Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bahçelievler, adı üstünde, bahçe içinde planlı evlerin dizi dizi sıralandığı şirin bir semtidir başkentin...
Ben de yıllar yılı "bahçesiz" modern işyerleri yerine o güzelim eski evleri mesken tuttum kendime... O bahçelerin yeşilliğinde yazıp çizdim, beton ormanlarından uzakta....
"Bahçeli", Anıtkabir’i gölgelememe kaygısıyla 4 katın üzerinde binalara cevaz vermez, onu yemyeşil bir örtüyle kucaklardı.
Ta ki, Anıtkabir’in tam karşısına o sevimsiz bina dikilene kadar...
***
Günün birinde baktık, konut alanı olarak planlanmış caddeye 4 katlı bir hastane için yapım izni verilmiş.
Zamanla önünden gelip geçerken gördük ki, inşaat 4. katta durmuyor, yükseldikçe yükseliyor. Meğer proje 8 kata göre değiştirilmiş.
Önce Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı ve Valilik ayağa kalktı, Anıtkabir’in gölgeleneceği, güvenlik sorunları yaşanacağı, yasanın çiğnenmiş olacağı anımsatıldı, yıkım istendi.
Ancak Prof. Mehmet Haberal aldırmadı:
"Askeri lojmanlar nasıl yapılabildi" diye sorup işine devam etti.
2000 sonunda "kaçak inşaat" mühürlendiyse de mühür kırılıp yapım hızlandırıldı.
Savcılık suç duyurusunu dikkate almadığı gibi, Çankaya Belediye Başkanı Haydar Yılmaz yıkım ekibiyle birlikte inşaata gittiğinde karşısında yıkımı durdurma kararını buldu.
Şu koalisyona bakar mısınız:
DSP’nin cumhurbaşkanı adayı Mehmet Haberal’ın vakfına ait bina, Refahlı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in desteğiyle, MHP’li Bayındırlık Bakanı Koray Aydın’ın himayesinde "kamu binası" statüsüne alınıp hızla tamamlandı.
Konu şimdi Danıştay’da...
Hastane ise Bahçelievler’e saplanmış bir hançer gibi duruyor.
***
Halen ülkenin Başbakanı o binada yatıyor.
Bugün liderler zirvesi de o binada toplanacak.
Ecevit, Haberal’ı çok seviyor olabilir; Meclis’te nezle olan hemen o hastaneye koşuyor olabilir. "Hoca"nın geniş çevresi sayesinde konu hiçbir yerde dillendirmiyor da olabilir.
Ama alenen "Ben yaptım oldu" mantığıyla bitirilen, hukuken tartışmalı bir binaya elbirliğiyle böyle bir meşruiyet zemini sunulması en azından "ayıp" değil midir?
Çankaya Belediye Başkanı Haydar Yılmaz’la konuştum dün... "Benim kanıma dokunuyor bu iş" dedi ve ekledi:
"Yasa koyucu yasaları tanımaz ve kaçak binada toplanırsa yasayı çiğneyen vatandaştan nasıl hesap sorabiliriz?"
Bu konuda tek başına mücadele veren Yılmaz, insanlara özel yasa çıkamayacağına göre Danıştay’ın hukuku uygulayacağına ve kaçak binanın er geç yıkılacağına inanıyor. "Çankaya gibi Türkiye’nin gözbebeği bir ilçede başka türlüsü düşünülemez bile" diyor.
Ben sanmıyorum.
Hastanenin çevresindeki binaların teras katlarının birilerince satın alındığı söylentilerine bakılırsa Başkent Hastanesi’nden sonra Bahçeli bir daha eski Bahçeli olmayacak.
Bir "mahalleli" olarak söylüyorum:
Bugün Ecevit, Yılmaz ve Devlet Bahçeli orada toplanırsa biliniz ki; Devlet, "Bahçeli"yi silmiştir.