Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün kitapçılar, kahvehaneler, işportacılarla bir şenlik yerini andıran bu uzun sokağın orasına burasına serpiştirilmiş bin bir anım var.Anılar kitabımın ilk sayfası 70lerin sonunda başlar.O günlerin Konurunda karşı karşıya iki bina var:Biri 27 numara, diğeri 24...İki binada iki büro var:27 taksim 7, Yankı dergisi,24 taksim 4, Cumhuriyet gazetesi...Henüz "basın"ın "medya" olmadığı yıllar...İki büro da 12 Eylüle koşan gri yılların yoğunluğu içinde... Tost ve çaylı mönüler, sembolik ücretler ve uzun mesailer...27 numaralı binanın üçüncü katındaki ahşap kapının ardından Hıncal Uluçun kahkahası yükseliyor. Dip odada derginin kurucusu, beyni, hocası Mehmet Ali Kışlalı çalışıyor. Salondaki geniş masada oturan, Yazı İşleri Müdürü Mehmet Yakup Yılmaz...Ortada düzenli adımlarla volta atan gözlüklü adam, hocamız Nihat Subaşı...Kimler yok ki, dergiye su taşıyanlar arasında:Ahmet Taner Kışlalı, Ertuğrul Özkök, Yalçın Küçük, Emre Kongar, Avni Özgürel, Kurthan Fişek, Fikret-Hikmet Bila, Ömer Tarkan, Vecdi Seviğ, Serhat Hürkan, Şefik Kahramankaptan, Zülfikar Doğan, Önder Şenyapılı, Yılmaz Ateş ve -70ler biterken- ben...* * *Şimdi sokağı geçin, tam karşıdaki 24 numaralı binaya girip bir kat çıkın ve soldaki 4 numaralı daireye dalın.Cumhuriyetin Ankara bürosundasınız.Ankara Temsilcisi koltuğunda Hasan Cemal oturuyor.Yan odadan Uğur Mumcunun sesi yükseliyor.Mustafa Ekmekçi, bitmek bilmez ziyaretçilerini ağırlıyor.Sedat Ergin diplomasiyi izliyor.Kimler yok ki büronun çalışanları arasında:Yalçın Doğan, Ufuk Güldemir, Erbil Tuşalp, Faruk Bildirici, Işık Kansu, Yılmaz Gümüşbaş, Füsun Özbilgen, Rıza Ezer...Bir süre sonra, 12 Eylül sallıyor Konur Sokakı da...Ama "komşu dayanışması" sürüyor.11 Kasımda Cumhuriyet kapatılıyor.17 Kasım tarihli Yankının kapağında Nadir Nadi var.* * *Milliyetteki devir teslim töreni bana Konur Sokakı anımsattı.Konur 24/4ün Yazı İşleri Müdürü Mehmet Y. Yılmaz koltuğunu, Konur 27/7nin Diplomasi Muhabiri Sedat Ergine bıraktı.O yılların "Konurlular"ından Ertuğrul Özkök, "Her şey 1987de Eylül Barda başladı" diye yazınca da bana tarihi biraz öne, adresi biraz aşağıya çekmek kaldı.* * *Farkında mısınız bilmem:O belalı yıllarda "Ankaranın Babıalisi" sayılan Rüzgârlıdan yetişenler, bugün medyanın köşe başlarını tutmuş durumda:Oktay Ekşi, Güneri Cıvaoğlu, Zafer Mutlu, Bekir Coşkun, Cüneyt Arcayürek uzun koşuya Rüzgârlıda başlayanlardan...Sadece onlar değil, sonraki kuşaktan Reha Muhtar, Derya Sazak, Tuncay Özkan gibi yaşıtlarım için de Ankara esaslı bir "ilk durak"tı.Ya Rüzgârlıda, Kızılayda, Konurda mürekkep koklayacak ya da Ali Kırca, Faruk Bayhan, Uğur Dündar, Nuri Çolakoğlu gibi TRTde televizyonda tırmanacaktınız.* * *Ankara, bunca ismi ve daha nicelerini eğitti, işi öğretti. Ama çoğuna şans verip önünü açan, İstanbul oldu.Dersaadet, rengârenk bir dönme dolap gibi zirveye taşıdı taşınanları; kimini her daim orada tutarak, kimini değiştirip aşağı kaydırarak...1970lerin Konurundan gelip zirvede halef-selef olan iki "sokaktaş"ıma, Mehmet Yılmaz ve Sedat Ergine bundan sonrası için Candan başarılar diliyorum. can.dundar@e-kolay.net "Ankaradaki gençliğine bir adres göster" deseler; hiç düşünmeden zarfın üzerine "Konur Sokak" yazardım.