Hangi tarz başkanlık?

7 Mayıs 2016

Geçen sezon oynanan Fenerbahçe maçı hakem tarafından tatil edildiğinde kulüp başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun ilk yorumu “Cezamız neyse çekeriz” olmuştu.
Aynı başkan, bu sezon Avni Aker’deki Gaziantepspor maçından sonra yöneticilere talimat vererek karşılaşmanın hakemlerini 4 saati aşkın bir süre statta alıkoymuş, uğruna ölmeye hazır olduğunu söylediği bir devlet “büyüğünün” telefonu üzerine, kararından vazgeçtiğini açıklamıştı!
Sonuç; Hacıosmanoğlu’nun kişisel tatmini yüzünden Trabzonspor kulübüne 2 maç seyircisiz oynama, kendisine ise 190 gün hak mahrumiyeti cezası verilmişti.
İki hafta önce tanıdık bir senaryo tekrarlandı. Fenerbahçe mücadelesi 89. dakikada çizgi hakemi Volkan Bayarslan’a yapılan saldırı nedeniyle tatil edildi.
Kulüp başkanı Muharrem Usta olayları şöyle değerlendirdi: “Trabzonspor’un tarihine baktığınız vakit gelinen noktadan üzgünüz. Şiddet ile sporun yan yana gelmesinden üzüntülüyüz. Yaşananları tasvip etmemiz mümkün değil.”
Sonuç; Bir avuç kendini bilmezin öfkesi, Trabzonspor Kulübü’ne 4 maç seyircisiz oynama ve 915 bin lira para cezası kesilmesine yol açtı.
Her iki olayda farklı tarzlar, değişik bakış açıları.

Yazının Devamı

Gelecek gençlerde!

1 Mayıs 2016

İki sarsıcı depremi peşi sıra yaşadı Trabzonspor. Tamamlanamayan Fenerbahçe maçının nihai faturası henüz kesilmedi. Bordo-mavili kulübün alacağı ceza, kuşkusuz can sıkacak. Hemen ardından yönetim 6 oyuncuyu kadro dışı bıraktı. Onların da kaderi meçhul.

Bordo-mavili takım, işte böylesi hasarlı ve bozuk bir ruh halinde gitti Eskişehirspor deplasmanına.

Ya Eskişehirspor? Bitime 4 maç kala üstteki iki rakibiyle 6 puanlık farkı kapatıp bir mucizeyi gerçekleştirmek, yürek kaldıracak stres değildi elbette. Dolayısıyla ilk etapta Trabzonspor sınavına, “olmak veya olmamak” gibi sezonun özeti sayılabilecek bir anlam yüklendi.

Maçın sonucuyla ilgili Trabzonspor’da dün görev yapan futbolculara söyleyecek fazla söz yok. 90 dakikanın önemli bölümünü savunma yapmaya çalışarak geçirdiler. Her hafta başka bir kadro ve olmayan oyun sistemi ile daha fazlası ne olabilirdi ki?

Kişisel yetenekleriyle ön plana çıkacak iki isimden Muhammet Demir arkadaşlarının ısrarla attığı yüksek toplarda, iki uzun stoperin arasında kayboldu. İkinci yarıda bir kez savunmanın arkasına sarktı, ona da Boffin geçit vermedi.

Mehmet Ekici ise hiç inisiyatif üstlenmedi. Meşin yuvarlak ayağına geldiğinde ya faule gitti, ya rakibe

Yazının Devamı

Galiba öyle değil

30 Nisan 2016

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşanan olayları devlet adamı üslubu ile değerlendirmiş ve hakeme yapılan saldırının Trabzon’a mâl edilmesinin yanlış olacağını söylemişti.
Gönlümüz, Bakan beyin “O kişi asla ve asla Trabzon’u ve Trabzonspor’u temsil etmiyordu” görüşüne katılmak isterdi.
Ama gerçekler pek de öyle görünmüyor.
Örneğin, insanlar yaşanan çirkinliği nasıl değerlendiriyordu?
Olayların Trabzon kentine ve Trabzonspor’a büyük zarar verdiğini bilenler, elbette karşı durmalıydı bu çirkinliğe.
Gelin görün ki, “www.Trabzonhabercisi.com” isimli sitenin anketi, çok çarpıcı bir tablo ortaya koydu!
Sitede “Haftanın anketi” başlığı ile okuyuculara şu soru soruldu: “Hakeme yönelik saldırıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?”

Yazının Devamı

Gecenin karanlığına battık!

25 Nisan 2016

Yazıklar olsun sizin futbol anlayışınıza da, insanlığınıza da, Trabzonspor sevginize de. Lanet olsun futbol maçını savaşa çevirecek, rakibi düşman ilan edecek, hakemi dövecek kadar kustuğunuz öfkenize. Yıllardır Trabzon’da pek çok olaya tanık olduk. Tatil edilen, yarıda kalan maçlar izledik. Lakin dün akşam yaşadıklarımızdan utandık, yerin dibine battık.

Siz taraftar olamazsınız. Trabzonsporlu olamazsınız. Sahaya atlayıp hakemi acımasızca tekmeleyen ve onu alkışlayanlar. Siz de insan olamazsınız!

Kimse kusura bakmasın. Alınmasın, gücenmesin. Bu çirkinliğin faturası çok ağır olmalı. Trabzonspor’u dünyaya rezil edenlere ibreti-alem için en ağır cezalar kesilmeli, bu tabloya neden olanlara en ağır yaptırımlar uygulanmalı.

Valisi, emniyet müdürü veya her kimse. Trabzonspor’un olası yenilgisinde neler olabileceğini kestirmek bu kadar mı zordu? Tribünler yangın yerine dönerken, önlem almak hiç mi aklınıza gelmedi? O patlayıcılar nasıl girdi stada? Devletin en yetkili isimleri bunların hesabını sormalı ve takipçisi olmalı. Futbol konuşup yazacağımıza, gecenin karanlığına battık. Yeter artık!

* * *

Beşiktaş’ın puan kaybettiği haftayı avantajlı kapatmak, hiç de zor olmadı Fenerbahçe adına.

Yazının Devamı

Aziz Bey'in 'başkanlık' sistemi!

23 Nisan 2016

Aziz Yıldırım’ın normal hali bu ise kızdığı vakit neler söyleyebileceğini kestirmek gerçekten zor.
Eğer tribünler yola gelmezse, Aziz bey 10 yıl daha Fenerbahçe kulübü başkanlığını bırakmazmış.
Allah, Allah.. Taraftar kal diye yalvarsa ne olacak acaba?..
Yıldırım’ın şike davasında beraat ettikten sonraki söylemleri, kararın Yargıtay tarafından onanmasının ardından görevi bırakacağı yönünde değil miydi?
Ne değişti o günden bu yana?..
Sevgili Ercan ağabey (Güven) yazmıştı bir süre önce; “Çık konuş başkan” diye.
Zamanlama manidâr da olsa, çıkıp konuştu Aziz başkan!

Yazının Devamı

Boş işlerle uğraşmayın!

19 Nisan 2016

Rakamlar sizi sıkmasın. Gerçekleri doğru irdeleyebilmek için bazen basit hesaplar gerekir. Ligin 4. haftası tamamlandığında Gençlerbirliği 3 puanla sondan üçüncü, sezona iyi bir başlangıç yapan Trabzonspor ise 10 puanla ve averajla Fenerbahçe’nin ardından ikinci sırada idi.

Kuşkusuz köprünün altından çok sular akacak, her takımın performansında farklılıklar yaşanacaktı. Öyle de oldu! Sezonun ilk yarısı kapanırırken başkent ekibi 13 puanla yine sondan üçüncü ve küme düşme adayı takımlar arasındaydı. Sezona fırtına gibi giren Karadeniz ekibi ise, taraftarına yaşatacağı hayal kırıklığının sinyallerini vermeye başlamış, devreyi 24 puanla dokuzuncu sırada tamamlamıştı.

Dün gece süper ligin 29. haftası Gençlerbirliği- Trabzonspor maçıyla kapandı. Sonuç? O günlerde kümede nasıl kalacak diye sorgulanan başkent ekibi 38 puanla dokuzuncu sıraya yükseldi, Trabzonspor 37 puanda kaldı ve bir basamak geriledi.

* * *

Gerçek şu; Trabzonspor forması artık bırakın kazanmayı, puan almaya bile yetmiyor. Sen, sezon biterken takım olamadı, ezberden sayılacak bir kadro kuramadı ve o takımda oynamayı hak edecek bir futbolcu topluluğu oluşturamadı isen, sıradanlaşır, camianı üzer, üzülürsün!

Gençlerbirliği

Yazının Devamı

Kaçan balık büyük olur!

16 Nisan 2016

Süper Lig’de şampiyonluk kupasını kaldıran son yabancı teknik adam, Arthur Zico olmuştu.
2006-07 sezonunda Fenerbahçe’yi zirveye taşıyan Zico’nun ardından, şampiyonlukların altında hep yerli teknik adamların imzası vardı.
Bir sezon sonra, bitime 5 hafta kala Galatasaray’da Karl Heinz Feldkamp istifa ettiğinde, takım Fenerbahçe’nin 2 puan gerisinde idi. Sezonu Cevat Güler tamamlamış ve sarı-kırmızılı ekip, ezeli rakibinin 6 puan önünde ipi göğüslemişti.
Aradan 8 yıl geçti. O bayrak, Mustafa Denizli, Ertuğrul Sağlam, Aykut Kocaman, Fatih Terim (2 kez), Ersun Yanal ve Hamza Hamzaoğlu arasında el değiştirdi.
Söz konusu dönemde ligde yabancı teknik adam yok muydu? Çoktu. Lâkin en iyi dereceleri ikincilik oldu.
Bu sezon Beşiktaş ile Fenerbahçe arasındaki zirve mücadelesinde Şenol Güneş’in takımı ciddi bir avantaj yakaladı. 5 puanlık farkı koruyabilirse, üst üste 9. kez şampiyonluğa yine bir yerli teknik adam damgasını vuracak.
Fenerbahçe ise eleştirilerin odağındaki Vitor Pereira ile mucize peşinde koşacak.

Yazının Devamı

O gemi çoktan kalktı

11 Nisan 2016

Sakatların iyileşmesi, cezaların bitmesinden sonra Trabzonspor’un ideal kadrosuna kavuştuğu söylemleri, kazanılan son iki maçın moraliyle Avrupa rüyasının seslendirilmesine neden olmuştu.

Matematiksel olarak mümkün mü? Kalan yedi maçından da kayıpsız ayrılırsa, elbette mümkün idi.

Lakin sezon başından bu yana yaşadığı rotasyonun da etkisiyle, “takım” olamamış bir futbolcu topluluğundan, kapasitesinin üzerinde işler beklemek de gerçekçi değildi.

Trabzonspor’un öncelikle bu kulvardaki rakiplerinden Başakşehir’i yenmesi, sonrasında adım adım ilerlemesi gerekiyordu.

Futbol enteresan oyun. Başakşehir, büyük bölümünü üstün oynadığı maçın ilk yarısında rakip savunmanın da hatalarından kaynaklanan 4 net pozisyon buldu. Bunların ilkini Yalçın gole çevirdi. Diğer üçünde ise goldeki hatasını affettiren Esteban’ın kritik müdahaleleri vardı.

Buna karşın orta sahada çabuk çoğalan ve ceza alanı önünü fazla oyuncuyla kapatan Başakşehir savunmasını aşmakta zorlanan bir Trabzonspor izledik.

Eşitlik sayısı, tazelenen hücum girişiminin devamında yine bir savunmacı, Akakpo’dan geldi. Uzatma dakikalarında ise konuk ekip savunması arasında ping-pong topu gibi gidip gelen meşin yuvarlak Özer’in önünde kaldı.

Yazının Devamı