Öldü öldü dirildi!

16 Şubat 2016

Bugünleri de gördük sonunda!.. Ne Fenerbahçe, ne Galatasaray, ne de Beşiktaş. Sezonun en kritik maçıydı Kayserispor sınavı. Trabzonspor’un içinden geçtiği sıkıntılı süreç ve rakibin ligdeki konumu önemliydi kuşkusuz. Ya bordo-mavili ekibin fikstürü? Açın bakın; şunu da rahat kazanır diyeceğiniz kaç maçı var, kararı siz verin!

Başkanı, yönetimi, teknik direktörü ve futbolcusu o psikolojiye girmeye görsün. İşler kötü gitmeye başladı mı, tıpkı dün akşamki gibi kazanıp o kısır döngüyü kırmak gerekiyor geri dönüşler için.

* * *

Söz kırmak-kırılmaktan açılmışken. Maçın bir değil, iki kırılma anı vardı. İlkinde Biseswar’ın 22. dakikada kaçırdığı, daha doğrusu Onur’un kurtardığı ve Özer’in son anda topa müdahale edip golü önlediği pozisyon oldu. İkincisi ise, 47. dakikada bu kez Muhammet Demir’in kullanamadığı penaltı atışı idi. Oysa Trabzonspor iki farklı öne geçmiş, bitirici vuruşu yapmak Muhammet’e düşmüştü.

Kayserispor kötü oynarken öne geçse, ev sahibi takımın bu yükün altından kalkması kolay olmazdı.

Muhammet o golü yapsa maçı bitirebilirdi.

Senaryolar bir yana, Trabzonspor’un oyundan çıktığı ana kadar en etkili oyuncusu olan Marco Marin’in galibiyete katkısı büyüktü. Sürekli takımını öne

Yazının Devamı

Trabzonspor'a zarar verenler!

13 Şubat 2016

Trabzonspor taraftarı takımın içinde bulunduğu durumu kabul etmekte zorlansa da, gerçekler gün gibi ortada.
Hem ekonomik, hem sportif açıdan tarihinin en sıkıntılı günlerini geçiriyor kulüp.
Mevcut durumu sorgulamanın anlamı yok artık.
Herkes, neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor.
Dolayısıyla eleştiri ve tepkinin dozu, koşullara göre ayarlanmalı.
Karşımızda bu sezona dair hedeflerini yitirmiş bir takım, o takımı bulunduğu noktadan yukarı taşımaya çalışan bir teknik direktör var.
Başkan Muharrem Usta’nın sorunları, işin yönetimsel boyutunda.

Yazının Devamı

Savaşanlar ve kaçanlar

8 Şubat 2016

Trabzonspor’un ligde bundan sonra oynayacağı maçları şu gözle değerlendirmek yararlı olabilir;

Hedefleri sezon ortasında tükenmiş, özgüvenini yitirmiş bir oyuncu topluluğunu motive edip takım haline getirmek, teknik direktör için en zor işlerden birisidir. Devre arasında yaptığınız transferler bile kifayetsiz kalabilir çoğu kez.

Güç koşullarda elini taşın altına koymak camianın “evladı” Hami Mandıralı’ya düştü. O da çekinmedi.

Para, mutsuzluk ve yetersizlik sorunu olanlarla yollar ayrıldıktan sonra, beklenmedik sakatlıkları da ekleyin, elde kalan kadro bu, ötesi yok.

Dolayısıyla, Trabzonspor’dan hâlâ yüksek beklentisi bulunanların mutsuz olmadan önce bu faktörleri dikkate alması, haksız eleştirilerin önüne geçebilir!

* * *

Hami hoca kısa zamanda çok şey değiştiremeyeceğine göre, “savaşan takım” felsefesi en geçen akçe idi onun için.

Hafta başında kupadan elendiği Akhisar Belediyespor karşısında bu kez farklı kimlikte bir ekip vardı sahada. Koşan, mücadele eden, hatta boğuşan bir futbolcu topluluğu.

Yazının Devamı

Aziz başkan yine çaktı!

6 Şubat 2016

Aziz Yıldırım’ın medya takıntısı, bazen şaşkınlık veren boyutlara ulaşıyor.
Fenerbahçe başkanının geçen hafta Divan Kurulu toplantısında yaptığı birbirinden ilginç açıklamalar vardı, anımsarsınız.
Aslında çoğu, altına imza atılacak tespitlerdi.
Haklıydı başkan.
Biri hariç!
Yıldırım sezon başında kadro dışı bırakılan Serdar Kesimal’ın durumundan yakınırken kontrolü kaybetti ve “Adam dört senedir burada, oynamadan 6 milyon euro para alıyor. Kesimal’ı bir tane medya yazıyor mu?” diye sordu!
Hoppala...

Yazının Devamı

Son kale de düştü!

2 Şubat 2016

Gelecek sezon Avrupa vizesi alabilmek için tek seçeneği kupaydı Trabzonspor’un. Dün gece o umut da bitti.İlk ciddi maçında Hami Mandıralı’nın en büyük şanssızlığı ise savunma kurgusuydu kuşkusuz. Göbekteki Mustafa ve Aykut’un yokluğunda Salih-Musa ikilisini tercih etmesi belki zorunluluk, çokça riskti. Formunu beğenmediği Douglas bu yoklukta oynamaz mıydı? Tartışılır. Lakin, Akhisar Belediyespor’un kazandığı ilk korner atışında savunmadan çıkan Douglao’nun altı pas üzerinden en kolay gollerinden birini atması, rastlantı değildi! Sonrası, ne yapmak istediğini bilen bir rakip karşısında elbette zordu Trabzonspor için. Koskoca 45 dakika boyunca tek bir pozisyona girememesi, bir kaç oyuncunun yokluğuna bağlanamazdı elbette!

Maçın ikinci bölümünde Trabzonspor’un oyunda kalmasını sağlayan en önemli faktör seyirci oldu. Baskı kurdu, takımı ateşledi.

Hami hoca hücumda Muhammet ve Sefa kozlarını oynarken kalesinde de büyük risk aldı. Ancak dakikalar ilerledikçe gerilen atmosfer ev sahibi takımın ikinci yarının başında yakaladığı ritmi bozdu, yüksek tansiyon rakibin işine yaradı. Kaleci Onur’un iki kritik kurtarışı olmasa, heyecan son dakikaya dek sürmeyebilirdi. Trabzonspor bu sezon

Yazının Devamı

Futbolcudan hakem olur mu?

30 Ocak 2016

Merkez Hakem Kurulu talimatında yapılan ve adına “devrim” niteliğinde denilen değişiklikler deyim yerindeyse güme gitti.

Geçen hafta cuma gecesi Türkiye Futbol Federasyonu’nun internet sitesinden yayınlandığı saat nedeniyle olsa gerek, maçsız günde kepengi erken kapatan medya tarafından da es geçildi.

Geçmişte gece yarıları sayfa yıkan bir habercilik anlayışından “bananeci” sürece geçişi kavramak zor olsa da, talimatı geç saatlerde paylaşanların da acemiliği söz konusuydu elbette.

İğne-çuvaldız faslını geçtikten sonra, Merkez Hakem Kurulu Başkanı Kuddusi Müftüoğlu’nun çok önemsediği bir noktaya dikkat çekmekte fayda var.

Futbolcudan hakem yaratma projesi...

Milli takımlarda forma giymiş veya en az iki yıl profesyonel olarak oynamış futbolcular artık hakemliğe geçebilecek.

Üstelik kampanyalı!

Mesela, yaş sınırı dikkate alınmayacak.

Yazının Devamı

Ya bu deveyi güdecek...

23 Ocak 2016

Şaşırdık mı? Hayır.
Zira, tehlike bağıra bağıra geliyorum diyordu.
Sonunda yumurta kapıya dayandı.
Galatasaray’a büyük ihtimalle Avrupa’dan men cezası geliyor.
Beşiktaş son üç yıldaki kemer sıkma politikasıyla paçayı kurtarmaya çalışıyor.
Fenerbahçe’nin sıkıntıları ve riski devam ediyor.
Trabzonspor’da başkan itiraf etti; “Büyük çöküş dönemindeyiz. UEFA kapısındayız.”

Yazının Devamı

M'Bia'dan stoper olursa!

18 Ocak 2016

Daha maçın 7. dakikası yeni bitmiş. Timsah Arena’nın açılış maçında Trabzonspor iki farklı önde. Önce Musa, hemen ardından Cordozo’nun golleriyle Bursaspor şokta. Skora inanmayan sadece ev sahibi takım mı? Belli ki, Trabzonspor için de aynı şaşkınlık geçerli.

Öyle ya. Daha maçın başında rakibin gardı düşmüş. Ne yaparsın? Tempoya devam edip, bitirici darbeyi vurursun. Lakin, özgüven meselesi. O da Trabzonspor’da yok. Bakmayın devre arasında kazandığı üç kupa maçına. Hem rakipler, hem hedef farklıydı zayıf kulvarda.

Sen iki gol atıp 80 dakika üzerine yatacağını düşünürsen, unutamayacağın bir ders, yüzünden uzun süre silinmeyecek okkalı bir tokat yersin.

Hadi senaryoyu tersine çevirelim. Trabzonspor bu kadar kısa sürede avantajlı duruma geçmese, oyun iki takım açısından da kontrollü gitse, sonuç değişir miydi?

O vakit insanlar tabelaya bakıp, “vay be ne maç olmuş” demezdi belki ama, Bursaspor’un iştahlı oyunu ve stat motivasyonu, bu denli anlamlı bir galibiyete dönüşmezdi inanın.

Pek çok sebebi var Trabzonspor’un trajik yenilgisinin ve Bursaspor’un müthiş geri dönüşünün. Önce şunu söyleyelim. Sakat ve cezalı futbolcun olabilir. Olmayacak tek şey M’Bia’nın stoper

Yazının Devamı