Ada Haftalardır CNBC-e'de VIII. Henry'nin hayatını anlatan "Tudors" dizisine kilitlenmiştik ki, VIII. Henry'nin kızı I. Elizabeth'i anlatan "Altın Çağ" filmi vizyona girdi.45 yıl tahtta kalan Protestan "Bakire Kraliçe", filmde Katoliklerin koruyucusu İspanya Kralı II. Philip'le harbe hazırlanırken bir yandan da kendisine eş arıyor. Bir ara alayla yanındakilere şunu soruyor:"Türk Sultanı'yla mı evleneyim, Çin İmparatoru'yla mı?"***Ama tarihten biliyoruz ki, bu yakınlaşma isteği espride kalmadı.Osmanlı ile İngiltere arasında ilk temas, I. Elizabeth zamanında sağlandı. Ama romantik değil, diplomatik bir yakınlaşmaydı bu...Ord. Prof. İ. Hakkı Uzunçarşılı'nın "Osmanlı Tarihi"ne göre (TTK, 1954), "Elizabeth, o tarihlerde denizde ve karada pek kuvvetli olan II. Philip'ten çekindiği için, Philip'in hasmı olan Osmanlıları İspanya Kralı aleyhine tahrik etmek istedi."A. Refik Altınay'a göre ("Sokulu", Tarih Vakfı, 2001) "gururunu kırdı ve ticaret anlaşması imzalamak için III. Murad'la dost olmaya çalıştı."1578'de İstanbul'a William Harebone başkanlığında 3 kişilik bir tacirler heyeti yolladı.O güne dek Osmanlı ile ancak Fransız bayrağı altında ticaret yapabilen İngilizlerin, Türk limanlarında serbest ticaret yapması için izin istiyordu. Böylece Fransız nüfuzundan da kurtulmuş olacaklardı. Fransız itirazına rağmen izin verildi."İgiltar vilayetinin kıraliçesi olan Elizabet'e hüküm ki" diye başlayan muvafakatnamede şöyle deniliyordu:"Francelü, Venediklü ve Lehlü gelip ticaret eyledikleri gibi, İgiltar vilayetinin dahi bezirganları gelip gidip, memalik-i mahrusamızda ticaret tarikiyle gezerlerken kimse asla mani olmaya deyu muhkem tenbih ve yasak olunmuştur."***Saray, Cezayir korsanlarına da, bundan böyle İngiliz gemilerine dokunmamalarını emretti.Aynı yıl, İngiltere'ye gönderilen iki memur, III. Murad'dan Kraliçe'ye bir mektup götürdü. Karşılıklı ticaretin ilk adımı olarak İngiltere'den eşya satın alındı.İlişki kurulunca Elizabeth, Harebone'u elçi tayin edip kıymetli hediyelerle İstanbul'a yolladı. Kraliçe'nin mektubunda Osmanlı'yı İspanyollarla harbe teşvik eden satırlar da vardı. Elizabeth, Osmanlı donanmasıyla İspanyol armadasını zayıflatmayı planlıyordu. Bu harp teklifi, İran muharebesi gerekçe gösterilerek nazikçe reddedildi. Ama önce Harebone, sonra da yerini alan kâtibi Edward Barton, Osmanlılarla İspanyollar arasında dostluk kurulmasına ve ticaret anlaşmasına engel olmayı başardılar. Onlar ve halefleri sayesinde Osmanlı-İspanyol anlaşması iki asır gecikti.***Yeni tahta çıkan Sultan III. Mehmet, İngiliz elçisi Barton'u Avusturya seferine götürdü. Haçova zaferine tanık olan elçi, sefer dönüşü öldü. 400 yılı aşan Türk-İngiliz ilişkilerinin mimarlarından Barton'un kabri, halen Heybeliada'daki Aya-Yani manastırının yanındaki mezarlıktadır. Mezar taşının üzerinde şu yazı vardır: "İngiltere Kraliçesi'nin pek meşhur ve pek muhterem sözcüsü Edward Barton, yenilmez Türk İmparatoruyla beraber sefere gitmiş ve dönüş yolunda ölmüştür. Yaşı 30. Ruhu şad olsun. 18 Ocak 1597)" can.dundar@e-kolay.net Prens Charles'ın Türkiye ziyareti tam da ekranın ve perdenin İngiliz tarihine merak sardığı döneme rastladı.