Güldener Sonumut

Güldener Sonumut

ntvbenelux@gmail.com

Tüm Yazıları

Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi, birçok açıdan kritik gelişmelere sahne oldu. Zirve öncesinde, özellikle İttifak’ın Genel Sekreteri Mark Rutte başta olmak üzere birçok müttefik, ABD Başkanı Donald Trump’ın beklenmedik bir çıkış yapmasından veya zirveyi erken terk etmesinden endişe ediyordu. Ancak bu endişeler gerçeğe dönüşmedi. 

Uzlaşı arayışı 

Kimilerine göre NATO’nun Avrupalı müttefikleri ve Kanada, ABD Başkanı’nı “hoş tutmak” amacıyla bir dizi karar aldı. Diğer bir bakış açısına göreyse NATO, Rusya gibi üçüncü ülkelerle karşı karşıya kaldığı tehditlere karşı hazırlıklı olmak üzere kısa, çelişkisiz ve hedefe yönelik kararlar almayı başardı. 

Haberin Devamı

Hollanda’nın eski liberal demokrat başbakanı olan NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, süreci ustaca yöneterek Trump’ın olası “kaprislerini” ve beklenmedik taleplerini karşıladı. Trump’ın Avrupalı müttefikler ve Kanada’nın savunma harcamalarını GSYH’lerinin yüzde 5’ine artırmaları konusundaki beklentileri karşılandı. Dahası, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin zirvede resmi bir sıfatla Kuzey Atlantik Konseyi toplantısına katılmasına da izin verilmedi. 

Rutte’nin Trump’a yönelik övgü dolu mesajları, bu kararların alınabilmesinde önemli rol oynadı. Rutte’nin Trump’a cep telefonu üzerinden gönderdiği mesajın ABD Başkanı’nca sosyal medyada ifşa olması, Donald Trump’ın İran ve İsrail konusundaki açıklamalarını “Baba ara sıra sert yapar” şeklinde değerlendirmesi, İttifak’ta tepkiyle karşılandı. Zirve sonrası basın toplantısında medya mensuplarının sorularını yanıtlayan Rutte, sözlerinin arkasında durarak, ABD Başkanı’nın hem dünyanın askeri açıdan en önemli gücüne sahip ülke olduğunu hatırlattı hem de barıştan yana bir tutum sergilediğine işaret etti. 

Türkiye’nin rolü 

NATO’nun Avrupalı müttefikleri, kendi çıkarları doğrultusunda bir yandan ABD’nin beklentilerini karşılarken diğer yandan da kendi çıkarlarını savundu. Örneğin İspanya, savunma harcamaları konusundaki yüzde 5’lik hedefini 2035 yılına kadar uzattı. Ankara ise hem terörle mücadeleyi sonuç bildirgesine ekletti hem de “AB” kelimesine atıfta bulunmasını engelledi; bu konuda ABD de Türkiye ile aynı düşünceyi paylaştı. 

Haberin Devamı

Ayrıca, Ankara’nın beklediği gibi, NATO’ya üye ülkeler arasında silah satışları konusunda sınırlama, ambargo ve kısıtlama getirilmemesi hususuna yönelik atıf, sonuç bildirgesinin dördüncü paragrafında yer aldı. Bu madde, Türkiye’nin savunma sanayii ve dış politika alanındaki hassasiyetlerini yansıtması açısından büyük önem taşıyor. 

Avrupa’nın güçlenen ayağı 

ABD Başkanı’nın iç politika saikiyle zirvenin resmi oturumunda görmek istemediği Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin, her şeye rağmen Hollanda Kralı tarafından NATO liderleri onuruna verilen akşam yemeğine davet edilmesi ve zirve sonrasında E5 ülkeleri olarak bilinen Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Polonya ile NATO Genel Sekreteri’nin katılımıyla düzenlenen olağan oturumda yer alması önemliydi. ABD, Ukrayna’ya şimdilik askeri desteğini sınırlı tutsa da, Avrupalı müttefikler desteklerini artırarak sürdürüyor. 

Haberin Devamı

Avrupa Birliği’nin savunma ve güvenlik boyutuna atıfta bulunmayan bu NATO zirvesinde, İttifak içerisinde Avrupalı müttefiklerin güçlendirilmesi ve ABD’den sadece yük paylaşımıyla sınırlı kalmadan kendi aralarında da savunma sanayi alanında iş birliğini pekiştirmelerine yönelik önemli bir süreç başlatıldı. NATO, değişen jeopolitik koşullara uyum sağlamak amacıyla önemli kararlar almaktan geri durmadı. 

ABD’nin zirve öncesinde Orta Doğu’ya, özellikle İran’a yönelik yaptığı askeri gövde gösterisine Rusya, Çin ve Kuzey Kore’nin sessiz kalması anlaşılır düzeydeydi. Zira ABD’nin askeri imkân ve yetenekleri henüz hiçbir dünya ülkesinde bulunmuyor. Avrupalılar da ABD’nin bu şemsiyesi tarafından korunmaya devam edecekler. Ancak bu “şemsiyenin” konvansiyonel kuvvetler bölümü “gölgelik” konumundayken, nükleer şemsiye ise “su bile geçirmez” nitelikte. 

NATO 2026 Zirvesi Türkiye’de

Milliyet’in hafta başında açıkladığı üzere, NATO’nun 2026 yılındaki zirvesi Türkiye’de düzenlenecek. Ankara, ev sahibi ülke sıfatıyla NATO’ya üye 32 ülkenin devlet ve hükümet başkanını Türkiye’nin bir ilinde ağırlayacak. Forum ve toplantılarla iki hatta üç güne yayılması beklenen zirvenin hangi ilimizde düzenleneceğiyse merak konusu.
Türkiye’nin savunma sanayiinden kamu diplomasisine, zirvenin logosundan Kuzey Atlantik Konsey toplantısının gündemine kadar tüm müttefikleri kucaklayacak ve uzlaşıyı oluşturacak önemli bir zirveyi düzenleme imkân ve yeteneğine sahip olduğu görüldü.