Ortalık kan revan.
Filistin toz duman.
Ve kafalarımız karmakarışık.
Bu ortamda kavram kargaşasını giderebilmek, pozisyonumuzu netleştirebilmek ve bir laf edip 20 kere özür açıklaması yapmak zorunda kalmamak için kışkırtıcı sorularla kavramları deşmeye ihtiyacımız var.
Onun için sormak istiyorum size:
İzmir'i işgal eden Yunan kuvvetlerine bomba atan Hasan Tahsin'i terörist sayabilir misiniz?
Yanıtınız "Hayır" ise bugün İsrail işgaline taşla, silahla, bombayla direnen Filistinlilerin eylemini "terörizm" diye kınayamazsınız.
Bir halkın toprağını işgal etmek en büyük terör eylemidir.
Ve işgalciye karşı direniş, tarihin her döneminde insanlığın meşru hakkı kabul edilmiştir. Asla "terör" diye kategorize edilemez.
Bu bir!
* * *
Peki vücuduna sardığı bombalarla bir pastaneye dalıp sivil asker, genç yaşlı, çoluk çocuk demeden yüzlerce masum cana kıyan intihar komandolarının eylemi?..
Bu da tarihin her döneminde ve dünyanın her yerinde şiddetle kınanması gereken canice bir "terör eylemi"dir.
Her kim ki bunu yaldızlı gerekçelere dolayıp "hak" kategorisine sokmaya çalışır, gayrimeşru bir şiddetin sözcülüğüne soyunmuştur.
Düşman ne kadar canavarlaşırsa canavarlaşsın, savaşın bile insani kuralları vardır.
Teröre mazeret değil, çare bulmak zorundayız.
Bu iki!
* * *
Üçüncüsü:
Ariel Şaron bir insanlık suçlusudur.
Silahsız, topraksız, desteksiz bir halkı ve onun liderini kapana kıstırarak yok etmek uğruna kan dökerek tarihe bir "katliamcı" olarak kaydolmayı çoktan hak etmiştir.
İsrail, onun politikalarıyla hepten bir "işgal ordusu" sayılır olmuştur.
Ancak...
Şaron'un kasaplığını genelleyip, Yahudilere karşı düşmanlık yaymaya başladınız mı, anti - semitik bir faşizmin yoluna girdiniz demektir.
Bu, Şaron'un küstah askerlerinin zulmünü görüp, onlara karşı bayrak açan ve sadece İsrail'in değil, insanlığın da yüzünü ağartan İsrailli barış gönüllülerinin sesini duymamak olur.
Fenerbahçe'nin Musevi oyuncusuna saldırıp "Revivo defol" demeler, Adolf Hitler'e hak vermeler, tarihe gömüldüğü varsayılan soykırım fikrinin, beyinlerin çok da derin olmayan bir yerlerinde hala diri olduğunu kanıtlar.
Şaron'un katliam politikasına karşı savaş, soykırımcı düşünceye muhalefetle el ele gitmelidir.
* * *
Yanlış anlamalar karşısında fikriyatımızı kristalize edebilme amacıyla yazdım bunları...
Savunmayı işgalden, meşru direnişi terörden, ırkçılığı anti - faşizmden ayırabilmek için...
