Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Tarafsanız yuhalayanınız kadar alkışlayanınız da bol olur.İşiniz kolaydır:Taraftarlarınızın her sözüne destek çıkıp karşı tarafı sürekli yerden yere vurursunuz. Araf'taysanız "karşı" yoktur. Her daim haklının yanında durursunuz. Ve "hak", iktidar kavgasında sık sık saf değiştirir.***10 yıl önce 28 Şubat'ta toplum "Ya demokrasi, ya laiklik" diye kamplaştığında Araf'taydık.Din devletine de postal tekmesine de karşıydık."Hem demokrasi hem laiklik" diyen saftaydık. Azınlıktaydık.Bugün de Araf'tayız.Hem ırkçı Türk milliyetçiliğine hem onun büyüttüğü ikizi, etnik Kürt milliyetçiliğine karşıyız.Hem Kerkük'e askeri müdahaleye, hem "Kerkük'e müdahale olursa Türkiye'de ciddi olaylar yaşanır" diye ortamı gerenlere karşıyız.Hem DTP Diyarbakır İl Başkanı'nın sözlerine hem sözlerinden ötürü tutuklanmasına karşıyız.***DTP İl Başkanı diyor ki:"Türkiye'deki 20 milyon Kürt, Irak'taki Kürtlere yapılacak saldırıyı kendisine yapılmış kabul edecektir."Ben "Kürtler", "Türkler" diye başlayan genellemelerin, Türklere de Kürtlere de, Türkiye'ye de yarar sağlamadığına, tersine hasmane duygular yarattığına inanıyorum.Irak'taki Kürtlere yapılacak haksız bir saldırıyı ben de, benim gibi Kürt olmayan pek çok "insan" da, kendisine yapılmış sayabilir.Nitekim daha önce Saddam, Halepçe'de Kürtlere vahşice saldırdığında Türkiye'deki milyonlarca "insan", bu saldırıyı kendisine yapılmış kabul etti ve onlara kucak açtı.Bunun Kürt ya da Türk olmakla ilgisi yok.Etnik milliyetçi tavır, sadece bu insani koalisyonu parçalamaya yarar. Bölge siyasetçilerinin böyle bir dönemde kafatasçılarla etnik milliyetçilik yarışına girmek ve şiddet yandaşlarının ekmeğine yağ sürercesine ortamı germek yerine, demokrasi güçleriyle birlikte barışçıl bir ortak dil yaratması daha doğru değil mi?***Olayın bir boyutu da şu:Daha önce Güneydoğu'daki baskılara, Kuzey Irak'taki katliamlara karşı çıkanların çoğu, ABD'nin Irak'ı işgaline karşı da tavır aldı.Peki "Türkiye'deki 20 milyon Kürt, Irak halklarına yapılan saldırıyı kendisine yapılmış kabul etti" mi?Bence etmeliydi; ama o zaman böyle açıklamalar gelmedi. Hatta kimisi işgali açıkça destekledi. Bu da ister istemez "Bazı işgaller iyi, bazıları kötü mü" sorusunu akla getirdi.Oysa Araf'takilerin tavrı bellidir:Kerkük'ün işgaline karşı çıkacakları gibi, Kerkük'te azınlığa düşürülen Türkmenlere saldırılırsa "bu saldırıyı da kendilerine yapılmış kabul edeceklerdir".***Tekrarlayalım:Bizimkisi Türklük-Kürtlük davası değil.Bu bize, zalime karşı mazlumun yanında olmayı öğreten insancıl dünya görüşünün yansıması...O dünya görüşü, bizi kaba milliyetçilikten, etnik siyasetçilikten koruyor.O dünya görüşü "Ne din devletinin ne de askeri müdahalenin yanında ol" diyor.O dünya görüşü "İmha ederiz" diyenler kadar, onlarla şiddet yarışına girenlerin sesine de karşı çıkıyor.Bu söylemlerin sonunu Beyrut'tan, Bağdat'tan biliyoruz. Bu söylemlere taraf olmuyoruz.Araf'ta duruyoruz. can.dundar@e-kolay.net En kolayı bir tarafta olmaktır; en zoruysa Araf'ta durmak...