Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yüzde 10 engelli koşan DEHAP, eğer barajı aşmayı başarırsa Meclise girecek ve onun İstanbul 1. bölge adayı, 87 yaşındaki Mihri Belli, en yaşlı milletvekili sıfatıyla, yenisi seçilene kadar Meclis Başkanlığına vekalet edecek.Tahayyül edebiliyor musunuz?Türkiyenin 2 numaralı koltuğunda bir komünist!Ne günlere geldik!.. Evet, olabilir! Seçim sonrası kimin başbakan olacağı belli değil ama, Meclis Başkanlığı kürsüsüne kimin oturabileceği aşağı yukarı "belli". Burası Türkiye! Onun inanılmaz yaşam öyküsüyle o dönemde tanıştım.Kurtuluş Savaşının Trakya direnişçilerinden Mahmut Hayrettin Beyin oğlu Mihri Belli...Amerikada iktisat tahsil etmiş, komünizmle orada tanışmış, Amerikan komünist partisine girmiş,Sonra Türkiyede TKP saflarına katılmış. Her komünist gibi, tutuklanmış, yargılanmış, sürgüne yollanmış,Yunan iç savaşında savaşmış, yaralanmış, Sovyetlerde tedavi görmüş,1944te Süleymaniye avlusuna "Saracoğlu hükümeti faşisttir" diye pankart asmış,51 tevkifatında yeniden tutuklanmış, işkencelerden geçirilmiş,1979da uğradığı silahlı saldırıda ölümden şans eseri dönmüş ve neticede Türkiye soluna damgasını vurmuş bir eski tüfek...İnsan böyle bir biyografiyle Meclis başkanı olabilir mi?Türkiyenin bana öğrettiği en önemli ders, hiçbir şey için "Olamaz" dememektir. Bellinin oğluyla bir süre aynı evi paylaştım. "Viva Lula!" Luiz İnacio Lula da Silva, ya da halkının deyişiyle "Lula", yoksul bir çiftçinin oğlu... İlkokul 5ten terk... Çocukluğunda ayakkabı boyamış, fıstık satmış. 14ünde metal işçiliğine başlamış.60larda sendikal mücadeleye adamış kendini. 20 yıllık dikta rejimine kafa tutmuş.70lerin sonunda bir sürü sol grubu Brezilya İşçi Partisinde buluşturmuş. "Özel mülkler topraksız çiftçilerin olacak" vaadiyle halkın umudu olmuş.90larda, 150 milyonluk Brezilyada borç yükü 260 milyar dolara ulaşıp da 50 milyon insan yoksulluk sınırı altına düşünce bizim metal işçisi "Yeter" diye çıkmış ortaya... "IMFyi kovacağız. Borçları ödemeyeceğiz" diyerek büyümüş.Geçen pazar Lulanın 57. yaşgünüydü.O gün yapılan seçimde yüzde 62 oyla "Brezilyanın ilk sosyalist devlet başkanı" seçildi. Bir komünist öyküsü de Brezilyadan anlatayım. Samba mı, lamba mı? Kovmayı vaat ettiği IMF ile uzlaşma arıyor, finans anlaşmalarına uyacağını söylüyor, yoksul çiftçilerin toprak işgalini ağzına bile almıyor."Ama sermayedarlar şunu bilmeli ki, Brezilyalılar günde 3 kez yemek zorunda" diyor.Türkiyeninkine tıpatıp benzeyen koşullarda (aynı yoksulluk, aynı "darbeli tarih", aynı bitmek bilmez kriz ekonomisi) "sosyal adalet" sloganı altında birleşmeyi başaran sol, iktidarı yakalıyor ve ABDnin burnunun dibindeki Brezilyada bütün Latin Amerikanın gıptayla izlediği bir samba rüzgarı estiriyor.Bizde tepkili sandıktan "samba" değil "lamba" çıkıyorsa, bunda solun bir türlü ittifak yapamamasının da rolü var.Yine de belli olmaz:Siz, Türkiyenin ilk "fraklı komünist"ini selamlamaya hazır olun. candundar@superonline.com Gerçi Lula da eski Lula değil artık.