Eşitlik, aynı durumda olanlara aynı kuralların uygulanması anlamına gelir. Benzer işi yapanlara benzer ücretin verilmesinden, işçilerin terfilerine, sosyal haklarının belirlenmesine, işe alıp işten çıkarmaya kadar bütün işyeri uygulamalarında ortak bir tutumu ifade eder. Hatta yasal hakların kullanımında yapılan seçimlerde dahi eşitliğe uygun davranmak gerekir.
Aynı durumda olan iki çalışan arasında farklı işlem yapmak eşitliğe aykırı olarak kabul edilir. Çalışana kanunda sayılan ayrımcılık nedenleri dışında bir nedene dayalı olarak eşitliğe aykırı uygulamalar yapılması halinde mahrum kalınan haklar talep edilebilir.
İşverenler, işyerinde çalışan işçilere ayrımı haklı kılan objektif bir neden olmadıkça farklı davranmamak zorunda. Yargısal denetimde “esaslı nedenlerin olup olmadığına” ve “biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebeplerin zorunlu kılıp kılmadığına” bakılmaktadır. İşçiler arasında ayrımı haklı kılan nedenlerin olması halinde yapılan farklı işlem ayrımcılık oluşturmayacaktır. Benzer nitelikte, aynı veya benzer durumdaki çalışanlara farklı haklar verilmesi,
Asgari ücretteki artış çalışma hayatında pek çok hususu değiştiriyor. Bunlardan en önemlisi borçlanma tutarları. Diğer yandan 65 yaş aylığı, engelli aylığı ve evde bakım parasında da gelir sınırı değiştiği için temmuzdan itibaren aylık alınması mümkün olabilir.
Sosyal güvenlik sisteminde borçlanma tutarları asgari ücrete endeksli. 1 Temmuz’dan itibaren bir günlük borçlanma tutarı en düşük 143 TL olacak. Özellikle doğum ve askerlik borçlanması yapacak kişilerin ellerini çabuk tutmaları avantajlarına olacaktır. Şu an için bir günlük borçlanma tutarı 108,42 TL. Dolayısıyla bir doğum borçlanacak kadın sigortalı şu an için 76.860 TL ödeyecekken 1 Temmuz’dan itibaren bu rakam 102.960 TL’ye yükselecek.
Aynı şekilde askerlik borçlanmasında da tutar artacak. Şu an için 18 aylık askerliği borçlanacak bir erkek sigortalı 57.645 TL ödeyecekken 1 Temmuz’dan itibaren bu tutar 77.220 TL’ye yükselecek. Dolayısıyla kadın sigortalılar için bir doğumda 26.100 TL, erkek
Asgari ücret için “ara zam” yapıldı ve net asgari ücret rakamı 11 bin 402 TL olarak açıklandı. Ocak 2023’e göre yüzde 34’lük bir artış gerçekleşmiş oldu. Ara zam olmasına rağmen bu yeni asgari ücret rakamı beklenenin üzerinde bir artışa işaret etmekte. Nitekim geçen yılın aynı dönemine göre asgari ücrette artış oranı yüzde 107’ye ulaştı.
Çalışanların reel gelirleri bakımından ele alınırsa, daha önceki Çalışma Bakanı’nın ifadesiyle 500 doların altında ancak 486 dolar civarında bir rakam oluştu. Aslında bu rakam döviz cinsinden ele alınırsa bugüne kadar verilmiş en yüksek asgari ücret rakamı. Bu artışta refah payının etkisi var. Enflasyonun üzerinde bir artış refah artışı payıyla mümkün olabiliyor. Çalışanların satın alma güçleri ancak bu şekilde korunabiliyor. Fiyat artışları kontrol altına alınabilse bu refah payına da gerek kalmadan herkesin üzerinde rahatlıkla uzlaşabildiği bir rakam çıkacaktır. Türk – İş Başkanı Ergün Atalay bu konuya dikkat çekmekte.
ILO’nun Cenevre’de düzenlediği 111. Uluslararası Çalışma Konferansı’nda yeni çıraklık standardı kabul edildi.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından düzenlenen en önemli etkinlik olan 111. Uluslararası Çalışma Konferansı 5-16 Haziran 2023 tarihleri arasında Cenevre’de gerçekleştirildi. Konferansın bu yılki temasında emeğin korunması, sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomilere adil geçiş ve kaliteli mesleki eğitimler gibi konular vardı. Ayrıca, diğer önemli kararların yanı sıra 111.Uluslararası Çalışma Konferansı’nda yeni çıraklık standardı da kabul edildi.
Uluslararası çalışma standartları ve ILO’nun genel politikaları her yıl toplanan Uluslararası Çalışma Konferansı tarafından belirleniyor. Emeğin uluslararası parlamentosu olarak anılan Konferans, toplumsal gündemin ve çalışma yaşamına ilişkin temel sorunların tartışıldığı bir forum konumundadır. Konferansa dünya genelinde 187 ILO üyesi devletten işçi, işveren ve hükümet temsilcileri katılıyor.
Bu da ILO’nun temel yapıtaşı
Yazın gelmesiyle birlikte çalışma hayatında gündem yıllık izin haline geldi. İşte yıllık izinle ilgili bilinmesi gerekenler...
Çalışanlar açısından gündem, yaz ayları ile birlikte yıllık izin olmaya başlar. İşyerlerinde çalışma arkadaşları arasında yıllık izin planlamaları yapılmaya başlanır ve insan kaynakları birimleri hummalı bir çalışma ile bu planlamaları gerçekleştirerek kayıt altına alır.
İnsan kaynakları birimlerinin amacı bütün işçilerin yıllık izinlerinin tamamının kullanılmasını planlamakken çalışanlar da kendilerine uygun tarihler arasında hem dinlenmek hem de eş, dost akraba ile keyifli vakit geçirmek ister.
Kimin, kaç gün izni var?
İşte bu iki amacın birlikte gerçekleştirilmesi için işyerlerinde bugünlerde pozitif bir süreç yönetiminin gerçekleştirilmesi gerekir. Çalışma hayatında gündem yıllık izin haline gelmişken yıllık izinle ilgili bilinmesi gerekenleri hatırlatmak istedim.
Yıllık ücretli izin, bir tam yıl aynı işverene bağlı çalışmanın karşılığında elde edilen bir hak. Yıllık ücretli izin süresi
Belirli süreli iş sözleşmeleri çalışanların iş güvencesine ilişkin haklarını sınırlandıran sözleşmeler olduğu için birtakım şartlara bağlanmıştır. Bu şartların başında işçinin yapacağı işin belirli süreli sözleşme yapmaya uygun olması gelmektedir. Buna ek olarak belirli süreli sözleşmenin tekrar yapılacak olmasında ise esaslı bir yineleme nedeni olmalıdır. Bu şartları taşımadan yapılacak belirli süreli iş sözleşmesi başlıklı sözleşmeler de belirsiz süreli kabul edilecektir. İşçi başta iş güvencesi olmak üzere, kıdem, ihbar gibi haklara sahip olacaktır.
İş Kanununa göre; belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak belirli süreli sözleşme yapılabiliyor. Yapılan işin niteliği belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilmesi için önem taşıyor. Sözleşme konusu işin bahsedilen objektif koşulları taşımaması halinde sözleşmeye belirli süreli denilse de sözleşme baştan itibaren belirsiz süreli kabul ediliyor.
Borçlar Kanununa tabi
Pandemi sonrası yüksek gelirli ve düşük gelirli ülkeler arasındaki küresel istihdam uçurumu derinleşti. ILO’nun yeni raporuna göre, artan borç oranları da dahil olmak üzere birbirini güçlendiren krizler, gelişmekte olan ülkeleri orantısız bir şekilde etkiliyor.
Küresel salgın sonrası dünya zor günler yaşamaya devam ediyor. İşgücü piyasaları da bu durumdan etkileniyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yayınlanan yeni bir rapora göre, artan borç oranları da dahil olmak üzere birbirini güçlendiren krizler, gelişmekte olan ülkeleri orantısız bir şekilde etkiliyor. Bu da yüksek gelirli ve düşük gelirli ülkeler arasındaki küresel istihdam uçurumunu derinleştiriyor ve Koronavirüs salgını nedeniyle daha da kötüleşen eşitsizlikler artıyor.
2023 yılında küresel işsizliğin salgın öncesi seviyelerin altına düşerek 191 milyona gerilemesi ve küresel işsizlik oranının yüzde 5.3 düzeyinde olması bekleniyordu. Ancak ILO tarafından Koronavirüs salgınından bu
Seçim sonrası yeni kabinenin de açıklanması ile birlikte çalışma hayatında bu haftadan itibaren hareketlilik başlayacaktır. EYT başvurularının sonuçlandırılması, emekli aylıklarına yapılacak zamların belirlenmesi ve sonrasında asgari ücrete yapılacak Temmuz zammı yeni dönemin sıcak başlıkları. Diğer taraftan sosyal güvenlik sisteminde atılması gereken adımlar ve verilen vaatlere yönelik hukuki düzenlemelerin yapılması için de hummalı bir çalışma söz konusu olacaktır.
1 Emekli zamları: Bugün açıklanacak mayıs ayı enflasyonu sonrası SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına temmuz ayında yapılacak zammın önemli ölçüde şekillenmesi söz konusu olacak. 3 Temmuz’da haziran ayına dair enflasyon da açıklanınca SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin 6 aylık enflasyon farkı netleşecek. Şu an için dört aylık enflasyon yüzde 15.21. Bu orana mayıs ve haziran enflasyonu da eklenince zam oranı ortaya çıkacak. Ancak emeklilerin alım gücünün korunması adına refah payı verilmesi gerekli görünüyor. Aksi taktirde yüzde 20’nin altında