***1821 Mora başkaldırısı sürecinde, bir haftalık sadrazam Benderli Ali Paşa; Padişah II. Mahmuta, Osmanlı egemenliğindeki Yunanistana bir çeşit otonomi tanınmasını önermiş ve idam edilen son sadrazam olmuştu.Antik Yunan aşığı İngiliz şairi aristokrat George Byron, başkaldırıya koşarak gidip katılmış ve hastalanarak oralarda ölmüştü.Yeniçerinin Yunan başkaldırısını kaba kuvvetle bastırma girişimi yetersiz kalmış ve II. Mahmut, Mısır Valisi Kavalalalı Mehmet Ali Paşadan yardım istemişti.Falih Rıfkının tabiriyle "taş üstünde taş, omuz üstünde baş kalmamış", ancak yine de bir başarı sağlanamamıştı.***Bütün o kanlı girişimler, önce 140 bin kişilik yeniçeri ordusunun, "Hayırlı vaka" vurgulamasıyla asılıp kesilip ortadan kaldırılmasına ve yerine "Asakir-i Mansure-i Muhammediye"nin kurulmasına; sonra da, Yunanlılara arka çıkan İngiltere, Rusya, Fransanın, Osmanlı donanmasını Navarinde yakıp kül etmesine neden olmuştu...Bir de Victor Hugonun ünlü mısralarına:"Türkler buradan geçmişlerdi, sadece kan, gözyaşı ve matem vardı"***Derken efendim Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa da, II. Mahmuta başkaldırmış ve yeni kurulan orduyu Nizipte bir güzel yenmişti.II. Mahmut Ruslara sığınmıştı.Arkasından da, idam edilen bir haftalık sadrazam Benderli Ali Paşanın, vaktiyle Yunanistan için yaptığı öneri, Mısır Valisine karşı uygulanmış ve Mısıra "hidivlik" bir çeşit "otonomi" verilmişti.***Toplam 10 bin sporcuyla 202 devletin katıldığı 2004 Atina Yaz Olimpiyatları...Ve "Yer" küresindeki 5 kıtayı simgeleyen, birbiriyle zincirlenmiş değişik renklerdeki 5 halkalı olimpiyat bayrağı...Evrensel bir barış ve dayanışmayla, bir çeşit dünya vatandaşlığının vitrinleşmeye başlaması...***Leninizmin, köylü ve işçi sınıfının evrensel egemenliğini simgeleyen, orak çekişli kızıl bayrağı mı; yoksa süper bir teknolojinin şahlanıp hızlanmasıyla, köylülük ve gövdesel işçiliğin tarihe gömülmeye başlaması ve "ulus - devlet" modelinin de aşılmasıyla; dünya vatandaşlığına doğru kanatlanmanın değişik renklerdeki 5 halkalı olimpiyat bayrağı mı?***Kuzum Tanrı aşkına, sürekli bir değişim içindeki Kozmosun, yahut evrenin; mini mini minicik bir parçası olan "Yer" küresi ve onun üstündeki 6.5 milyarlık insan topluluğunun, "değişim dışında" kalma olanağı var mıdır?Atina Yaz Olimpiyatlarının açılış tören ve gösterilerini izlerken, gök kubbenin beynimde bir garip samba oynamaya başlayan yıldızları..."Türke Türk propagandası" yapıp durmak ve "tarih"i bilimsel bir laboratuvar objektifiyle değerlendirme yerine; yerel politikacıların propagandasına göre düzenlenmiş, genç kuşakları da "şehitlik adaylığı"na doğru koşullandırmayı hedefleyen, bir "resmi tarih" yaratmak..."Süngümü demir gibi ellerimle kavradımŞanlara zaferlere yürüdüm adım adım"***Kim bilir 2104 olimpiyatlarında insanlık, değişim ve gelişimin hangi boyutlarına varmış olacak?II. Mahmut, önceki akşam başlayan Atina Olimpiyatlarını izleyebilse ne yapar; ne duyardı; biz, 2104 olimpiyatlarını izleyebilsek ne yapar, ne duyarız?Bir yandan da sürüp giden patlamalar, çatlamalar, ölmeler öldürmeler...Nereye varmak için?Kırmızı bir halı ve selama durmuş resmi bir tören kıtasıyla karşılanıp, uğurlanmak için mi?Fransız İhtilalinden sonra ortaya çıkan "demagoglar saltanatı" çok pahalıya mal oldu insanlığa doğrusu...Neyse ki artık o da, aşılma sürecinde...***Enseyi karartmayın. İnsanlık kötüye gitmez, Türkiye de gitmez...Bir gün İstanbulda da yaşanır dünya olimpiyat şenlikleri...Biz görmezsek ne çıkar; "insan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar" biraz da... c.altan@prizma.net.tr 2004 Atina Yaz Olimpiyatlarının; eski Yunan uygarlığından, uzay çağı astronotlarına kadar, insanlığın hafızasına silinmeyecek bir damga basma özeniyle kavislenen, açılış tören ve gösterilerini izlerken; bendenizin de beyninde, gök kubbenin yıldızları garip bir samba oynamaya başladı...