Ada Mesela "zenci başkan adayı" denir, ama "beyaz başkan adayı" denmez. Bir beyazın başkanlığı "normal"dir çünkü; aday "zenci" ise, bu özellikle vurgulanır."Polis geliyor" dendiğinde gelen, yüzde yüz erkek polistir.Kadın olsa "Kadın polis geliyor" denir.Çünkü polislik "erkek işi" sayılır."Voleybol takımı" erkektir. Kadınların takımına "bayan voleybol takımı" denir.Yani nerede ayrıştıran bir vurgu varsa; oradan bir sorun sırıtır.* * *ABD Başkanı Bush'un "Müslüman demokrat Türkiye" vurgusunu da böyle anlıyorum.Fransız Devlet Başkanı gittiğinde "Hıristiyan demokrat Fransa"dan söz etmiyor; "Hıristiyan"ın "demokrat" olması normal çünkü... Bir "Müslüman ülke"nin aynı zamanda "demokrat" olması ise olağandışı; dolayısıyla "zenci başkan" ya da "kadın polis" gibi özel vurgulama gerektiriyor.Ne kadar aşağılayıcı!* * *Gerçi Başkan Bush'un sadece burada değil, her konuda dini referanslar kullandığını biliyoruz. Bunda, alkolizm tedavisi görürken sıkça dini telkinler almasının rol oynadığını da tahmin edebiliyoruz.Ancak "Müslüman demokrat" vurgusunun asıl nedeni, demokrasi ile Müslümanlığı bir arada yaşatabilen Türkiye gibi "fantastik bir örnek" olmaması... Peki bu mucizeyi neye borçluyuz?Bu topraklarda inancın, Arap coğrafyasından hayli farklı yaşanabilmesine...Sofuluğun gündelik hayattan dışlanabilmesine...Ve tabii ki laikliğe...Türkiye'nin asıl ayırt edici niteliği bu...* * *Ama Başkan Bush, bu sözcüğü ağzına bile almıyor.Çünkü radikallere karşı devreye sokulan "Ilımlı İslam" projesinde "Müslüman demokrat Türkiye" vurgusu daha çok işine yarıyor.Türk Cumhurbaşkanı da bir ilave gereği duymuyor.Oysa Türkiye bu "fantastik" tartışmayı geride bıraktı.Geçen yıl Milliyet'te yayımlanan "Biz Kimiz" araştırmasında deneklerin yüzde 60'ı kendini "Türkiyeli" olarak tanımlamıştı."Müslüman", "Türk", "Kürt", "Alevi", "Sivaslı", "Ankaralı", "genç" "yaşlı", diğer tüm nitelikler geride kalmıştı.Türkiye, "Türkiyeli"ydi.* * *Ama şunu da görmek lazım:Aynı araştırmada "Türkiyelilik"ten hemen sonra tercih edilen tanım (yüzde 42'yle) "dini-etnik kimlik"ti.Burada, -Bush'un yaklaşımının aksine- "Müslümanlık" vurgusu daha çok radikalleşme alameti olarak ortaya çıkıyor.Ahmet Kaya, 1980'lerin baskı ikliminde "Yorgun Demokrat"ı bestelediğinden beri "demokrat" sıfatı yorgun... İslam ise tersine, mazlum dünyada antiemperyalist bilince kavuşuyor. Ve Bush'la resim çektirme yarışına giren "ılımlı Müslümanlar"a inat, "Müslüman" kimliği İslam coğrafyasında Amerikan karşıtlığıyla birlikte büyüyor. Ancak önceki gün Oral Çalışlar'ın da vurguladığı gibi, en iyi İranlı muhalifler biliyor ki, "demokrasi ve özgürlük hedefi olmayan bir antiemperyalizm, otoriter bir baskı rejimine yol açar."* * *Takım, takımdır; kadını erkeği olmaz.Başkan adayı, başkan adayıdır; zencisi beyazı olmaz.Ve demokrasi, demokrasidir; Müslümanı Hıristiyanı olmaz."Türkiyeliler", başka sıfat ihtiyacında değiller. can.dundar@e-kolay.net Kimlik belirten sıfatlar, çoğunlukla problem göstergesidir.