Askerlik borçlanması, borçlanan kişinin prim ödeme gün sayısını artırır. Emekli olmak için sigorta süresi ve yaş şartını sağlayan, ancak günü yetmeyen bir sigortalı askerlik borçlanması ile emekli olmaya hak kazanabilir
Emeklilik her çalışanın hayalidir. Bütün çalışanlar bir gün emekli olup torunlarına, çocuklarına daha çok zaman ayırmanın planlarını yapar. Emeklilik için kurulan hayalleri öne çekmek isteyen kişiler daha erken emekli olabilmenin yollarını ararlar. Askerlik borçlanması erkek sigortalılar için emekliliği öne çekmenin yöntemi olabilir.
Nasıl hesaplanır?
Bir kişinin emekli olabilmesi için üç şartı bir arada yerine getirmesi gerekir. Bu şartlardan ilki sigortalılık süresidir.
Sigortalılık süresi ilk kez çalışılmaya başlanan tarihte işlemeye başlar ve kişi çalışmaya devam etse de, etmese de devam eder. Dolayısıyla, ilk kez 1 Ocak 1990’da sigortalı çalışmaya başlayan bir kişi, 1 Ocak 2000 tarihinde 10 yıl sigortalılık süresini tamamlamış olur.
Emeklilik için gerekli
Gençlerin iş yaşamına ilk adımı atmaları, işbaşı eğitim programı ile mümkün olabiliyor. Programa katılanlar istihdam fırsatını yakalıyor ve işe girerken ‘deneyiminiz var mı’ sorusuna olumlu yanıt veriyor
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın son yıllarda uyguladığı çok önemli bir program var. Bu programa “işbaşı eğitim programı” adı veriliyor. Özellikle çalışma yaşına gelmiş gençlerimizin iş yaşamına girmede ilk adımı atmaları bu programla mümkün olabiliyor. Programa dahil edilen gençler istihdam edilme fırsatını yakaladıkları gibi aynı zamanda işe girerken hep sorulan “deneyiminiz var mı?” sorusunu da bu program sayesinde olumlu olarak cevaplıyorlar.
İşbaşı Eğitim Programı işsizlikle mücadelede “aktif işgücü programı” olarak düşünülmeli. Bu programla geçici bir yardım ya da geçici bir çözüm bulmanın ötesinde kalıcı istihdam yaratmak amaçlanmaktadır. Gençlere beceri ve nitelik kazandırarak iş yaşamına girmeleri bakımından kolaylık sağlanmaktadır.
569 bin kişi yararlandı
Ail
Dünyada 188 milyon işsiz var. Ayrıca 165 milyon kişi yeterli düzeyde ücret alabildiği bir işe sahip değil. 120 milyon insan ise iş aramaktan ümidini kesmiş. İşsizlikten dünya çapında 470 milyon insan etkileniyorGeçtiğimiz hafta Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yayınlanan Dünyada İstihdam ve Sosyal Görünüm 2020 raporuna göre, insana yakışır iş eksikliği, artan işsizlik ve devam eden eşitsizlik, insanların çalışarak daha iyi yaşam kurmalarını gittikçe zorlaştırıyor. Çalışma yaşamında bir türlü azalmayan ve önemli düzeylerde seyreden eşitsizlikler ve dışlanma, insanların insana yakışır iş ve daha iyi gelecek bulmalarının önünde engel oluşturuyor. Bu durum, sosyal uyum açısından büyük ve endişe verici sonuçlara yol açabilir.
Rapor, aynı zamanda, yarım milyar insanın, çalışmayı arzu ettiklerinden daha kısa sürelerde ücretli işlerde çalıştıklarını veya ücretli işlere yeterince erişemediklerini gösteriyor.
2.5 milyon artacak
ILO raporu, işsizlik, işgücünden eksik
İşçi ve işverenin toplu pazarlık süreci çoğu zaman anlaşmayla sonuçlanmıyor, kanuni haklar kullanılınca anlaşma sağlanıyor. Bugünkü yazımızda grev ve lokavt hakkını inceleyelim...
İşçilerin sosyal ve ekonomik hak ve çıkarlarını düzenlemek ve geliştirmek için imzalanan sözleşmelere toplu iş sözleşmesi denilmektedir. Toplu iş sözleşmesinin iki boyutu bulunmaktadır. Bunlardan biri mevcut hakları detaylandırmak, korunması amacıyla mevzuatta öngörülmeyen düzenlemeler getirmektir.
Diğeri ise mevzuatın tanımadığı menfaatleri bir sözleşme ile taraflara tanıyarak hak haline getirmektedir. Bu nedenle işçiler açısından yeni haklar yaratılmasının en etkili aracı toplu iş sözleşmeleridir. Toplu iş sözleşmesi imzalanması ise öncelikle sendikal örgütlenmeyi sağlamakla akabinde sendikanın toplu pazarlık sürecini doğru şekilde yürütmesiyle mümkündür.
Toplu pazarlık süreci çoğu zaman doğrudan anlaşmaya gitmemekte, işçi ve işveren tarafının kanunen düzenlenmiş bazı süreçlerden geçmesi
Kamu işçilerine yapılacak ilave tediyenin tarihi, Cumhurbaşkanı kararıyla netleşecek. Bu tarihten itibaren kamu işçileri ile kadroya geçmiş olan taşeron işçiler tediyelerini alacakKamu işçilerine her yıl 52 günlük ücretleri tutarında ilave tediye dört taksitle ödeniyor. Bu yıl da tediyeler ödenecek ancak henüz tediyelerin ödenme tarihi netleşmedi. Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı kararı yayımlanınca tediyelerin ödeneceği tarih netleşecek. Geçtiğimiz yıllardaki gibi tediyelerin ilk taksitinin ocak ayı içerisinde ödenmesi bekleniyor. Bu beklenti gerçekleşirse kamu işçileri ve kadroya geçen taşeron işçiler ilave tediyelerine bu ay içerisinde kavuşabilecekler.
İlave tediye nedir?6772 sayılı kanun kapsamında kamu işçilerine yılda 52 günlük ilave tediye ödeneceği hüküm altına alınmıştır. İlave tediye kanunla güvence altına alınmış bir haktır ve bütün kamu işçileri bu haktan yararlanmaktadır. Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde kadroya geçen işçilere, ayrı bir tüzel
Hukukta tarafların birbirine borç veya alacağı kalmadığını gösteren belgeye ibraname adı veriliyor. ‘Helalleşme’ kavramının hukuka yansımış hali olan ibranamelere gelin yakından bakalım...
İbranameler hukukta tarafların birbirlerine borç ve alacaklarının kalmadığını göstermek üzere hazırladıkları belgelerdir. Bir nevi ‘helalleşme’ kavramının hukuka yansımış halleridir.
İki taraf da alacağı tamamen ödensin veya ödenmesin, geleceğe dönük olarak karşı tarafı borçlu olmaktan kurtarmaktadır.
İş ilişkisi varsa
Bununla birlikte iş hukukunda borçlar hukukundan farklı olarak, ibranamelere sıkı geçerlilik şartları getirilmiştir. İşçinin işveren karşısında daha zayıf konumda bulunması, işverenin baskı altında ibraname imzalatabilecek olması veya çok az bir ödemeyle diğer bütün borçlarını sildirebilecek konumda bulunması ya da işçinin işe iade davası açmasını bu yolla engelleyebilmesi nedeniyle iş hukuku bakımından ibranamelerin geçerlilik şartları ayrıca düzenlenmiştir.
Yargıtay’a göre, “İş ilişkisi devam ederken
SGK, iş kazalarının ardından hem sigortalıya hem de bakmakla yükümlü bulunduğu kişilere yardımda bulunuyor. İşçi, iş göremezlik ödeneği ve gelirinden yararlanırken hayatını kaybetmesi durumunda kız çocuklarına çeyiz parası veriliyor
Çalışma hayatı içinde çalışanlar açısından çok sayıda risk var. Özellikle bazı sektörler çok daha fazla risk barındırıyor. Ağır ve tehlikeli çalışma koşullarının söz konusu olduğu bu tür sektörlerde var olan riskler önlenemediğinde iş kazaları yaşanabiliyor.
İş kazası yaşanması durumunda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından sigortalılara ve geride kalanlara bazı yardımlar sağlanıyor. Bununla beraber, bu yardımların sağlanması için öncelikle SGK’nın söz konusu olayı iş kazası olarak tanıması gerekiyor. Aksi halde, sigortalı veya geride kalanlar SGK’dan sağlanan yardımları alamıyor.
İş kazaları
SGK, iş kazasını sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl
Yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla birlikte Bağ-Kur’lular ve GSS primini kendisi ödeyen kişiler, SGK’ya 60 günden fazla prim borçları olsa dahi bu yılın sonuna kadar sağlık hizmeti almaya devam edecekler
1 Ocak 2012’de yürürlüğe giren genel sağlık sigortası (GSS) ile Türkiye’de ikamet eden herkes için sağlık güvencesi hayata geçti. GSS’den faydalanan 2 grup ortaya çıktı. Sigortalı çalışanlar, SGK’dan aylık veya gelir alanlar ve bu kişilerin bakmakla yükümlü olduğu kişiler ile hiçbir sosyal güvencesi olmayanlar...
Sigortalı çalışanlar, emekli, dul ve yetim aylığı alan kişiler ile bu kişilerin bakmakla yükümlü oldukları açısından prim ödeme sorun oluşturmuyor, ancak Bağ-Kur’lular ve GSS primini kendisi ödeyen kişiler zaman zaman sorun yaşıyor.
Bu yazıda tüm yönleriyle GSS’yi inceledik.
Kimler GSS kapsamında?
Sigortalı olarak çalışanlar ile SGK’dan aylık veya gelir alanlar, yani emekliler ve dul yetim aylığı alanlar ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler genel