Eski MİT Müsteşarı'ndan tarihi yorum: NTV'de "Neden" programının konuğuydu:"Ne demek istedi MİT bu açıklamayla?""Herhalde benim burada söylediğim şeyleri..." dedi."Söylediği şeyler"i özetleyeyim: Herkes MİT'in açıklamasının şifrelerini çözmeye çalışırken soruyu o makamda daha önce oturan adama, eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal'a sordum. Köksal'ın Saddam döneminde (1986-1990) Türkiye'nin Bağdat'taki Büyükelçisi olduğunu hatırlatalım önce...Kendi görev yaptığı dönemde hayran olduğu ve iyi dostlar edindiği Bağdat'ın kan gölüne dönmesinin, yerle bir olmasının acısını çekiyor. Saddam'ın infaz görüntülerini izlerken çok üzüntü duymuş. "İdam" değil "linç" tabirini kullanıyor: "Linç edilerek hayatına son verilmesi kabul edilebilir bir şey değil" diyor. İdam değil linç Irak'ın geleceği konusunda karamsar:"Saddam'ın infazı, ABD'nin fevkalade büyük bir yanlışı daha... Devlet yapısının çöktüğünün göstergesi... Ve fevkalade vahim başka gelişmelerin de başlangıcı... Bu infaz, cepheleşmeyi ve iç savaşı daha da derinleştirecek. Taraflardan biri yorulana kadar Irak'ın çözülmesi devam edecek. Geriye dönüşü mümkün olmayan bir nokta bu... Kuzeyimizdeki bataklıkta kaos gittikçe daha vahimleşecek." İç savaş derinleşecek Peki Amerika niye göz göre göre hatada ısrar ediyor? Köksal bir soru işareti atıyor ortaya:"Bağdat'taki ve Washington'daki yönetimlerin bu kadar ağır hatalar yapması, insanın aklına acaba bu ayrışımı daha hızlandırıcı, iç savaşı daha boyutlandırıcı bir plan mı var, sualini getiriyor..."Nasıl bir plan?Kuveyt işgaline kadar Amerika'nın Saddam'la fevkalade sıcak ilişkiler içinde olduğunu hatırlatıyor Köksal..."Birdenbire ne oldu da bu değişti?" diye soruyor.İki unsur var:İsrail'in politikası...Ve savaştan sonra Amerika'da savaş lobisi yerine petrol lobisinin devreye girmesi, politikanın değişmesine neden oldu.Başlıca amaç, "Batı'nın petrol çıkarlarını uzun vadede güvence altına almak..." Petrol lobisi devrede Köksal, Irak petrol yasa tasarısıyla Batılı 4 petrol şirketi için getirilen ayrıcalıklara dikkat çekiyor.İyi de iç savaş varken petrol nasıl güvence altında tutulacak?Tahminini açıklarken çok ilginç bir ayrıntıya dikkat çekiyor Köksal:"Irak'ta Şii güçlere silah verenin, onları manipüle edenin, Amerika'ya kan kusturanın İran ve Suriye olduğu söyleniyor. Ama öte yandan aynı güçler, dev Amerikan petrol şirketlerine büyük ayrıcalıklar getiren petrol yasasını çıkaracak mecliste çoğunluğu elde bulunduruyor.""Yani" diyor Köksal, "Öyle birtakım pazarlıklar yapılıyor olabilir ki, hem bu savaş devam ediyor olur, hem bu anlaşmalar yapılıyor olur."Tahmini ilginç:"Böyle global güçler birtakım yeni ittifaklar, ortaklıklar kurmakta daha yetenekli oluyorlar. Bazı sürprizleri de beklemek lazım. Asıl düğüm noktası İran. Ancak İran'la varılacak bir mutabakat, bölgeyi biraz daha sükûnete kavuşturur. ABD çekilecekse ancak böyle farklı bir pazarlıkla çekilir. Yoksa yeni asker yığmanın bir yararı olmayacağı belli..." ABD-İran pazarlığı? Peki Türkiye ne yapacak?Sönmez Köksal'la söyleşimiz şöyle gelişiyor: "- 1 Mart tezkeresine kadar Irak'la belli bir güvenlik işbirliğimiz vardı. Sonra bu yok oldu. Daha doğrusu Irak devleti yok oldu. Şimdi farklı bir bakış açısı getirmek lazım. Bugün Kuzey Irak'taki kaosun doğuracağı birtakım oluşumlar var.- Yani bir devlet var.- Evet. Talabani ve Barzani belli bir mutabakata varmış, belli bir devlet yapısını oluşturmuş durumdalar. Yani artık kırmızı çizgi filan yok. Ortada bir gerçek var. Bu gerçeğe nasıl yaklaşılacak, şimdi onun hesabının iyi yapılması lazım.- Yani 'Türkiye bu gerçekle yaşamayı öğrenmeli' diyorsunuz.- Tabii tabi... Kırmızı çizgi filan yok Türkiye "Bekle-gör"ün yerine ne koyabilir?Köksal yine İran'a getiriyor lafı... İran-Irak savaşında Kürtlerin Tahran'a verdiği desteği hatırlatıyor. Suriye ve İran'ın kendi Kürt sorunlarını bastırabilmek için Kuzey Irak'taki Kürt politikasına ağırlık verdiklerini söylüyor."Türkiye'nin açılımlarının sonuç vermesi, İran'ın Kuzey Irak'taki politikalarına bağlı. Türkiye bunu göz önünde tutarak politika oluşturmalı. İran, Suriye ve Lübnan her zaman sahnede olacaktır" diyor.Şimdi lafı, yazının başına bağlayalım:"MİT o açıklamayla ne demek istedi?""Benim söylediğim şeyleri söylemek istiyorlar herhalde... yani gerçekçi olalım. Bölgede her şey değişiyor. Aynı söylemlerle bu işi götürmemiz mümkün değil." can.dundar@e-kolay.net Kilit: İran