Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


"Manevi dünyamızın gözbebeği", Marmara İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Zekeriya Beyaz, Ankara'da Sheraton Oteli'nde kaldığı gece, odasında porno film izlemiş.
Moon tarikatının toplantısına davet edilen Hoca, işi deşifre edince -muhtemelen intikam için - otel faturası Vakit gazetesine gönderilmiş. Fatura dökümündeki "ekstalar", Hoca'nın gece alemini ele vermiş.
Hoca'nın mahrem dünyasında ne yaptığı, sadece kendisini ilgilendirir.
Beyaz çıkıp, "Size ne kardeşim, kendi odamda porno da izlerim, stres de atarım" dese hepimiz saygıyla karşılardık.
Ne demişti büyük şair Ece Ayhan:
"Biz 31 kuşağıyız. Tevellüt de tutuyor zaten..."

* * *

Ama Beyaz, öyle yapmadı, naçar bir izah çabasına girişti:
Otele gelmiş de, namaz için seccade bulamamış da, kıblenin yerini şaşırmış da...
Sonra haber izlemek için televizyonu açmış. Kumanda karmaşıkmış biraz... Düğmelerine rasgele basarak kanalları dolaşmaya başlamış. O arada 2 - 3 saniyelik seks sahneleri takılmış gözüne... Hayatında ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyormuş.
"Bu ne rezalet" derken ekranda "Oda numaranızı girin" yazısı belirmiş. ("Daha fazla izlemek istiyorsanız..." uyarısını görmemiş tabii...)
"Herhalde odada olup olmadığımı kontrol ediyorlar" diye düşünüp, oda numarasını yazmış.
Şöyle anlatıyor:
"Sonra aniden porno film açıldı. Çok çirkin sahneler vardı. Böyle grup halinde seks olayı... 3 - 4 kişi affedersiniz... Epey seyrettim. Benim için özel bir yayın mı hazırlandı bilemiyorum."

* * *

Hoca kendisine tuzak kurulduğunu düşünüyor. Çünkü porno sefasının maliyetini otelden ayrılırken faturada okumuş:
40 milyon lira ekstra...
Vakit'e kendini savunurken diyor ki:
"Entelektüel insan olarak elbette porno filmi de göreceğim. Bırakır mıyım, seyrederim. Bunu da tanımam lazım. Sosyal bilimler uzmanı, toplumdaki arızayı gidermek için böyle şeylerin varlığını bilmeli... Bu işleri de öğrendik. Bunları bugüne kadar bilmediğim için kendimi ayıpladım."

* * *

Aklıma lise çağlarım geldi...
Biz de o yıllarda - henüz "entelektüel bir insan" olmamamıza rağmen - "o biçim" film izlerken yakalandığımızda böyle mazeretler uydururduk:
"Sosyal Bilgiler dersi için ödev hazırlıyorduk da..."
İyi ki o zamanlardan yapmışız bu "araştırma"ları...
Yoksa "toplumdaki arızayı" keşfetmek için Hoca'nın yaşına gelmeyi bekleyecek ve ilk kez bir otel ekranında "bu işler"i öğrenince sabaha kadar "gruba bakıp kıbleyi şaşacak"tık.
Gençler de "Aleme verir talkını, kendi yutar salkımı" diye arkamızdan teneke çalacaktı.

* * *

Yıllardır hayatımızın her ayrıntısına karışıp akıl veren Prof. Beyaz "ilk porno dersi"nin sonucunu şöyle açıklıyor:
"Bu millete neler oluyormuş öğrendim. Gençleri bu tehlikeden korumak gerekiyor."
İlahi Hoca!
Sanırsınız ki, milletimiz Sheraton Oteli'nin süitine yerleşmiş, kitleler halinde porno izliyor.
"Gençleri korumak", "toplumdaki arızayı gidermek" isteyenlerin önce kendini "koruması" ve "tamir etmesi" gerekmiyor mu?
Sahi, sizin tevellüt kaçtı?