Uluslararası Çalışma Örgütü’nden 3 taraflı bildirgede büyük değişiklik

4 Nisan 2017

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), geçtiğimiz günlerde çok uluslu şirketlerle ilgili oldukça önemli bir değişikliğe gitti. Değişiklikle, çok uluslu şirketler ve sosyal politika ilkeleri konusundaki Üç Taraflı Bildirge’ye (MNE Bildirgesi) “insana yakışır iş” ile ilgili ilkeler eklenmesi söz konusu. MNE Bildirgesi, işletmelerin sosyal sorumluluğunu ve sürdürülebilir iş uygulamalarına odaklanan, hükümetler, işverenler ve işçiler olmak üzere üçlü diyalog mekanizması içinde geliştirilip benimsenmiş tek uluslararası belge olma özelliğini taşıyor.

Değişikliğe konu olan ilkeler; sosyal güvenlik, zorla çalıştırma, kayıt dışı ekonomiden kayıtlı ekonomiye geçiş, mağdurlara tazminat gibi başlıklardan oluşuyor. Değişiklik sonrasında bildirgenin yeni içeriği sayesinde, herkes için insana yakışır işler yaratılması yönündeki çabalara çok uluslu şirketlerin daha fazla katkıda bulunması sağlanmış olacak.

İnsana yakışır işler

MNE Bildirgesi’nin ilk halinin kabulü üzerinden geçen kırk yılın ardından, çok uluslu şirketler küreselleşmenin hâlâ baş aktörü konumundalar. Çok uluslu şirketler, gerek faaliyet gösterdikleri ülkelerde, gerek küresel düzeyde çalışanların çalışma ve yaşam koşulları üzerinde

Yazının Devamı

Memurlar için adım adım ‘zorunlu BES’

2 Nisan 2017

1 Ocak’tan itibaren 45 yaş altındaki bütün çalışanlar için uygulanmaya başlanan otomatik katılımlı bireysel emeklilik sisteminin (BES) 1 Nisan’dan itibaren kapsamı genişledi. 1.000 kişi ve daha fazla sayıda çalışanı olan özel sektör işyerlerinde başlayan uygulama dünden itibaren memurları da içine aldı. Ayrıca 250 ila 1.000 kişi arasında çalışanı bulunan özel sektör işyerleri de kapsama alındı. Peki tüm memurlar kapsamda mı, otomatik BES’te kalmak avantajlı mı, cayma hakkı nasıl kullanılacak?

1- Kimler otomatik katılımlı bireysel emeklilik sisteminin kapsamında?

4/a’lılar (SSK’lı) ve 4/c’li sigortalılar ((emekli sandığı mensubu) yani işçi ve memurlar kapsama giriyor. Ayrıca 250 ila 1.000 kişi arasında çalışanı bulunan özel sektör işyerleri ve genel ve özel bütçeli kamu idarelerinde de otomatik BES uygulanacak.

2- Tüm memurlar kapsamda mı?

Yazının Devamı

Fesih şekli tazminatı belirler

30 Mart 2017

Çalışanların en temel kaygısıdır iş güvencesi. Çalışma hayatının içinde karşılaşılabilecek sorunlar iş ilişkisini bitirme noktasına getirebilir. Kimi zaman çalışandan gelse de talep, çoğunlukla iş ilişkisini sonlandıran işveren olmaktadır. Buna karşı işçiyi korumaya çalışan İş Kanunu iş güvencesi sistemi getirmiş durumda. İlk kez hayatımıza 2002 yılında giren iş güvencesi ve ona bağlı işe iade davaları, bugünkü iş davalarının büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor.

İş güvencesi

İş güvencesi, işverenin işçiyi işten çıkartırken geçerli nedenlerinin olmasını arayan bir sistemdir. Kanun işverene, geçerli nedenlerin yoksa çalışanı işten çıkarma demektedir. Geçerli nedenler işçinin kendisinden kaynaklanabileceği gibi işçiyle hiç alakası olmayan, işverenin işi, işyeri veya işletmesiyle ilgili olan nedenler olabilmektedir.

Örneğin, çalışanın sık sık ve belirli bir yoğunlukta rapor alması, performansının düşüklüğü, işini uyarılara rağmen eksik veya kötü yerine getirmesi ya da işyerinin yeniden yapılanmaya gitmesi, teknolojik değişim geçirmesi veya ekonomik güçlük içinde olması sayılabilir. Bu ve benzeri nedenler olmadan işverenin yapacağı fesih geçersiz fesih oluşturacaktır.

Geçersiz feshe karşı

İşve

Yazının Devamı

Kimler insani gelişmedeki ilerlemenin dışında?

28 Mart 2017

İnsani Gelişme Raporu, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından 1990 yılından bu yana yayımlanıyor. “Herkes İçin İnsani Gelişme” temalı 2016 Raporu da geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Raporda başlıca iki soruya yanıt arandığı görülüyor: İnsani gelişmedeki ilerlemeden kimler dışlanıyor ve bu dışlanma nasıl ve neden oluyor?

Bu yılın ‘tema’sı...

İçinde bulunduğumuz yüzyılda insanlığın karşı karşıya kaldığı en temel sorunlar, eşitsizlikler, yoksunluklar, önyargılar, hoşgörüsüzlükler ve tüm bunların neden olduğu ayrımcılık ve dışlanma. İnsani Gelişme Raporunda, herkes için insani gelişmenin sağlanabilmesi için ulusal politikaların yanında küresel düzeyde adımların da atılması gerektiğine vurgu yapılmış.

Nasıl ölçülüyor?

İnsani Gelişme Endeksi, insan gelişmesinin üç temel boyutunu birleştiriyor. Bunlar; doğuşta beklenen yaşam süresi, ortalama eğitim süresi ve beklenen eğitim süresi ile kişi başına düşen gayri safi milli gelir. Doğuşta beklenen yaşam süresi, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebilmeyi yansıtıyor. Ortalama eğitim süresi ve beklenen eğitim süresi ise bilgi edinebilmeyi temsil ediyor. Son olarak, kişi başına düşen gayrisafi milli gelir de insana yakışır yaşam

Yazının Devamı

İKRAMİYE FARKLARI NE ZAMAN ÖDENECEK?

26 Mart 2017

Bugünlerde pek çok mecrada memur emeklilerinin ikramiye farklarının ödenmeye başlandığı yönünde haberler var. SGK bu ödemeleri otomatikman yapmıyor. İkramiye farklarının alınması için SGK’ya başvuru yapılması şart. Peki, nereye ve nasıl başvuru yapılması gerekiyor, SGK ödemeleri nasıl yapacak, vefat eden emeklilerin yakınları da fark alabilecek mi? Bugünkü yazımda bu soruların cevaplarını vermeye çalışacağım.

1 - Hangi emekliler ikramiye farkı almaya hak kazandı?

7 Ocak 2015 tarihinden önce emekli olmuş ve emekli olduğunda 30 yılın üzerinde hizmeti olmasına rağmen emekli ikramiyesini 30 yıl üzerinden almış kişiler, SGK’ya başvurarak ikramiye farkı talep edebilecek. 30 yılın üzerinde çalışması olmasına rağmen 30 yıl üzerinden emekli ikramiyesi almış kişiler eğer hayatlarını kaybetmişlerse geride kalan mirasçıları da başvuru yaparak ikramiye farklarını alabilecek.

2 - İkramiye farkları nasıl ödenecek?

Yazının Devamı

620 bin kişi 65 yaş aylığı alıyor

25 Mart 2017

Türkiye’de her yıl 18-24 Mart haftası, Yaşlılar Haftası olarak kutlanır. Yaşlılık, hayatın çok özel bir dönemi. 2016 yılında dünya nüfusunun yüzde 8.7’sini yaşlı nüfus oluşturdu. Yaşlı nüfus oranı itibarıyla küresel sıralamaya baktığımızda, en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip olan ilk üç ülkenin Monako (yüzde 31.3), Japonya (yüzde 27.3) ve Almanya (yüzde 21.8) olduğu görülüyor. Diğer taraftan, Türkiye’nin 167 ülke içinden oluşan söz konusu sıralamadaki yeri 66.

Son yıllarda, özellikle Avrupa için en çok tartışılan konulardan biri aktif yaşlanma. Türkiye ise halihazırda genç bir nüfusa sahip olmakla birlikte, nüfus artış hızındaki düşüşün devam etmesi durumunda, Avrupa ile benzer tartışmaları yaşamaya başlayacak.

Yaşlı bağımlılık oranı % 12.3

Yaşlı bağımlılık oranını çalışma çağındaki yüz kişiye düşen yaşlı sayısı şeklinde tanımlamak mümkün. TÜİK verilerine göre, 2012 yılında yüzde 11.1 düzeyinde gerçekleşen yaşlı bağımlılık oranı, 2016 yılı itibarıyla yüzde 12.3 seviyesinde.

Yıllık 2.548 lira veriliyor

Türkiye’de nüfusun giderek yaşlanıyor olması yaşlı nüfusa yönelik sosyal yardım mekanizmalarının da artmasına neden oluyor. Bu yardımların en tipik örneği “65 yaş aylığı” olarak

Yazının Devamı

Denetim illa ki ceza demek değildir

23 Mart 2017

Çalışma yaşamımızı düzenleyen kurallara yeri geldikçe buradan değinmeye çalışıyorum. Katıldığım toplantılarda gözlemlediğim temel sorun ise birçok kuralın gerektiği şekilde uygulanmaması. Kuralların gerektiği şekilde uygulanmaması, kimi zaman işverenlerin hatta çalışanların menfaatlerine aykırı düşmelerinden kaynaklansa da büyük bir çoğunluğu kuralların bilinmemesinden veya bilinen kuralların yorumlanmasında tereddüde düşülmesinden kaynaklanıyor.

Tarafların menfaatlerine aykırı olması nedeniyle uygulanmayan kuralları bir tarafa bırakacak olursak, bilgi eksikliğinin veya yorum sıkıntısının yetkili mercilerce giderilmesi zorunluluğu doğuyor.

Denetimsiz olmaz

Bunun için başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmak üzere birçok kurum ve kuruluş eğitimler düzenleniyor, bilgilendirme toplantıları yapıyor. Fakat kuralların hayata geçirilmesinde bir yöntem diğer yöntemlerden ayrılıyor, onların bir adım önüne geçiyor. Bahsettiğimiz bu araç denetim mekanizmasının işletilmesi.

Denetim sisteminin kurulup işletilmediği yerlerde, çalışma hayatına ilişkin hangi kural konulursa konulsun, bu kuralların hayata geçirilmesinin mümkün olmadığı görülmüştür. Kurallar sadece kağıt üzerinde kalmış,

Yazının Devamı

İş davalarında zorunlu arabulucu dönemi

19 Mart 2017

İşçi ve işveren arasında uyuşmazlık olduğunda çözüm mahkemede aranıyor. ALO 170 bu konuda önemli rol üstlendi. Ancak fazla mesai, kıdem ve ihbar tazminatı, işe iade davası gibi konularda mahkeme kaçınılmaz oluyor. Böyle olunca da mahkemelerin iş yükü artıyor ve dava süreleri uzuyor. Geç gelen adalet de, haksızlığa uğrayan tarafın mağduriyeti artıyor. İşte bu sorunun çözümü noktasında iş davalarında arabuluculuk zorunluluğun hayata geçirilmesi planlanıyor. Hazırlanan taslak referandum sonrası Meclis gündemine gelecek.

1 Arabuluculuk nedir, mahkemeden farkı ne?

Uyuşmazlıkların dostane çözüm yollarından biri olarak biliniyor. Birçok ülkede uygulanan bu mekanizma, uyuşmazlık taraflarının mahkeme olmadan arabulucu tarafından uzlaştırılmasına aracılık ediyor.

2 Peki arabulucu olarak rol alan kişi ne yapar?

Sanıldığının aksine arabulucular taraflara çözüm önerisi sunmaz. Arabulucu taraflara uyuşmazlığı anlatır, menfaatlerini tespit eder ve bu konular üzerinde tartışarak çözüm bulmaları için uygun ortamı yaratır. Bu süreçte arabulucu tarafların birbirlerini iyi anlamalarını sağlamaya çalışır.

3 Ne zaman arabulucuya gidilmesi gerekiyor?

Arabuluculuk mekanizması tarafların arasında uyuşmazlık

Yazının Devamı