Türk - İş’in 23. Olağan Genel Kurulu izlediğim kadarıyla coşkulu bir havada geçti. Protokolde işçiler oturdu. Başkan Atalay asgari ücret konusunu ön plana çıkardı.
Türk - İş, 31 Temmuz 1952 tarihinde bir araya gelen 10 federasyon ve işçi sendikaları birliği tarafından kuruldu. Türk - İş, tabandan gelen işçi hareketinin en üst örgütüdür. Türkiye’de işçilerin birlikte ve topluca, bir teşkilat içinde toplanarak hak arama, alınan hakları koruyup geliştirme, sosyal ve ekonomik dayanışma çalışmalarını yaptıkları ilk ve en büyük işçi konfederasyonu olma özelliğini taşımaktadır.
Türk - İş, 23. Olağan Genel Kurulu’nu geçtiğimiz hafta yaptı. Ankara’da yapılan genel kurula üye sendikalardan delegeler katıldı. Üç gün süren genel kurulda izlediğim kadarıyla coşkulu bir hava vardı. Özellikle Başkan Ergün Atalay konuşmasını yapmak için kürsüye çıktığında bütün delegeler müthiş bir tezahüratta bulundular. Yine gözlemlediğim kadarıyla geçmiş
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından düzenli olarak yayınlanan İnsani Gelişme Endeksi’ni içeren “İnsani Gelişme Raporu 2019” hafta başında yayınlandı. “Gelirin Ötesinde, Ortalamaların Ötesinde, Bugünün Ötesinde: 21. Yüzyılda İnsani Gelişmedeki Eşitsizlikler” başlığı ile açıklanan rapor hem ‘eşitsizlikler dalgasının tepe noktası’ olarak nitelendirilen günümüz eşitsizliklerini hem de bugünün ötesine bakarak yeni nesil eşitsizliklerin yükselişini ele alıyor. Raporda yer alan verilere göre, bugün pek çok insan daha iyi geleceğe sahip olabilmek noktasında çok az imkana sahip. Bununla birlikte, günümüzde çoğunlukla kişilerin toplumdaki yeri hâlâ toplumsal cinsiyetleri veya anne babalarının sahip olduğu servet tarafından belirleniyor.
İnsani gelişme, sadece ekonomik zenginliğin değil, insan hayatlarının zenginliğine de odaklanan bir kavram. İnsani gelişmenin, esas olarak insanlara sunulan seçenekler ile fırsatlara odaklandığı görülüyor.
Sosyal uyuma engel
Bu yılın
Esnaf ve Ahilik Sandığı için Bağ-Kur’lu esnaftan kesintiler yılbaşında başlayacak. Üç yıl içerisinde dükkânını kapatmak zorunda kalanlar bundan yararlanacak
Esnafın dara düştüğünde birlik olması için Ahilik örgütlenmesinden hareketle bir Esnaf ve Ahilik Sandığı oluşturulması için gerekli düzenlemeler 2017 yılında yapılmıştı. Kanunla hayata geçirilen Esnaf Ahilik Sandığı’na yapılacak prim ödemeleri ise 2020’ye ertelenmişti.
Ahilik bir kültür
Yılbaşından itibaren Bağ-Kur’lu esnaftan kesintiler yapılmaya başlanacak ve üç yıl içerisinde dükkânını kapatmak zorunda kalan esnaf da Ahilik Sandığı’ndan ödenek alabilecek. Ahilik “ben değil, biz” demek. Bu düşünceyle esnaf için tasarruf artırıcı bir mekanizma olarak hayata geçirilen Esnaf Ahilik Sandığı ile iflas eden veya dükkanını kapatan esnafa işsizlik maaşı bağlanabilecek. Ekonomik zorluklar nedeniyle iflas eden ya da dükkanı kapatmak zorunda kalan esnaf, ekonomik durumunu düzeltip yeni bir işyeri açana kadar belirli
İşyeri devirleri iki işveren arasında yapılsa da işin içine çalışanların hakları da girer. Devir öncesi ücretler, fazla mesai, ikramiye gibi haklar devir esnasında nasıl düzenlenir? İşyerinin veya iş yerinin bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredilmesi iş yerinin devri olarak adlandırılmaktadır. İş yerinin devri iki işveren arasında gerçekleşen bir işlem olmasına rağmen işçilerin alacak hakları üzerinde etkili olmaktadır. Özellikle iş yerinin devrinden önce doğmuş ücret, fazla çalışma, ikramiye gibi hakların hangi işverenden talep edileceği gibi hususlar gündeme gelmektedir.
Makinelerin devri...
İş yerinin devrinden bahsedebilmek için neyin devrinin iş yerinin devri anlamına geleceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Örneğin iş yerindeki bir makinenin başka birine devredilmesi iş yerinin devri sayılacak mıdır?
ILO, sosyal korumanın geleceği için yol haritası çizdi. Hazırlanan rapora göre, bu kapsamda ülkelerin her yıl 500 milyar doları aşan kaynak ayırması gerekiyor
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) herkes için sosyal koruma sağlamaya yönelik yol haritası hazırlamak amacıyla geçtiğimiz hafta 25-28 Kasım tarihleri arasında Cenevre’de Küresel Sosyal Koruma Haftasına ev sahipliği yaptı.
Gerçekleştirilen toplantılarda sosyal korumanın geleceği için yol haritası çizilmeye çalışıldı.
Hangi kalemler var?
Küresel Sosyal Koruma Haftası çerçevesinde yayınlanan “Sosyal Koruma Finansman Açığını Ölçmek: Küresel Tahminler ve Gelişmekte Olan Ülkeler için Stratejiler” başlıklı yeni ILO raporuna göre, sosyal koruma tabanı olarak bilinen temel sosyal koruma önlemlerinin alınabilmesi için ülkelerin her yıl 500 milyar doları aşan kaynak ayırması gerekiyor.
Bu açıdan, temel sosyal koruma önlemlerinin evrensel boyutta alınabilmesi için, sosyal koruma harcamalarının önemli
İşveren, işçiye ‘nitelik kazandıracak’, ileride daha kolay iş bulmasını sağlayacak eğitim verirse bunu yazılı bir sözleşmeyle belirli bir süre işten ayrılmama şartına bağlayabilir
Genç üniversite mezunları hayata atılırken en çok karşılaştıkları sorun, üniversitede aldıkları eğitimin, başvurdukları işler için yeterli gelmemesi oluyor. Genç, iş için gerekli olan bu bilgiyi sağlamak üzere genelde emeğinin karşılığını alamadığı işlere başvurarak çalışıyor, bir süre çok zor şartlar altında çalıştıktan sonra ancak istediği türde bir işe geçebiliyor. Tecrübe kazanmak denilen bu süreç aşırı yıpratıcı bir hal de alabiliyor. Buna karşın, kimi işverenler ise aday işçinin belirli bazı temel eğitimleri almış olması şartıyla, işçiyi kendisi o işi yapabilir hale getiriyor. Gerek uygulamalı gerekse teorik çeşitli eğitimleri vererek işçiyi işi yapabilir hale getiriyor.
Masraflı bir iş
Üstelik bu durum sadece yeni üniversite mezunları için değil, çalışma hayatının içindeki diğer bireyler için de
Birçok işveren çalışanların işten kolay ayrılmasını engellemek için rekabet etmeme sözleşmesi imzalatıyor. Rekabet yasağı nedir, inceleyelim...
Günümüzde birçok işveren çalışanların kolaylıkla işten ayrılmasını engellemek adına çalışanlara rekabet etmeme sözleşmesi imzalattırma yoluna başvuruyor. Bu şekilde çalışanın işten ayrıldıktan sonra çalışamayacağını düşünerek işten ayrılmaktan vazgeçeceğini düşünüyor.
Ne anlama geliyor?
Fakat her çalışanın imzaladığı rekabet etmeme sözleşmesi geçerli değil. Sadece işverenin müşteri çevresi, üretim sırları veya yaptığı işler hakkında detaylı bilgi edinme imkanı bulunan çalışanların imzaladıkları rekabet etmeme sözleşmeleri belirli koşullarla geçerli.
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) dijital dönüşüm vizyonunun stratejik projesi, MESS Teknoloji Merkezi’ni (MEXT) 2020’de açacak. Merkez, teknolojideki son aşamayı işgücüyle buluşturmayı hedefliyor.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından yayımlanan “Dijital Dönüşümün Ölçülmesi: Gelecek İçin Bir Yol Haritası” başlıklı çalışma, dijital dönüşüme yeni bir bakış açısı getiriyor.
Çalışma, dijital teknolojilerin yeniliği demokratikleştirebildiğini ancak daha geniş bir yayılmaya ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor. Mobilite, bulut bilişim, nesnelerin interneti, yapay zekâ ve büyük veri analizi, dijital dönüşümün en önemli itici güçleri arasında. Söz konusu unsurlar, kullanıcılara doğrudan satın almak yerine istedikleri zaman ihtiyaç duydukları bilgi iletişim alanına erişebilmelerini, veri depolama ve işleme maliyetlerini düşürmelerini, teknoloji kullanımını ölçeklendirebilmelerini ve iş döngüsüne