Ada Devlet başkanlarının katıldığı zirveye Ermenistan Cumhurbaşkanı Koçaryan gelmedi. Dışişleri Bakanı'yla mesaj göndermekle yetindi. Geçen sabah, bir grup gazeteci, Oskanyan'la kahvaltıda buluştuk.Bilgilendirme amaçlı bir sohbet toplantısıydı, o yüzden ayrıntıya girmeyeceğim. Ama toplantıdan çıkan genel hava şu:"Erivan cephesinde yeni bir şey yok. Hatta ilişkilerin 3-4 yıl öncesine göre daha da zora girdiği söylenebilir."* * * Soykırım... Karabağ... hudut... toprak iddiaları... Diaspora...Türk ve Ermeni yetkililer buluştuğunda masada mutlaka bu sözcükler bulunuyor; sadece konuşana göre öncelikler değişiyor.Türk tarafı, Ermenilerin anayasasında atıf yapılan ve Türkiye'nin doğusunu "Batı Ermenistan" olarak tanımayan maddeden yakınıyor, Karabağ'ın işgalini, "soykırım" baskısını gündeme getiriyor.Ermenilerse bunları konuşmak için "Önce sınırı açın" diyor.Erivan, diasporanın baskısına rağmen, "soykırımın kabulü"nü müzakerenin önkoşulu olarak görmüyor.Sanırım, ortak sınırı tartışmalı hale getiren anayasal atıfların temizlenmesini de bir koz olarak elde tutuyor. Yoksa iki ülke arasındaki sınırı belirleyen "Kars Anlaşması'nı tanıyor."Ama Akyaka kapısının açılmasını diyaloğun ilk şartı olarak sayıyor.* * *Türkiye, Ermenistan'ı 1991'de tanımış, ama Erivan, Karabağ'ı işgal edince 1994'te sınırı kapatmıştı.AKP, başta bir açılım imkânı aramış, sınırın kademeli olarak açılması konusunda vadeli adımlar planlamıştı. Buna göre sınır ilkin 3. ülkelerin transit geçişlerine açılacak, böylece Batı'dan Ermenistan'a mal sevkiyatı İran veya Gürcistan yerine Türkiye üzerinden yapılacaktı.Ancak soykırım iddialarının ayyuka çıkması ve Karabağ'da adım atılmaması, hükümetin daha cesur adımlar atmasını engelledi.Bugünse "tamamen duygusal" nedenlerle işler daha da zorlaşıyor."Bir millet, iki devlet" olmanın getirdiği ortak tepkiler kadar, iki devlet arasında giderek artan enerji işbirliği de Türk dış politikası üzerinde Azeri lobisinin etkisini artırıyor.Ermeni tarafı ise, bu bağı anlamakla birlikte "Kafkaslara açılma vizyonu bulunan Türkiye"nin liderliğine özendiği bölgeye daha geniş perspektiften bakması gerektiğine inanıyor. * * *Oskanyan'a, Hrant'ın cenazesinden yükselen "Hepimiz Ermeniyiz" sloganının Erivan'da nasıl karşılandığını sordum. Elindeki gümüş tespihi çevirirken:"Büyük sürpriz oldu. Çok şaşırdık ve takdir ettik. Bu ses, hepimizin yüreğine dokundu" dedi.Bu sesin diplomatik diyaloğa dönüşememesinden yakındı.İki tarafta da güvensizlikten kaynaklanan cesaretsizlik gözleniyor.Ermenistan şunu görmeli:Komşunuzun sınırlarını resmen tanımazsanız, onu ısrarla "soykırımcı" ilan ederseniz, hele bir de onun kardeş toprağını işgal ederseniz, diplomatik ilişki zor kurulur. O yüzden sınırları tanıdığını ilan etmeli, Karabağ'dan çekilmelidir.Buna karşılık, Jivkov'la, Esad'la, Barzani'yle kapışırken, Yunanistan'la savaşırken bile sınırını açık tutan Türkiye de Ermenistan sınırını açmalıdır.Amerikan patentli "Kafkas vizyonu" öyle gerektirdiğinden değil; bu adım, bölgeyi canlandırırken diyaloğu getireceğinden, diasporaya karşı iki komşunun da elini güçlendireceğinden, uzun sürmüş bir düşmanlığı kalıcı dostluğa dönüştürmenin ilk adımı olabileceğinden... can.dundar@e-kolay.net Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan Karadeniz Ekonomik İşbirliği zirvesi için İstanbul'daydı.