ri, rah­met­li Özal’ın ke­mik­le­ri sız­lat­ma­mak için ha­ciz saf­ha­sı­na gel­me­den Ser­pil Ha­nım’ın pa­ra­sı­nı öder.
Yok­sa...
Se­çim za­ma­nı va­tan­da­şın, “Siz ön­ce ya­nı­nız­da ça­lış­tır­dı­ğı­nız per­so­ne­lin hak­kı­nı ve­rin, son­ra bi­zim hak­kı­mı­zı sa­vu­nun” şek­lin­de­ki söz­le­ri ile mu­ha­tap ol­mak­tan kur­tu­la­maz.
Ben­den söy­le­me­si.

Haberin Devamı

Suya sabuna dokunan bir yazı!
TÜR­Kİ­YE’NİN gün­de­mi­ni AKP’nin ka­pa­tıl­ma da­va­sı ile Er­ge­ne­kon da­va­sı meş­gul edi­yor.
Ama...
Hal­kın ger­çek gün­de­mi baş­ka... Halk ge­çim der­din­de, iş ve aş pe­şin­de...
Ayın so­nu­nu ge­tir­mek için tür­lü cam­baz­lık­lar ya­pan, ‘Ali’nin kü­la­hı­nı Ve­li’ye, Ve­li’nin­ki­ni Ali’ye giy­dir­me­ye ça­lı­şan’ dar ge­lir­li yur­dum in­sa­nı­nın ca­nı bur­nun­da...
Elek­tri­ğe, akar­ya­kı­ta ya­pı­lan zam­lar hal­kı is­yan et­tir­di.
Üs­tü­ne üst­lük bu ka­vu­ru­cu sı­cak­lar­da ‘kir­li su üze­rin­den ya­pı­lan si­ya­set’ va­tan­da­şı bez­dir­di. Bir yan­da hü­kü­met yet­ki­li­le­ri­nin söz­de ‘halk sağ­lı­ğı’ adı­na yap­tı­ğı açık­la­ma­lar ve bü­tün top­la­rın İz­mir ta­ra­fı­na ba­kan ka­le­ye atıl­ma­sı... Ace­mi ka­le­ci ve dev­şir­me oyun­cu­lar yü­zün­den ta­kı­mın sü­rek­li gol ye­me­si... Ar­dın­dan da tıp­kı ‘Se­yir­ci­miz maç­la­ra gel­mi­yor’ di­yen ku­lüp yö­ne­ti­ci­le­ri gi­bi bi­ri­le­ri­nin “İl baş­ka­nı ve mil­let­ve­kil­le­ri sa­hip çık­mı­yor, des­tek ver­mi­yor” de­me­si...Son­ra da ba­kan­la­rı şef­faf dav­ran­ma­mak­la suç­la­ma­sı... Ama...Siz za­ma­nın­da halk­tan ger­çek­le­ri giz­le­me­sey­di­niz ve ra­kip par­ti­le­rin il baş­kan­la­rın­dan ön­ce ken­di il baş­ka­nı­nız ile mil­let­ve­ki­li­ni­ze bil­gi ver­sey­di­niz böy­le yal­nız kal­maz­dı­nız. Yi­ne ‘kı­la­vuz ve kar­ga’ di­ye­ce­ğim ama... De­mi­yo­rum... Çün­kü, ben yaz­mak­tan, siz de oku­mak­tan bık­tı­nız ar­tık. As­lın­da, su­ya sa­bu­na do­kun­ma­yan bir ya­zı ya­za­cak­tım..Ama... Su­ya, sa­bu­na do­kun­ma­dan da te­miz ka­lın­mı­yor ki...

Haberin Devamı

Ciddi(!) su tasarrufu önerileri...
BÜ­YÜK­ŞE­HİR Be­le­di­ye­si, kent­te su ta­sar­ru­fu için kam­pan­ya baş­lat­tı. Açık­la­nan ra­kam­la­ra ba­kı­lır­sa, be­le­di­ye­ler, ka­mu ku­rum­la­rı ve va­tan­daş­lar bu kam­pan­ya­ya des­tek ve­ri­yor.
Ör­ne­ğin; şe­be­ke su­yu ile çim su­la­yan be­le­di­ye, bu is­raf­tan kur­tu­la­bil­mek için ye­ni pey­zaj mo­del­le­ri ge­liş­ti­ri­yor. Be­le­di­ye­nin bil­bo­ard­lar­la hal­kı ta­sar­ru­fa ça­ğır­dı­ğı kam­pan­ya­ya kü­çük bir kat­kı­da biz yap­mak is­te­dik.
1- Baş­ta Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye­si ol­mak üze­re ev ve iş­ye­rin­de­ki kli­ma­lar­dan dam­la­yan su­lar de­po­la­na­rak kul­la­nıl­sın.
2- Ra­kı­lar su­suz içil­sin.
3- Diş fır­ça­lar­ken ve tı­raş olur­ken ga­zoz kul­la­nıl­sın.
4- Be­le­di­ye­ler, top­lu ça­ma­şır yı­ka­ma yer­le­ri­nin sa­yı­sı­nı ar­tır­sın.
5- Faz­la ta­bak, bu­la­şık ol­ma­sın di­ye ye­mek­ler, köy­ler­de­ki gi­bi bir ten­ce­re­den yen­sin. Tek kap­tan ye­mek ye­me­yi sağ­lık­lı bul­ma­yan­lar, pik­nik ta­bak­la­rı kul­lan­sın ve çö­pe at­sın.
6- Her sem­te dev ha­vuz­lar ya­pıl­sın, duş al­mak is­te­yen­ler bu­ra­la­ra koş­sun.
7- Boy ab­des­ti ye­ri­ne, te­yem­müm ab­des­ti alın­sın.
8- Su­lu es­pri­ler ya­pıl­ma­sın!
Not: Di­ğer ta­sar­ruf öne­ri­le­ri ne ka­dar cid­di­ye ve dik­ka­te alı­nı­yor bil­mi­yo­rum ama, bi­zim bu öne­ri­le­ri­mi­zin dik­ka­te alı­na­ca­ğı­nı hiç san­mı­yo­rum! Şa­yet si­zin cid­di ta­sar­ruf öne­ri­le­ri­niz var­sa bi­ze ya­zın.