Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Metin Altıok, Sivas'a gitmeden 20 gün "nce 10 kitabını birden yere yaymış ve eşi Nebahat Çetin için birer birer imzalamaya başlamıştı. "Sende kitap setim yok, bulunsun" dedi, başına gelecekleri g"rüyormuşçasına...Sivas'a yolculuk günü geldiğinde "Yakılması gereken biriyim..." dizesinin yazarı eşini de zorladı gelsin diye... "Herkes eşini, sevgilisini g"türüyor, sen beni yalnız g"nderiyorsun" diye boynunu büktü, ikna edemedi. Nebahat Çetin, eşiyle birlikte gidecek Uğur Kaynar'a "Sen Sivaslısın" dedi, "Metin'i sağlam verdim, sağlam istiyorum."İkisi de tabutlar içinde d"nebildiler Sivas'tan.Metin Altıok'tan geriye Sivas yangınının dumanıyla islenmiş bir g"zlük ve kırık bir şiir kaldı teselli olarak:"šzülme Altıok Metin / Hüzünlerle geçen tarazlanmış "mrüne... / Sen yoğun sis içinde sesi duyulan / uzak çandın bir zaman..." Behçet Aysan, "Çünkü beyaz bir gemidir "lüm" diye yazmıştı; "™lüm siyah denizlerin hep çağırdığı / batık bir gemi / s"nmüş yıldızlar gibidir / yitik adreslere benzer "lüm / yanık otlar gibi / Sen bu şiiri okurken, ben belki başka şehirde "lürüm."Ankara'da şiirleri okunduğunda o uzak bir şehirde "lmüştü....elinde demir bir çubukla... en "nde... Uğur Kaynar Sivaslıydı. Şenliklere meraklı değildi pek... Ama doğduğu topraklara duyduğu "zlem çekti onu Sivas'a.... Birkaç kez fikir değiştirdiyse de sonunda gitmeye karar verdi.Katliamdan birkaç gün sonra ondan kalan eşyaları getirdiler eşi Serap Kaynar'a... Onun hiç yanından ayırmadığı askılı bir deri çantaydı bu... yangından mucize eseri kurtulmuştu. İçinden bir ehliyet çıktı, biraz para, bir paket Bafra sigarası, kibrit, eşine hediye alınmış işlemeli bir cüzdan ve üzerine şiir karalanmış bir kağıt peçete...Peçetede şu s"zler yazılıydı:"™ldüğümde / doğduğum yere gidiyorum / Yıllarca süren bir hasret ve bilinmezliği / işte b"yle yeniyorum." Erdal Ayrancı, Sivas'a gitmeden "nce tamamlamıştı "lüm üzerine bir yazıyı... Ş"yle yazmıştı son paragrafında:"Ben en son babam "ldüğünde ağlamıştım ve son g"rdüğüm "lü oydu; kendi "lümümü g"rmeden "nce... Sen hiç güzel "lü g"rdün mü? Benim "lüm güzeldi. Ben g"rdüm, yemin ediyorum; çok güzeldi "lüm, inanmazsan sor Zürafa Kekeme...."Yazıdaki "kekeme zürafa" eşi Hatice Ayrancı'ydı.2 Temmuz akşamüstü televizyondan Sivas'ta yangın haberini izleyen Hatice Ayrancı, 7 yaşındaki kızları Zeynep'i banyoya g"türüp yıkamaya başladı. Haykırmak istiyor, haykıramıyordu. Zeynep'e "ylece baktı; "Bundan sonra hiçbir şeyden korkmayacaksın" deyip ağlamaya başladı.Zeynep bugün 12 yaşında...Geçenlerde matematik dersinde kümeler konusu işlenirken ailesinin kümesini çizdi; "nce kendisini, sonra annesini ve son olarak da babası Erdal Ayrancı'yı yerleştirdi içine...* * *Eski bir yazıyla anıları hatırlamak... candundar@superonline.com Asım Bezirci o gün hayatında ilk defa Ankara'dan "te yana geçiyordu. Eşi, yol arkadaşı, "çırağı" Refika Bezirci hiç istemiyordu gitmesini... 67 yaşındaydı artık... 67 yıla 70 kitap sığdırmıştı. Son üç kitabını daha yeni yayıncısına vermişti. G"rmek kısmet olmadı. Eşi, "lümümden sonra not defterini buldu kütüphanesinde... 30 yıl eşinden bile saklayarak not tutmuş, yazmıştı. Ondan geriye bazı sayfaları imha edilmiş bu defterler ve 40 koca kitap kaldı.