Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Araştırmayı yapan şirketin başkanı Adil Gür'ün yorumu önemli:"Etnik bir milliyetçilik değil bu; yaşanan bazı gelişmelere bağlı olarak milli refleksler yükseliyor."***Konuyla ilgilenenlere, 20 yıldır Türkiye'de milliyetçilik konusunu inceleyen Tanıl Bora'nın yeni kitabı "Medeniyet Kaybı"nı (İletişim, 2006) tavsiye ederim. Tanıl'la geçen ekimde NTV'deki "Neden" programında konuşmuştuk, "milli refleks" meselesini..."Refleks, güdüseldir. Bu, sanıldığı kadar doğal bir refleks değil" demişti Tanıl; "Önceden hazırlanmış bir ideolojik zihniyet kalıbı, bir nehir yatağı var. Siyasi bir gerilimde tepkiler bu mecraya doğru akıyor."Nedir o zihniyet kalıbı:Türke Türkten başka dost olmadığı inancı...Her maçta hakkının yendiğine inanan takımlara özgü bir daimi mağduriyet hissi...12 Eylül'den beri tüm siyasi alternatifler yasaklanırken milliyetçiliğin tek ve mecburi istikamet olarak önünün açılması...Ali Desidero tiplemesindeki gibi, her meselenin bir bayrak önünde dillendirilmesinin dayatılması... ***Toplumsal tepkiyi bu nehir yatağına akıtan gelişmeler neler?Tam da Milliyet'in araştırmasında ortaya çıkan nedenler:AB'nin dışlayıcı tavrı, Kuzey Irak ve Kıbrıs'taki gelişmeler, bölücü-yıkıcı diye değerlendirilen siyasal talepler...Bize İmparatorluk mirası olan ve "Sabetaycıların gizli, iktidarı, yabancılara satılan topraklar, bölücü haritalar, sinsi misyoner faaliyetleri" gibi paranoyalardan beslenen bir dağılma-parçalanma korkusu...Üstüne sosyal güvenlik ağlarının çözülmesi; örgütsüzlük; yoksulluğun, eşitsizliğin, adaletsizliğin artması...Güvensizlik hissinin ciddi bir tehdit algısı yaratması...Tanıl Bora, "Bu tehdit algısının insanlarda yol açtığı yalnızlık korkusuyla milliyetçi söylemin titreşime girdiği" kanısında...Milliyetçilik, kaygan zeminde tutamak bulamayanlara ayağını basabileceği bir zemin ve iftiharla gösterebileceği bir kimlik sağlıyor. Hınç duygusunu boşaltıyor, acz duygusunu hafifletiyor.***Dünkü Milliyet'te "Milliyetçilik yükseliyor" manşetinin hemen altında, Boğaz'da yol verme kavgasında magandalarca ölüme sürüklenen iki kardeşin haberi vardı.İki haberi birlikte değerlendirebiliriz:Toplumda adalet sekteye uğrayınca sokağın adaleti devreye giriyor. Bu da insanları korkuya, yılgınlığa sürüklüyor."Nereye gidiyoruz" paniği kısa zamanda "Biri gelsin bu gidişe dur desin" talebine dönüşüyor. Milliyetçi soslu otorite arayışı, faşizme kapı aralıyor.Bu akım ancak "öteki"lere düşmanlık yayarak ayakta kalabildiği için -yine araştırmanın ortaya koyduğu gibi- azınlıklarla dayanışma sloganları reddediliyor.Siyasi elit de bu korkuları körükleyerek, ha bire "refleks"i şişirerek, yükselen dalganın üzerine binince milliyetçilik tırmanıyor.***Bence araştırmanın en ilginç yanı, milliyetçi yükselişten AKP ve MHP'nin kârlı çıktığını ortaya çıkarması...Anadolu halkının etnik milliyetçiliğe yüz vermeyeceği bilinci ve bu tırmanışın geçici olduğu teşhisiyle alternatif politikalar geliştireceğine onlarla milliyetçilik yarışına girenlere, özellikle de CHP'ye ders olmalı bu:Orijinali varken insanlar niye sahtesine oy versin ki? can.dundar@e-kolay.net "Milliyetçilik yükseliyor" diye haykırıyordu dünkü Milliyet'teki araştırma; bir yüksek ateşi, bünyevi bir rahatsızlığı haber verir gibiydi.