Sosyal Güvenlik Kurumu son yıllarda teknolojiyi sağlık giderlerini ve kayıtdışı istihdamı azaltmak amacıyla çok etkin kullanıyor. Teknolojinin SGK’nın hizmetlerinde kullanılmaya başlanması ile hem kötü niyetli uygulamalar engelleniyor, hem de vatandaşa daha kaliteli hizmet sunulabiliyor. Bu sayede 2012 yılında SGK bütçesine 10 milyar TL katkı sağlanmış. 2013 yılı sonu itibarıyla bu rakamın 13 milyar TL civarında olması bekleniyor. Bu da demek oluyor ki, SGK’nın teknolojiyi daha etkin kullanımı sadece iki yıl içerisinde 23 milyar TL’lik bir tasarruf sağladı. Bu rakam ülke ekonomisi açısından son derece önemli. İlerleyen yıllarda teknolojinin kullanımının çeşitlenmesi ve yeni uygulamalar ile birlikte 33 milyar TL’lik tasarruf hedefleniyor.
‘Akıllı devlet...’
SGK teknoloji kullanımında ‘akıllı devlet mutlu vatandaş’ sloganını kullanıyor. Uygulamaların hızlı ve etkin sunulması bakımından ‘akıllı devlet’, hizmet alan ve sorularına cevap bulan vatandaş için de ‘mutlu vatandaş’ ifadeleri seçilmiş. Buradan anlaşıldığı gibi, SGK’nın amacı vatandaşların aldığı hizmetin kalitesini yükseltmek, hızlı hizmet sunmak ve vatandaşı doğru bilgilendirebilmek.
İşlemler mercek altında
S
Asgari ücret (Net 846 TL) bu hafta belirlendi ve bu rakamın geçinmeye yetip yetmeyeceği, asgari ücretle ayın sonunun nasıl getirileceği tartışmaları yine başladı. Ayrıca asgari ücretin belirlenme biçimine yönelik itirazlar da yeniden gündeme geldi.
Asgari ücret, bir ülkenin çalışanlarına verdiği önemi ve belli ölçüde ülkenin refah seviyesini yansıtıyor. Bunun yanı sıra bu ücret sadece asgari ücretle çalışanlar açısından değil, diğer tüm çalışanlar için de anlam ifade ediyor.
Nitekim asgari ücret düzeyinin çok düşük olduğu bir ülkede asgari ücretin üzerinde aylık alanların da kendilerini güvende hissetmeleri mümkün değil. Çünkü işverenler milyonlarca genç işsiz arasından asgari ücretle çalışmayı kabul edecek yeni işçileri bulup, kıdemli çalışanlarını işten çıkarabilir. Tüm bu nedenlerle asgari ücretin düzeyi ülkedeki tüm çalışanları ilgilendirdiği gibi, ülkenin refah seviyesi ve çalışanlara verdiği değerin de bir göstergesi.
Pazarlıkta son durum
Asgari ücret pazarlığı sendikaların güçlü olduğu ülkelerde anlam buluyor. Etkili ve güçlü sendikacılık ise, çalışanların önemli bir bölümünün sendika çatısı altında toplanmasıyla mümkün. Sendikal hareketin yeterince güçlü
SORU: Annemin 2002 - 2006 yılları arasında çalışmadan geçirdiği süreler var. 1600 gün daha prim ödemesi gerekiyor. Çalışmadığı dönemlerin parasını ödeyerek gün kazanabilir miyiz?
Fatma Sarı
CEVAP: Sigortalılarımızın en çok dile getirdikleri konu, daha doğrusu talep ettikleri husus, geçmişte çalışılmayan, sigorta primi ödenmemiş dönemlerin de borçlanabilinmesi. Ancak sosyal güvenlik sistemimizde böyle bir düzenleme bulunmamakta. Bu nedenle anneniz için çalışılmayan dönemlerin ödemesini yaparak prim günü kazanmanız mümkün değil.
Doğum borçlanmasında doğum öncesi sigortalı olma şartı var
SORU: Daha önce Milliyet’te yazmıştınız, TV programında da söylediniz, sigorta öncesi doğumlar için de borçlanma çıkacak mı?
Ayşenur Çatlı
2013, çalışma hayatı açısından çok hareketli geçti. 2013 olumlu gelişmelerin yanında bazı olumsuz durumların da yaşandığı hareketli bir yıl oldu. Kıdem tazminatında herhangi bir değişiklik yapılmadı. THY grevinin sonlanması mutlulukla karşılandı... Taşeron yasası ve 4/c’lerde umut vaat eden gelişmeler oldu. Ancak özel hastanelerin aldığı ilave ücretin zamlanması gibi bazı olumsuz gelişmelerin yaşandığı bir yılı geride bırakıyoruz. 2014’ün daha olumlu olması dileğiyle, 2013’ü olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirelim:
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hayata geçti
2013’ün en önemli gelişmesi İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun hayata geçmesi oldu. Kanunla işyerlerinin daha güvenli hale gelmesi hedefleniyor. Kanun kapsamında uzman, doktor ve hemşireler tüm işyerlerinde hizmet verecek. Eksiklikleri bulunmakla birlikte işyerlerinin daha güvenli hale gelmesi, iş sağlığı ve güvenliği bilincinin oluşturulması açısından çok önemli bir adım.
ILO’nun kara listesinden 2013 yılında da kurtulamadık
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından düzenlenen Çalışma Konferansı’nda Türkiye, “eksiklikleri olan ülkeler” listesine alındı. THY grevi sürecinde yaşananlar, memurlara toplu
Çalışmak istediği halde iş bulamayan ve sonunda iş aramaktan vazgeçenler ‘ümidi kırılmış işgücü’ olarak adlandırılıyor. Bu kişiler, işgücü analizlerinde “işgücüne dâhil olmayanlar” içinde ele alınır. Yani ne işsiz sayılırlar ne de çalışan.
İlk kez iş arayanlar ya da daha önce sahip oldukları işleri kaybedenler, tam zamanlı, güvenceli, iyi düzeyde ücreti olan bir iş bulamadıklarında, yaşamış oldukları işsizlik baskısıyla daha az seçici olmaya başlıyorlar. İşsiz kaldıkları belirli bir süre sonra düşük ücretli, part-time, geçici veya kayıt dışı işleri bile kabul edebiliyorlar. Ancak iş bulamadıklarında da iş aramaktan vazgeçip kendi köşelerine çekiliyorlar.
Almış oldukları eğitim ve vasıf düzeylerinin iş bulmaya yetmeyeceğini düşünüyorlar. Bu durumda olanların büyük bir bölümü iş aramaktan vazgeçiyor. Bir kısmı da, örneğin gençler, eğitimlerine devam etme kararı alabiliyorlar. Böylece kendilerine “işsiz” ya da “ümidini kaybetmiş işgücü” denmemiş oluyor. Yani, tekrar “öğrenciyim” diyebiliyorlar.
TÜİK’in 2013 Eylül rakamlarına göre ümidi kırılmış işgücünü de içeren işgücüne dâhil olmayanların sayısı 27 milyon 151 bin kişiye ulaştı. Bir önceki yılın aynı dönemiyle
SORU: Geçen ay işsizlik parası bağlandı. Yaklaşık 9 ay daha işsizlik parası alacağım. Bu arada emeklilik için de prim yatırmak istiyorum. İsteğe bağlı olarak sigortaya prim ödersem emeklilik için de prim birikir diyorlar. Ne yapmam gerek?
* Can Doğukan
CEVAP: İşsizlik parası alırken isteğe bağlı sigortalı olarak prim ödemeniz mümkün. Ancak gelir getirici bir işte çalışmanız durumunda işsizlik ödeneği kesilir. İsteğe bağlı prim ödeme, gelir getirici bir iş olarak kabul edilmediği için işsizlik paranız kesilmeden prim toplayabilirsiniz.
Ayrıca, grevde olanlar, ücretsiz izin ve işçinin mevsim ya da kampanya sonu bıraktığı işine yeni mevsim ya da kampanya da devam edecek olması nedeniyle iş sözleşmesi askıda kalanlarda isteğe bağlı sigortalı olabilirler.
Part-time çalışanın sigortası
SORU: Bir kafeteryada ayda 15 gün çalışıyorum. Geriye kalan günlerimde sağlık sigortasına parayı ben mi ödeyeceğim. Ne yapmamı tavsiye edersiniz?
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim gelirlerini artırmak amacıyla kayıt dışıyla mücadeleyi son yıllarda ön plana çıkardı. Sigortaya bildirilenlerin neredeyse yarısının kazanç tutarı asgari ücret (Net 877 TL, brüt 1.022 lira) düzeyinde olunca, SGK bu “kayıt içinde kayıt dışılık” olayını çözüme kavuşturmak ve sigortalıların gerçek ücretleri üzerinden SGK’ya bildirilmeleri için farklı yöntemler denemeye başladı. Bu kapsamda belki de en etkili yöntem olarak “meslek kodlaması” sistemini uygulamaya soktu.
Geçtiğimiz yıl SGK, “ücret yönünden kayıt dışılığı önlemek maksadıyla meslek kodları üzerinde çalışarak, ilk planda bazı meslek grupları (doktor, mühendis, eğitimci) için prime esas kazanç tutarları belirleyerek aylık prim hizmet belgesinde kontrol sağlanmasına” yer verdi.
Sistem nasıl işliyor?
Bu uygulamada, meslekler için piyasa ücret araştırmalarıyla bir ücret düzeyi belirleniyor. Bu ücret düzeyi o mesleği yapan kişinin prime esas kazancını belirliyor.
İşverenler, eğer belirlenen ücret düzeyinin altında SGK’ya bir beyanda bulunuyorlarsa, o işveren takibe alınıyor. Gerekirse işyerine denetim elemanları gönderiliyor.
Neticede işverenin çalışanı için düşük kazanç
Kamuoyunda tam gün yasası olarak bilinen ve Meclis Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri öncesi birinci bölümü kabul edilen kanun tasarısının görüşülmesine bütçe görüşmelerinden sonra devam edilecek. Yoğun siyasi gündem ve Meclis temposuna sıkışan bu düzenleme, sağlıkta önemli yeniliklere imza atacak.
Kanun tasarısının getirdiği belki de en önemli düzenleme doktorlara yönelik şiddetin önlenmesini hedefliyor. Buna göre, kanun tasarısı yasalaştıktan sonra sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele, görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu tutuklama nedeni sayılacak.
Dolayısıyla pek çok kez gazetelere yansıyan ve doktorların ölümü ile neticelenen şiddet olaylarının engellenmesi amaçlanıyor. Ayrıca özel sağlık kuruluşlarında görev yapan personele yönelik bu tarz bir eylemin gerçekleşmesi halinde bu kişiler de kamu görevlisi sayılacak. Bu şekilde hekime şiddet olaylarında özel kamu ayrımı ortadan kaldırılacak ve özelde görev yapan doktorlar da kamu görevlisine şiddet uygulanması kapsamındaki korumadan yararlanacaklar.
‘Tam gün’e yeni düzen
Tam gün yasası daha önce düzenlendiğinde Anayasa Mahkemesi düzenlemenin bir bölümünü iptal