Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ada Ünlü yazar bir konuşma metninin kenarında şu notu düşmüş:"Burada fikirler zayıf... Sesini yükselt!"Ses, çoğu kez zayıf fikirlerin kaldıracıdır.Sesini yükselten, desibel hesabıyla haklı çıkacağını sanır.Yanılır.* * *Basın toplantısının başında yüzü gülen Başbakan, anayasa soruları başlayınca birden geriliyor. Ses tonu değişiyor. Tek omzu düşüyor. Bakışları, sözleri sertleşiyor:"Herkes yerini bilecek" diyor.Uyarının hedefi üniversite rektörleri...Ne yapmışlar?Anayasa tasarısıyla ilgili görüş bildirmişler.Bir kısmı hukukçu... Ayrıca anayasanın getirdiği düzenlemede taraflar. Olmasalar bile bu ülkenin bilim insanları olarak elbette görüş bildirecekler.Bundan doğal ne olabilir?* * *Tartışmanın sınırlarını daraltan, mutabakatı zorlaştıran, otoriter bir üslup bu...Yukarıdan bakan, mütehakkim bir ebeveyn dili...Gündelik hayattan aşina olduğumuz bir tavır...Yaşam yolculuğu boyunca sırasıyla babanın evladına, hocanın müridine, öğretmenin öğrencisine, komutanın askerine, patronun işçisine, amirin memuruna, genel başkanın üyesine karşı kullanageldiği bir hiyerarşi hatırlatması...Bir "Haddini bil" baskısı...* * *Neyse ki Türkiye herkesin yerini bildiği bir ülke değil.Öyle olsa, imam hatip mezunu bir gencin Başbakanlığa tırmanması bile mümkün olamayabilirdi belki...Anayasa konusunda ise kimse kimseye haddini, yerini bildirecek konumda değil. Çünkü anayasa, yurttaşların bir arada nasıl yaşayacaklarını belirleyen bir toplum sözleşmesi...O yüzden herkesin söz söyleme hakkı, hükümetin de hepsini dinleme mecburiyeti var."Çoğunluğum var, kafama göre yaparım" demek anayasayı ölü doğurmaktır. Ve darbeyle anayasa dayatmaktan farksızdır.* * *AKP, anayasa taslağını Meclis'te diğer partilerin katılımıyla, bir kurucu meclis ruhuyla hazırlamak yerine, kapalı kapılar ardında hazırlatmayı uygun buldu.Kendi bileceği iş...Ama bundan sonra katılıma kapı açmak, tartışmaları ciddiye almak, tekliflere kulak kabartmak zorundadır.Daha işin başında, hem de konunun tarafı olan rektörlere böyle posta koymak, gerilime davetiye çıkarmaktır.Tavır buysa yapılması gereken, herkesin anayasa tartışması içinde yerini bildiğini Başbakan'a hatırlatmak ve bunun için gereken toplumsal tepkiyi koymaktır.* * *Türkiye önümüzdeki aylar boyunca anayasayı tartışacak.Onun için, maça çıkarken ya da tez yazarken olduğu gibi önce yöntemi açıkça ortaya koymakta yarar var.Yöntem, anayasaya taraf olan herkesin görüşünü özgürce açıklamasıdır.Çağdaş demokrasinin işlevi, çoğunluk baskısına karşı azınlığın korunmasını, dayatma karşısında katılımı sağlamaktır. Birileri bunu Başbakan'a hatırlatmalıdır.Yoksa bu üslupla meselenin mahkemede ya da karakolda bitme ihtimali var. can.dundar@e-kolay.net Başbakan'ın anayasa konusunda yaptığı basın toplantısını izlerken Ernest Hemingway'in sözü geldi aklıma...