Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ecevit’i dün, Başkent Hastanesi merdivenlerindeki lüzumsuz güç gösterisinde sendelerken görünce İsmet Paşa’nın 30 yıl önce uçak merdivenlerinden iniş görüntülerini anımsadım.
Paşa da bir katarakt ameliyatından sonra gözlük yaptırmaya Paris’e gitmiş, dönüşte, hemen arkasında Mevhibe Hanım olduğu halde uçaktan yardımsız indikten sonra gazetecilere şöyle demişti:
"Görmüyorum, yürüyemem sanıyorlar. Tek başıma bir yürüdüm... yürüyüş o yürüyüş..."
Paşa, bunu söylediğinde 88 yaşındaydı.
O günlerde herkes artık çekilmesi gerektiğini söylüyordu.
Abdi İpekçi’ye verdiği demeçte demişti ki:
"‘Bunadı, ömrü bir iki gün’ diyorlar. Bir gün bakacaklar hakikaten ölmüşüm, ne genel başkan kalmış, ne ihtilafı..."
Hastalık vücudunu hepten esir alınca bütün görevlerinden çekildi.
Günlüğünün "8 Ocak 1973" yaprağında şu not vardı:
"Yürürken camekanlı salonda düştüm. Gözlüğüm bozuldu."
24 Eylül 1973 yaprağına ise şunu yazabildi:
"Yaşgünü... 89."
Bu, son yaşgünü oldu.
***
İnönü’den bayrağı devralan Ecevit’in 77. yaşgünü bugün...
Başbakan, 42 yıl önceki doğum gününde, yani 28 Mayıs 1960’ta, Ulus gazetesine yazdığı "Günaydın" başlıklı başyazıda şöyle demişti:
"Türkiye halkı dün uyandığında güneşin ışığıyla beraber hürriyetin aydınlığına da kavuştu. Bu aydınlığı ona Türk ordusu bir büyük müjde olarak, gecenin karanlığında, sessiz sedasız hazırlayıp hak ettiği bir armağan olarak gün ışığıyla beraber sundu.
Sağ olasın Türk ordusu!..
Günaydın Türk milleti!.."
Ecevit’in coşkuyla selamladığı 27 Mayıs, 38 komutanın imzasını taşıyordu. Yeniden parlamenter rejime geçildiğinde, ihtilalin devirdiği Başbakan asılmış, ihtilalin getirdiği Komutan Köşk’e çıkmıştı.
Ancak Org. Cemal Gürsel o koltukta 4.5 yıl kalabildi.
1966’da sol yanına felç inince doktorları yurtdışında tedavi önerdi.
ABD Başkanı Johnson’ın gönderdiği özel uçakla Washington’a uçtu. Walter Reed Hastanesi’ne yatırıldıktan 2 gün sonra da komaya girdi.
Anavatanında ölebilmesi için yine özel bir uçakla yurda döndü.
Bir hekimler heyeti Cumhurbaşkanı’nın görevi sürdüremeyeceğine dair rapor hazırladı. Raporun altında 38 doktorun imzası vardı.
Yıllar sonra bir söyleşimizde Demirel şu yorumu yapmıştı:
"İşin garipliğine bakın: Milli Birlik Komitesi 38 kişiden müteşekkildir. Gürsel’in raporu benim elime geldiğinde gördüm ki, o da 38 imzalı... Yani merhum Gürsel’i Köşk’e çıkaran da 38 imzadır, indiren de 38 imza..."
***
Son olarak (Mehmet Çetingüleç’in "Rahşan"ından) Ecevit’in 20 yıl önceki yaşgününden küçük bir anı:
Tarih: 28 Mayıs 1982.
27 Mayıs’ın getirdiği özgürlükçü anayasa budanmış, başlattığı askeri müdahale geleneğiyse yaşıyor.
Ecevit, Ankara Dil Okulu’nda tutuklu...
Eşi Rahşan, dışarıda, onu çıkarabilmek için çırpınıyor.
Her gün mektuplaşarak hukuki savunma hazırlıyorlar. Ancak o günkü mektup, diğerlerinden farklı...
Rahşan Hanım, beyaz bir kağıdın içine kırmızı kalemle tek bir cümle yazıp temiz çamaşırların içine saklıyor:
"Seni seviyorum!
Rahşan. 28 Mayıs 1925".
***
Bayılıyorum, tarih sayfalarında gezinmeye...