Ada ANAP, 24 yıllık ömrünü kendi isteğiyle noktalayacak.Özal'ın ANAP'ı, 12 Eylül'ün siyaset sahnesindeki son kalıntısıydı.Askerin kurdurduğu MDP, daha ilk seçimde devrilip gitmişti.Halkçı Parti, girdiği ilk seçimden 2 yıl sonra yeni bir partiye dönüşmüştü.ANAP, iktidar olduğu için daha uzun direnebildi. Ama sonunda o da, yetiştirildiği seradan taşınıp toprağa karışıyor.Anayasasıyla, yasalarıyla hukuken yaşayan 12 Eylül, siyaseten son nefesini veriyor.* * *Yerine gelen tabloya bakalım:Önümüzdeki seçimde Meclis'e girmesi beklenen partiler, 12 Eylül'ün sildiği manzarayı yeniden tarih sahnesine taşıyor:Kapatılan CHP ve MHP aynı isimlerle varlığını sürdürüyor.Son müdahalede kapatılan AP, ilk müdahalede kapatılan DP'nin adıyla dönüyor siyasete...AKP ise, kapatılan MSP'nin kalıntıları üzerinde yükseliyor.Darbenin devirdiği Başbakan, daha sonra Cumhurbaşkanı oldu.Darbenin hapsettiği muhalefet lideri Başbakanlık koltuğuna oturdu.Dünya darbeler tarihine geçecek, ibretlik bir sicildir bu...* * *Siyaset "normale" döndü. Ama biz çeyrek asır kaybettik. O çeyrek asırda ne oldu?Siyaseti iki ucundan yontanlar, merkezi tahkim etmek adına tüm partileri birbirine benzetti. Öyle olunca da "merkezkaç kuvvet" devreye girdi ve tepkili toplum, oyunu "en benzemeyen"e verdi. Ama malum bizde "merkez karakolu"na dair bir tekerleme vardır; kibar versiyonunu yazayım:"Götürürler merkeze/ dövdürürler herkese..."Biraz öyle oldu:"Dayak zoruyla", "en benzemeyen" de dahil herkesi merkezde topladılar.* * *Şimdi siyaset meydanı, bütün vitrinlerin birbirine benzediği bir alışveriş merkezini andırıyor.Seçim öncesi herkes vitrinini süslemekle meşgul...AKP Ertuğrul Günay'la, Haluk Özdalga'yla soldan denge arıyor.CHP İlhan Kesici'yle, Yaşar Okuyan'la sağ seçmene göz kırpıyor.Aklıma Baykal'ın geçen seçimdeki Hatay mitingi geliyor:O gün kürsüde Kemal Derviş, Yaşar Nuri Öztürk, Bayram Meral, Fikret Ünlü vardı. Yeni vitrin onlardı.Bugün Derviş gitti. Öztürk ayrı parti kurdu. Meral ortalarda yok. Ünlü'yü gençler hatırlıyor, CHP unuttu.Sezonluk vitrin yapıyor partiler...Mezara kadar değil, pazara kadar...* * *12 Eylül kazası sonrası travma sürüyor.Her parti kendi içinde bir koalisyon şimdi...İktidar olurlarsa reformları sürdürüp sürdürmeyeceklerini, yığılan dış borçlarla nasıl baş edeceklerini, suça bulanan kentleri nasıl temizleyeceklerini, Kuzey Irak sorununu nasıl çözeceklerini bilmiyoruz. AB ile ilişkilere, özelleştirmeye, gelir adaletsizliğine bakış açılarını da...Partiler bunları konuşmak yerine vitrinlerini sağdan soldan isimlerle bezeyip merkezde toplaştıkça "Yok aslında birbirimizden farkımız" görüntüsü yaratıyorlar.Farkı, reklamcılar yaratmaya hazırlanıyor.Liderlerin siyasi tavırlarından çok kişilik özellikleri tartışılıyor.Tepki oylarına Genç Parti türünden "amorf" oluşumlar ya da bağımsız adaylar sahip çıkıyor. Korkarım sandık başında seçmen, bir alışveriş merkezindeymiş gibi vitrinlere bakacak ve yine bir reklam sloganıyla yanındakine soracak:"Fark göremiyorum, ya sen?" can.dundar@e-kolay.net Anavatan Partisi bu hafta sonu Demokrat Parti'ye katılacak.
