Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye’nin önemli markalarından birini yöneten bir işkadınıyla konuştum geçenlerde:
“Kriz beklentisinin satışlara nasıl yansıdığını” sordum.
“Hiç etkilemiyor” dedi:
“Tüketici krizle yaşamaya alıştı. Siyasetteki çalkalanma piyasada hissedilmedi. Sınır ötesi askeri operasyon hariç...”
* * *
Görünen o ki, tüketici, -güvenlik dışında- siyasetten bağımsız davranıyor artık... Çünkü siyaset kriz dışında bir şey üretemiyor.
Geçen sonbaharda NTV’nin tartışma programı “Neden?”i “Türkiye Malezya olur mu?” sorusuyla açmıştık.
Önceki gece, “Yazın kriz olur mu?” sorusuyla kapattık.
Herkesin aklındaki bu soruyu siyaseti çok yakından izleyen gazete yöneticisi ve yazarlara sorduk:
Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin,
Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi,
Zaman Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı,
Ve NTV’deki “Yorum Farkı”nda izlemeyi özlediğimiz iki isim:
Sabah’ın başyazarı Mehmet Barlas ve Cumhuriyet yazarı Prof. Dr. Emre Kongar...
* * *
Hemen hepsi AKP’nin kapatılmasına paralel olarak, yazın ufkunda kriz gördü. Hatta Prof. Kongar, “Zaten krizdeyiz. Derinleşir” dedi.
Toplumda kutuplaşmanın yükseldiğini, siyasette büyük belirsizlik yaşandığını söyleyen Sedat Ergin “demokrasiye bağlılıkla hukuka saygı arasında sıkışmaktan” yakındı.
Kapatmaya Avrupa’nın ciddi tepki göstereceğini öngördü. İlke olarak parti kapatmaya karşı olduğunu belirten Ergin, bu konuda iktidar partisinin sorumluluğunun da altını çizdi.
Mehmet Barlas, “AKP kapatılırsa Türkiye AB’den kopar, otokratik bloka kayma ihtimali doğar. Yabancı sermaye kaçar. Büyük ekonomik kriz yaşanır. Halkla laikliğin arası açılır. 11 yargıç bunu bilmiyor mu?” diye sordu.
Ekrem Dumanlı, “Yaklaşık 2 seçmenden 1’inin oyunu almış parti kapatılırsa, hele Güneydoğu’da 10 seçmenden 9’unun oyunu almış iki parti birden kapatılırsa kamu vicdanı cezalandırılmış olur. Daha önceki hapis cezasıyla siyasette büyüyen Erdoğan bu kez uluslararası bir özgürlük figürüne dönüşebilir. Türkiye yalnızlaşırken AKP daha da güçlenir” dedi.
* * *
Türk demokrasisini neredeyse kuruluşundan beri izleyen iki gazeteci, Ekşi ve Barlas, “Biz bu filmi çok gördük” yorumunda birleşseler de tarif ettikleri film aynı değildi:
Barlas, demokrasiye darbe vuran darbelerden yakınırken, Ekşi, demokrasiye darbe vuran siyasetçilerden yakındı:
“Keşke kapatma olmasa ama diyelim ki oldu; dünya yıkılmaz. Batı birkaç gün söylenir, sonra çıkarına bakar. Siyasette ise AKP mağduru oynayabileceği gibi, 60 sonrası sağda olduğu gibi parçalanma olabilir” dedi.
Prof. Kongar’a göre, “krizin bir nedeni dünyada kapitalizmin bunalımı ise diğer nedeni de içerde iktidarın rejimle barışık olmaması ve siyasetin orta sağının bomboş, orta solunun da tıkalı olması”ydı. Bu koşullarda kapatma kararı siyasal manzarayı değiştirmez, yeni bir parti kurulurdu.
* * *
Peki göz göre göre üstümüze gelen treni durdurmanın bir yolu yok mu?
Dumanlı’ya göre çare, “soğukkanlılık, diyalog ve empati kültürü geliştirmek...”
Ekşi, Kongar ve Ergin’e göre ise “Hükümetin, rejimle kavgası olmadığına dair ikna edici adımlar atması...”
Siz yine de üstünüze kalın bir şeyler alın.
Yaz, serin geçeceğe benziyor.