BİLİYORUM, bugün İzmir’de herkesin gözü kulağı EXPO 2015’e ev sahipliği yapacak kentin seçileceği Paris’teki oylamada...
Ancak ben bugün, geçtiğimiz haftalarda Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na yönelttiğim Basmane’deki Dünya Ticaret Merkezi’yle ilgili sorulara aldığım yanıtlara yer vereceğim. EXPO seyahatleri nedeniyle fırsat bulamadığını söyleyen Kocaoğlu, Paris gezisi öncesi gazeteye geldi ve daha önce yönelttiğimiz şu sorulara yanıt verdi:
Bir kamu yöneticisi olarak mahkeme dosyasındaki Hilton Oteli’nin ruhsatını neden görmezden geliyorsunuz? Eğer bu suçsa, bunu yapanlara yardımcı olmak suça iştirak etmekle eş anlamlı değil mi? Dava dosyasına Hilton Oteli’nin ruhsatının konulduğunu yeni duydum. Böyle bir şeyle bizim ilgimiz yok. Eğer bir sahte evrak verildiyse, mahkeme heyetinin ya da davayı takip eden kişilerin ilgili makamlara suç duyurusunda bulunması gerekir. Benim yönetimim zamanımda olan bir konu değil. Bu evraklar belediye tarafından dosyaya konmamıştır. Bilen ilgililer gerekeni yaparlar. Ayrıca biz suç işlemiyoruz. Ortada bir arsa var. Arsayla yapılan bir kat karşılığı anlaşma var. Çözüm yolu ürettik ve bunu çeşitli yerlerle tartıştık. Bununla ilgili ben hiçbir suça iştirak etmiyorum. Bunu bildiği halde ilgili mercilere müracaat etmeyenler suç işlemiştir. Benimle uzaktan yakından ilgisi yok.
Finansörden haberim yok
Daha önce bahsettiğiniz bu gizli finansör kim?
Biz burada İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak arsa sahibiyiz. Taahhüt eden Güçbirliği A.Ş. ile EGS Holding. Benim gizli finansörlele alakam olamaz. Tanımam da, bilmem de... Bu şirketlerin mali yapısı belli. Herhalde bir ortak ya da finansör buldular onunla yapacaklar. Gizli finansörü ben bilmiyorum. Bu arsanın bir ekonomik değeri var. Yani, Güçbirliği ve EGS’ye düşen bir değer var. Bu değer üzerinden nasıl karar verirler, ne yaparlar biz karışamayız. Bizim işimiz değil. Biz protokolümüzü yaparız. Yaparlarsa yaparlar, yapamazlarsa devrederler. Kamuoyu mutabık kalırsa her an masaya oturabiliriz.
Kültürpark hep yaşayacak
Fuarı taşıyorsunuz. Peki 77 yıllık geçmişi olan, bir yangın yerinden yaratılan Kültürpark’ı da mı taşıyacaksınız ki; bu alanın betonlaştırılmasına göz yumuyorsunuz?
20 bin küsur metrekarelik bir alandan söz ediyoruz. 10 yıl önce sözleşmesi yapılmış. Yapan kişi belli. Biz, şu andaki haline çözüm üretiyoruz. Biz, Kültürpark’a şöyle bakıyoruz. Bunlardan bir tanesi çember içinde kalan ve eski lunaparkın olduğu 26 Ağustos, Kahramanlar, Lozan Kapısı ve çevresi Kültürpark olarak belirtilmiş.
Celal Atik Spor Salonu’ndan Basmane’ye doğru olan alan ise fuar alanı olarak belirtilmiş. Sayın Yüksel Çakmur zamanında otogarın olduğu arsa, kongre merkezi, fuar holleri ve Kültürpark olarak belirtilmiş. İtiraz edilen konu kongre merkezinin kalkmasıydı.
Biz Gaziemir’de ESBAŞ’ın arkasındaki arazinin fuar olması için çalıştık. Kültürpark’taki fuar holleri Gaziemir’e taşınacak. 23 bin metrekare sergi, çeşitli etkinlikler, çeşitli değişiklik yaparak değişik şeyler yapabiliriz. Bunları halka danışarak yapacağız. Fuar 23 bin metrekarede kalırsa olmaz. Eğer fuarcılık yapacaksak yeni bir alana taşımak zorundayız. Fuarcılığı kaldırmıyoruz. Fuarı büyütüyoruz. 23.5 bin metrekare ile dünyada fuar yapılamıyor. Fuar dökülüyor. Mermer, makine fuarı yapıyoruz. Kültürpark zarar görüyor. Müstakil bir fuar alanına ihtiyaç var.
Yüzde 12 olan kamu payının, yüzde 30’a çıkarıldığını söylüyorsunuz. Oysa adı geçen bölgede yüzde 50-60’dan aşağı kat karşılığı bir metrekarelik toprak parçası bulabilir misiniz? Kamunun çıkarı bu kadar ucuz mu?Yüzde 12’den yüzde 30’a çıkarmak istiyoruz. Önce Güçbirliği’ne ya da başka bir yere gitmeden Yüksel Bey’e gittim. O, ‘Belediye geri alsın’ diyor. Bunun bir sürü hukuki süreci var. Hesaplara göre kat karşılığı yüzde 45’e vermiş oluyoruz. Bana kalsa yüzde 55’e veririm. Güçbirliği bizden parayı isteyecek. Yüzde 10’dan daha fazlaya geri alınacak. Bir de kamunun yararına göre bakmam lazım.
Kentin kucağındaki sorunu belediye ve kamuyu zarara uğratmadan çözmeye çalışıyorum. Benim çözümüm bu. Yüzde 30, yüzde 10 para, yüzde 5 de otopark. Toplam yüzde 45 eder. Burada merkezi iş alanı notunu kaldırıyorum.
Daha önce yüzde 12’si opera, yüzde 88’i iş merkezi idi. Dünya Ticaret Merkezi’ndeki (DTM) 13 bin metrekarelik opera binasını çıkarıyoruz, belediye hizmet binası yapmak istiyoruz. Opera binasının merkezde olması gerekiyor. Lucien Arkas ile görüşmelerimiz sürüyor. Tekel binasına yapmayı istiyoruz. Kent merkezinde, belediye hizmet binası olabilecek bir arsa yok. Bizim önerimize göre DTM’nin yüzde 30’u Belediye Hizmet Binası, yüzde 70’i ticaret merkezi olacak.
Şirketler toplanacak
Eski plandaki “merkezi iş alanı” notunu kaldırıp “belediye hizmet alanı” notu ekleyerek plana “kamu yararı” işlevi kazandırılacağını belirtiyorsunuz. Bir diğer anlatımla, hülle mi yapacaksınız?
Hayır, bunun hülleyle alakası yok.
Diyelim bu alana, altında işyeri, üstünde otel, büro vs. olan 10 katlı bir bina dikildi. Bunun yüzde 30’u (3 katı) belediye hizmet binası yapıldı. Koskoca İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bir iş merkezinde adeta “sığıntı gibi olmak” yakışır mı?Kesinlikle sığıntı olmayacağız. Bizim için ayrı giriş, ayrı otopark olacak. Arsanın meydana bakan tarafında 2 bin 800 metrekare yer alıyorum. Belediye hizmet binası buraya yapılacak.
Ben ticaret adamıyım. Yaş tahtaya basar mıyım hiç? Üç yıldır buna kafa patlatıyorum.
Sınırların büyümesiyle birlikte kadro da büyüdü, müdürlerime oturacak yer bile yok.11 şirketi, ESHOT’u, İZSU’yu burada toplayacağım. 30 bin metrekareye bütün şirketler sığıyor. Ben bir cenazeyi kaldırıyorum. Kaldıramazsam benden sonra gelecek arkadaşlar kaldırır.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.