O bıçak kesmez tenimizi; derimize kurşun işlemez.Biganeydik.Çaresiz g"zbebekleriyle trafik ışıklarında arabamızın "n camına yapışıyorlardı; çıplak ayaklarında sefil yara izleri, soğuktan çatlamış ellerinde buruşuk bez parçaları...™fkeyle kovalıyorduk onları...Kurumuş dudaklarına dayadıkları naylon torbalardan zehir soluyordu, sidik kokulu sokaklarda uyuyordu tinerci çocuklar......aldırmıyorduk.Utançla g"zümüzü ayak uçlarımıza eğiyordu kimimiz; kimimiz acımadan ziyade tiksinme sinmiş bir ses tonuyla "Çalış da kazan" diye akıl veriyordu. Açlardan bir ordu, paçavradan libaslar ve yitirilmiş inançlarla feryat figan büyüyerek üstümüze geliyor, biz teğet geçiyorduk.Asrımızın iç kanamasıydı onlar... İnsafımızın kuruduğu duraktı.Unuttuğumuz bir hakikatin kederi; resimli bir 3. sayfa haberiydi.* * *Nihayet, vahşi bir hançer darbesiyle patladı çıban; ve içinden yüz yıllık cerahat aktı.İnsafsız bir cinayetle, bir günah harabesinin paslı kilidi açıldı ve altın medeniyetimiz, yıllarca kapalı durmaktan şişmiş leş kokulu bir ç"p torbası gibi boşaldı üstümüze...İçinde debelendiğimiz lağımın kesif kokusu genzimizi yaktı.Yüzleştik üzerinde oturageldiğimiz mikroplu bataklıkla:Esrarlı batakhaneler... tecavüz otağı yetimhaneler......gündüzleri hayır dualarının tükrüğüyle, geceleri sarhoş erkek beliyle ıslatılan mezarlıklar......bisiklet için cana kıyan bally tutkunu gençler......yoksulluktan dağılmış aileler... onların rüzgarda savrulmuş fahişe evlatları......zehirli bir cehennemin küçük kurbanları...Posterlerimizde ağlayan çocukların sabrı taştı; suskunluklarıyla olmayınca sustalılarıyla hatırlattılar kendilerini...Yaktı bizi de o yangın, kurşun tenimize değdi.Etimizi deldi kanlı hançer, bıçak kemiğe dayandı.* * *Nihayet g"rdük ki, sari bir hastalık gibi yayılmış memlekette sefalet...Bin kocadan arta kalan yaldızlı şehrimiz düşmek üzere... "Okul, aş, iş, ilaç" diye ağlaşan paçavra kostümlü bir açlar ordusuna esiriz.Yıllar yılı kan emzirdiğimiz çocuklar büyüdü ve sürüler halinde üstümüze yürüdü.Artık ne sadakanın yararı var, ne "ğüdün, ne tokadın...Evimizin kapısını sürgülemek, arabamızın camını kilitlemek, saklanmak en izbe mahzenlere, yağız korumalar getirtmek nafile...Onlar artık işimizde, arabamızda, evimizde......istikbalimizdeler...Sanmıyoruz ki tecriti, karantinası olsun bu veba salgınının...Beklenen sosyal patlama bir ç"p dağı gibi patladı üstümüze... pislik hepimize bulaştı.Kenetlendi kaderlerimiz; akıbetimiz müşterek....* * *Şimdi anlıyoruz ki, hepimizin bu çukur, bu leş kokulu lağım yuvası... bu onulmaz acılar tarlası...Çamura saplanan bu kasvetli gemi... bu utançtan çok acı veren pornografi...Bu bitmek bilmez zifiri gece, bu silinmez leke...Ve bu harikulade ülke... Bizim... hepimizin!..Ya hep beraber çıkacağız bu bataklıktan,ya hep beraber batacağız bu bataklığın ta dibine...Ya üvey evlatlarımızı da alacağız koynumuza, ya onların koynuna g"müleceğiz hep birlikte... candundar@superonline.com Sanıyorduk ki bu yangın bize değmez.